5 Yüzyıllık Stabilize Radikal Yaşam : Amiş Topluluğu

Amiş bir aile

Bilimden teknolojiye, turizmden sanayiye pek çok alanda dünya lideri konumunda olan Amerika Birleşik Devletleri’nde, 16. yüzyıldan beri hala gerek kültürel gerek dini tüm özelliklerini dünki şekliyle muhafaza ederek yaşamlarını sürdüren ilginç bir topluluktur Amişler. Onlar, yüzlerce mezhebe ayrılmış Hristiyanlığın, 16. yüzyıldaki reformist hareketlerden dolayı ortaya çıkan Protestanlığa bağlı Anabaptist kollarından sadece biri. İsimlerini, öğretisini takip ettikleri Jacop Amman’dan almışlardır. Menşei İsviçre olan Amişler, 18. yüzyılda kilise baskılarından dolayı Amerika’ya göç etmeye başlamışlardır. Günümüze baktığımızda ise yeryüzündeki bütün Amişlerin Amerika’da toplanmayı başardıklarını görebiliyoruz. Pensilvanya ve Ortabatı eyaletlerinde yoğunlukta olduklarını söyleyebiliriz. Nüfusu 1920’lerde 5 bin olan bu topluluk, çocuk sayısına verdikleri önem ve gösterdikleri saygı sebebiyle şu an 300 bin kadardır.

Amişler gibi geleneklerine ve sadeliğe bu denli sıkı sıkıya bağlı bir topluluğun yaşamak için kendilerine neden Amerikayı seçtikleriyse benim aklıma gelen bir başka soru. Konuyla alakalı verilebilecek objektif bir cevap yoksa da Amerika Birleşik Devletleri’nin tamamen beşeri faktörlere dayanan sebeplerle kurulmuşluğunun şüphesiz ki bir etkisi vardır. Boş bir toprak, Avrupalılar’ın gemilerle insanlar götürüp yerleştiği, özgür, ferah, tam bir rüyalar ülkesi hayalleri İsviçreli Amişleri de sarmış olabilir. Keza baskılardan dolayı göç etmeye zorlandıkları dönemde bazı Amişlerin yolunun Türkiye topraklarına düştüğünü de armağan ettikleri Kars gravyer peyniri ile teyit edebiliriz fakat Türk toprakları onlar için pek kalıcı olmamıştır. Bugün Amerika Birleşik Devletlerine baktığımızda Amişler kültür karmaşası olarak nitelendirebileceğimiz beşeri altyapının en nadide katmanlarından biridir. Zira popülizmin ve kapitalizmin etkisiyle klonlaşarak küreselleşmeye çalışan bir ortamın incisidir Amişler.

Amiş bir aile

Dikkatlerden uzak, basit bir yaşamı hedefleyen Amişlerin teknolojiyi, modern çağın devi Amerika gibi bir ülkede reddetmeleriyle, yüzyıllardır değişmeyen kıyafetleriyle ve tutucu diğer tavırlarıyla aslında pek de dikkat çekmedikleri söylenemez.

Keza bir Amişin, Amiş olduğunu anlamak çok basittir: dikkat çekmemek üzere dikilen ancak kalabalıkların arasından bile çok rahat seçebileceğiniz kıyafetleri ele verir onları. Görüntüleriyle sizi zaman makinesinin varlığına inandırabilirler, zira 16. yüzyıldan fırlamış gibi bir havaları vardır. Burda kıyafetlerini betimleyerek anlatmaya çalışmak çok uzun olur ancak ilgi çekici parçaları ve çeşitleriyle ayrıca araştırılmaya değer bir konu olabilir.

Kıyafetlerinden eğitimlerine sahip oldukları eşyalardan aile yapılarına kadar pek çok konuda Ordnung denilen emirleri kıstas alarak yaşamlarını sürdürürler. Ordnung Almanca’da “emir”, “düzen” anlamlarına gelmektedir. Basit bir hayata odaklanmak üzere yazılmış olan bu emirler Amişlerin hayat rehberidir adeta. Amiş topluluğu sadece teknolojiyi reddetmekle kalmaz, modern hayatın getirdiği pek çok şeyi reddetme eğilimindedirler. Mesela, eğitimlerini seküler, Amerikalı öğretmenlere teslim etmezler, hatta kimseye teslim etmezler de diyebiliriz çünkü çocuklarına sadece 8 sene boyunca aldırdıkları özel eğitimin devamına cinsiyet fark etmeksizin hiçbir gençte rastlanmaz. Bu olağan dışı eğitimi 1972’de Amerikan yüksek mahkemesi de kabul etmiş, amişlerin herhangi bir eğitim kuralına tabi olmayacağını resmi olarak ilan etmiş, onları kendi kasabalarında özgür bırakmıştır. Amişlerin askerlik yapmaları da ABD yargısı tarafından özel tutularak dışlanmıştır.

Amişler, yüzyıllardır muhafaza ettikleri ve de yüzyıllarca sürdürecekleri yaşam tarzlarını, vaftizle beraber kabul etmiş sayılmazlar. 17-21 yaşlarındaki her gencin “Rumspringa” denen bir dönem, tabiri caizse, izni olur. bu dönemde amiş yaşam stilinde yasak olan her şeyi yapmaya izinleri olur, istedikleri yerlere yaşamaya giden gençler alkol, uyuşturucu ve seks de dahil olmak istedikleri her şeyi sınırsızca deneyimleyebilirler. Rumspringa sonunda ömürlerinin sonuna kadar amiş yaşam tarzına bağlı kalmayı kendi hür iradeleriyle seçmeleri beklenir. geri dönmek istemeyen gençlerse topluluktan dışlanır. Örneğin, New York’ta hayatını model ve tasarımcı olarak sürdüren Kate Stoltz, topluluktan ayrılan amişlerden biridir. Rumspringa sonrası topluluğa bağlılığına yemin edenlerin oranınınsa %90 olduğu iddia edilmektedir.

Amiş erkek çocuklar

Amişlerin, araba kullanmak yerine “Buggie” denilen at arabalarını kullanmaları da modern hayatta çok dikkat çeken bir diğer öğretileridir. Motorlu taşıtlarda herhangi bir amiş göremezsiniz. Bu yüzden bir McDonalds’ın önüne park etmiş at arabası sizi özellikle de Pensilvanya taraflarında şaşırtmasın. Hakeza  herhangi bir amişin elinde telefona, tablete, bilgisayara da pek sık rastlanmaz. Burada bir parantezi kullanım ve sahip olmak arasındaki farka açmak gerekir. Zaruriyet halinde amiş olmayan komşularından ya da telefon kulübelerinden faydalandıkları görülmekteyse de tevazu ruhuyla çeliştiğine dair inançları nedeniyle cep telefonu (ve türevleri) sahibi olmak yasaktır. Onlara göre cep telefonu bir zorunluk değildir, sadece gurura ve bireyselliğe hizmet eder. Aynı zamanda da dış dünyaya bir bağlantıdır ki bunu istemezler. Eğer Amerika’da bir Amiş topluluğuna rastlarsanız, ellerinde muhtemelen göreceğiniz şeyler antenli radyo, gazete, kalem defter ve bu gibi basit ama efektif alet edevatlardır. 

Ayrıca Amişlerin fotoğraf çekilmelerini ve çektirmeleri de yasaktır.

Amiş çifti kırsal Holmes County, Ohio’da atlı arabada, Eylül 2004

Ben şu ana dek 2 defa Amişlerle karşılaştım. Araba kullanmayı reddettikleri için olacak, şehirlerarası ulaşımlarını trenle sağlıyorlardı, zira her iki karşılaşmamda da onları Chicago tren istasyonunda gördüm. Kendi kasabalarından binlerce kilometre uzakta başka bir şehirde ne yaptıklarıysa bugün beni hala merak ettirir. Antenli radyoları piknik sepetlerinin içinde, kadınların ellerinde örgüler, erkeklerde gazeteler, ağızlarında birer tane kayış kibrit, beyaz önlükler, hasır şapkalar. Bütün bunların hepsi benim dikkatimi çeken, dayanamayıp gözlerimi ayırmadan baktıran şeylerdi. Onların benim meraklı bakışlarımı fark edip bir şeyler söylemesiyle uyanmıştım gittiğim zaman yolculuğundan. Ne kadar mahcup olduğumu tahmin edebilirsiniz herhalde. Ancak şu an bile bu olayı değerlendirdiğimde, ilk defa böylesine bir topluluk gören bir insanın dalıp gitmekten başka elinden ne gelirdi ki diyerek kendime hak veriyorum bir dahaki sefere doğallıkla karşılayacağımı, bakmadan geçip gideceğimi düşünerek.

Kaynakça:

https://www.discoverlancaster.com/amish/

https://boboscope.com/icerik/orta-cagdan-kalma-bir-topluluk-amisler

https://en.wikipedia.org/wiki/Rumspringa

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/52300

https://www.ohiosamishcountry.com/

Leave a Reply