The One Where We All Lost A Friend: Matthew Perry

29 Ekim günü benim için Matthew Perry’nin ölüm haberiyle başladı. Önce inanmak istemedim, dalga geçiyorlar zannettim, veya bir yanlışlık olduğunu, ama haber tamamıyla gerçekti. Ve ben hiç tanımadığım ve tanımayacağım, ama sanki en yakın dostlarımdan biriymiş gibi hissettiğim bu adamın ölümüne gerçekten kahroldum.

Friends dizisi tüm sevenleri için eminim ki başka anlamlar ifade ediyordu, hepimiz başka bir karakterle bağ kuruyorduk, ama benim karakterim Chandler’dı. Üniversite sınavından sonraki yaz depresyona girdiğimde Friends izleyerek zamanımın çoğunu geçiriyordum ve Chandler bana en olmadık durumlarda kaldığında bile gülebileceğimi öğretti. Her şeyin şakası yapılarak atlatılamasa bile durumu hafifletebileceğini öğretti. Ben gerçekten gülmek istemediğim bir zamanda kendimi durmadan gülerken bulmuştum onun sayesinde.

Chandler karakteri diğerlerinin içinde hayatı gerçekten ters gidenlerdendi ve durmadan yalnız öleceğine atıflar yapardı, ama dizinin sonunda yalnız ölmediyse de gerçek hayatında maalesef yalnız öldü. Buna bir şekilde kendini gerçekleştiren kehanet mi dersiniz kader mi bilmiyorum ama belki de bu karakterle gerçekten bağdaşabilme sebebi içten içe sonunu biliyor veya tahmin edebiliyor olmasıydı.

Uyuşturucu, alkol ve çeşitli madde kullanımları yüzünden çok zarar gören Perry, Friends çekimleri sırasında bağımlılıkla savaşıyordu. Buna rağmen karakterini çok güzel oynadı. Ve nihayetinde bağımlılıktan kurtulduğunda insanlara yardım edebilmek için bir tedavi merkezi kurmuştu. Bir röpörtajında insanların onu Friends dizisiyle değil yardımseverliğiyle hatırlamasını istediğini anlatıyordu. Hatta diziyi hiç izleyemediğini, çünkü her sezonda bağımlı olduğu maddeyi, olduğu durumu hatırladığını söylüyordu.

https://www.youtube.com/watch?v=vrZsyBhmMro

Nihayetinde zorlu bir yaşamı olsa bile, insanların onu her zaman sevgiyle, gülerek hatırlayacağı bir kişi bıraktı arkasında. Huzur içinde yatsın.

Leave a Reply