Psikopat deyince aklımıza genelde kimler gelir? Suçlu insanlar katiller gelir ki bunların gelmesi de normaldir aslında çünkü psikopatlar suç işlemeye gayet de meyilli insanlardır.

Ancak başarılı insanlardan da psikopat olanlar gayet çıkabiliyor. CEO veya sporculardan mesela. Şöyle ki psikopatlardaki şu iki duygunun çalışma mekanizması diğer insanlardan çok daha farklı: Korku ve keder. Normal aslında çünkü diğer insanları genelde suç işlemeye karşı koyan ana duygular da bunlardır.

Ya ben bu suçu işlersem hapse girerim der veya birinin parasını çalmayı kafasına koyduğunda vicdan azabı yaşayıp kederlenebilir mesela. Oysa psikopatlarda durum çok farklıdır, ne ortalama insan kadar korkar ne de kederlenir. İşte bu yüzden suç işlemeye fazlasıyla yatkınlardır. Kısaca merhamet veya vicdan gibi kavramlar etkisiz, kritik olansa suç işleme meyilini arttırıp başarı oranını arttırıyor. Risk almaktan bir an olsun çekinmiyor, bir iş yaparken binlerce kere düşünmeyip anlık eyleme geçiyorlar.

Başarısızlık veya heves kırıcı sözlerden etkilenmiyorlar, kafalarına bir şey taktıklarında duygusal açıdan kalın derililer bizse el alem ne der diye takıp yeni bir işe baş koyarken gerilip olmayınca da geriliyoruz.

Birileri özellikle de değer verdiklerimiz bize kırıcı şeyler söylediğinde alınıyoruz lakin psikopatların umurunda bile olmaz bu, herhangi bir etkisi yoktur.

Psikopat zeki biridir. Ayırt edici özellikleri; duygu yoksunluğu, utanma duygusunun olmaması, benmerkezcilik, yüzeysel cazibe, suçluluk ve kaygı hissetmeme, cezadan etkilenmeme, hareketlerinin önceden kestirilememesi, sorumsuzluk, insanları kullanma ve kimseyle uzun süreli ilişki kuramama.

Acımasızlık, korkusuzluk, dürtüsellik, özgüven, odak, baskı altında sakinlik, özgüvenli oluş, cazibe, karizma, azaltılmış empati, vicdan eksikliği gibi özelliklerden bazıları bir kişiyi bal gibi de suçlu yapabildiği gibi bazılarını ise bir kişiyi çok başarılı yapabilir. Çünkü buradaki özellikler arasında çok kıymetli olanlar da var. Kevin Data’nın yazdığı “Psikopatların Bilgeliği” adlı kitabı psikopatlardan öğrenebileceğimiz şeyleri ve bugün anlatacağım felsefeye giriyor.

çünkü onlardan hayata dair önemli şeyler öğrenebiliriz...

Psikopatlık Bir Bozukluksa Neden Evrimsel Süreçte Elenmedi?

Burada yazarın bakış açısı hayatta kalma olasılığımızı arttırdığı yönünde. Diğer bir yandan çeliştiği kısım ise ölümcül korkulardan ilk kaçacak kişilerin de bu insanlar oluşu. Korkuları çok hassastır ve riskli işlerle uğraşmazlar.

Psikopatiye de aynı şekilde bakıyor yazar, eski zamanlara gidelim ve bir avcıyı düşünelim. Psikopatlığa dair bu özellikler bu avcının çok işine yarayabilir. Odaklanma, özgüven, dürtüsellik veya korkusuzluk konusunda yerine ve zamanına göre değişkenlik gösteren parametreler bunlar. Evrimsel süreçte bu bozukluğun elenmemesinin bir nedeni de bu olabilir kim bilir?

Başka bir nedeni ise psikopatların üreme ve çiftleşmede gayet başarılı olmalarıdır. İlginçtir ki konuşma becerileri, çiftleşme oranları gayet de yüksektir. Kendinden emin, dik duruşlu hele ki manipülasyon yeteneği varsa bu özelliğini çok da rahat bir şekilde gizleyebilir.

Tarihsel sürece baktığımızda ise kitap çeşitli kitaplara referans vererek vahşet ve şiddetin azalma gösterdiğini fakat psikopat sayısının arttığını söylüyor. Sadece farklı formlarda karşımıza çıktığı için fark edebilme olasılığımızın azaldığını söylüyor.

Bir psikopat hıncını genelde video oyunlarından veya spora yönelerek çıkarırlar. Senden hiçbir şey olmaz gibi söylemlerle yerin dibine sokmaya çalışırlar. Psikopatlar kendilerini izlemekte baya iyidirler.

Meşhur olan iki psikopata değinmeden olmaz: John May ve Ted Bundy. Bu ikisi aynı zamanda da seri katillerdir ve eylemlerini gerçekleştirirken gram pişmanlık duymuyorlar. Siyasette üst düzey insanlarla dahi etkileşimde bulunmuşlardır. Kendilerini öylesine iyi gizliyorlar ve insanları fazlasıyla iyi ve hatta yürüyüşüyle bile tanıyorlar. Dikkat edelim her seri katil bir psikopat değildir fakat bir psikopatın seri katil olma olasılığı fazlasıyla yüksektir.

Göz teması kurarken gözlerini neredeyse hiç kırpmazlar, delici, yoğun ve hatta keskin… Bu kadar yoğun göz teması anda ve konsantre olduklarını gösteriyor. Tıpkı avını avlamak üzere olan avcının gözlerini tamamen açıp avını beklemesi gibi. İletişim anında çok konsantreler ve bu yüzden yeri gelince çok iyi mizahları ve saran/sönümlenmeyen sohbetleri vardır. Dolayısıyla da karşı tarafı güzelce kandırabilirler.

Empatiye geldiğimizde ise konu biraz değişiyor, sanılanın aksine psikopatlar fazlasıyla empati kurabiliyorlar. Sıcak empati yani bizim bildiğimiz karşı tarafı anlar ve içinde hissedersin fakat soğuk empatide bu duyguyu kendinde hissetmek gibi bir durum söz konusu değildir. Psikopatlar ise tahmin ettiğiniz gibi soğuk empatide fazlasıyla iyiler.

Psikopatların tramvay problemi gibi ahlaki ikilem gerektiren durumlarda hiç tereddüt etmeden net cevap vermeleri de fazlasıyla dikkate değer. Ödül odaklı olmalarından dolayı gözleri dönüyor ve direk eyleme geçiyorlar. Gözleri çevreden karşı gelen etkilere resmen körler.

Psikopatlar ve Stroop Etkisi Deneyleri

Psikopatların korku duymadıkları, duygusuz ve ruhsuz oldukları iddiası gerçeği yansıtmadığını söyleyen Joe Newman psikopatlar üzerinde Stroop Etkisi* testi yapmıştır. Deneyde bulmayı beklediği sonuçlara yönelik hipotezini şu şekilde açıklamıştır:

Psikopatlar strese girmiyor, başkalarının strese girdiğini de hissetmiyorlar. Çünkü anlık ödül vaat eden bir işe odaklandıklarında “ilgisiz” olan her şeyi perdeliyorlar. Duygusal “at gözlüğü” takıyorlar.

Deneyin sonuçları, kurduğu hipotez ile paralel çıkmıştır. Newman, deneyi her yapışında aynı sonuçla karşılaştı: Psikopat olmayanların farklı resim-kelime eşleşmelerinde dikkatleri dağılırken ve doğru ismi söyleme süreleri uzarken; psikopatlar, eşleşmelerdeki uyumsuzlukların sanki farkında değilmişçesine, rahatça isimlendirme yapabilirler.

Her 100 insandan en az birinin psikopat olduğunu düşünürsek hepimiz daha önce bir kez olsun bir psikopatla karşılaştık ve hatta belki de onunla karşı karşıya kaldık. Umarım bu rehber, sizlerin onları çok rahat bir şekilde ayırt etmenizi sağlayacak.

Farklı bir deneyimde yine, takipte kalın esenlikle…

Kaynakça:

Leave a Reply