Yavru Vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 19 Ekim 2025 tarihinde cumhurbaşkanlığı seçimine gidiyor. Adaylar ise bütün şehirleri, kasabaları ve köyleri tek tek gezerek Kıbrıs Türklerinin sesi olmak için gece gündüz demeden çalışıyor. Mevcut tanınmama sorunları, mali sıkıntılar ve Rum tarafıyla sürdürülmeye çalışılan ilişkiler üzerine her adayın farklı bir vaadi ve çözüm önerisi bulunmakta. Bu sebepten ötürü de adaylar arasında bir fikir birliği oluşmamış durumda. Bu yazımızda bugüne kadar KKTC Cumhurbaşkanlarının izlediği politikalara ve Kıbrıs siyasetine değineceğiz, adayları da yakından tanıyacağız.
1974 Kıbrıs Barış Harekâtından Sonra Türk Tarafında Yaşanan Siyasi Gelişmeler
Barış Harekâtı sonrasında %37’lik bir kısım Türk yönetiminin eline geçmiş bulunmaktaydı. 13 Şubat 1975 tarihinde burada “Kıbrıs Türk Federe Devleti” adında bir otonom Kıbrıs Türk yönetimi kurulmuştu1. 1976 yılında yapılan seçimlerde Rauf Denktaş, oyların %76.61’ni alarak devlet baikanı olarak seçilmişti2. Tarihler 15 Kasım 1983’ü gösterdiğinde ise mecliste oy birliğiyle alınan bir kararla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşuna karar verilmişti. Bu karar, dönemin devlet başkanı ve KKTC’nin ulu önderi Rauf Denktaş tarafından mecliste şu şekilde duyurulmuştu:

“Kıbrıs Türk Halkı’nın meşru ve önüne geçilmesi imkânsız istek ve iradesine tercüman olarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsız bir devlet olarak kurulduğunu dünya ve tarih önünde ilân ediyoruz.”
Merhum Rauf Raif Denktaş, 1985 yılında yapılan seçimlerde halk tarafından cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir3. Yazının buradan sonrasını Rauf Denktaş ve ondan sonraki cumhurbaşkanlarının dönemlerini inceleyerek devam edeceğiz.
Rauf Denktaş (1985-2005)
Rauf Denktaş’ın cumhurbaşkanlığı döneminde KKTC, ilk demokratik adımlarını atmaya başlamıştı. 1976’daki seçimlerden itibaren muhalefet partileri olan TKP, CTP ve HP gibi partiler kendine parlamentoda yer edinmişti. Ancak 1993 yılında yapılan seçimlerde kimse tek başına iktidar olamamış ve koalisyon hükümetleri kurulmuştu. Türkiye dışında hiçbir ülke tarafından tanınmamış olan KKTC’nin iktisadi kalkınmasında Türkiye’nin yatırım desteklerinin rolü büyüktü. Türkiye’nin 1985-2005 yılları arasında bizatihi yaptığı toplam mali destek toplamda 2 milyar 723 milyon 963 bin 813 dolardı.4 Bu yıllar içinde en yüksek yıllık yardım (2005) 384 milyon 929 bin 595 dolar iken yine aynı yıl KKTC’nin GSYİH’sı 2 milyar 273 milyon 514 bin 229 dolardı5.Ancak ekonomik model çoğunlukla Türkiye’den gelen mali yardımlara dayalıydı ve devlet, ekonomik hayatta merkezi bir rol üstlenmişti. Yani KKTC’de rantiyer devlet modeli uygulanmaktaydı. Böylece Denktaş dönemi, dışa kapalılığa rağmen ekonomik istikrarın ve siyasi birlikteliğin açıkça gözlendiği bir dönemdi.
Cumhurbaşkanı Denktaş, Kıbrıs meselesinde net ve kararlı bir tutum sergilemişti. 11 Kasım 2002 tarihine gelindiğinde Annan Planı, BM tarafından kamuoyuna sunulmuştu. Planda her iki devlet iç işlerinde tam bağımsız olacak, ancak uluslararası arenada ortak bir kimliğe sahip olacakları, AB ve ortak devlet yasalarına uygun hareket edecekleri, yürütmenin toplumlar arası denge gözetilerek yapılandırılan Başkanlık Konseyi tarafından yürütüleceği, mülkiyet konusunda mağduriyet yaşayanlara tazminat verileceği, ayrıca mülkiyet sorunlarını çözmek üzere bir kurum kurulacağı belirtilmişti.6 İlaveten, Türkiye ve Yunanistan vatandaşlarının yerleşimi %10 ile sınırlandırılırken, adadaki askeri varlığın minimum seviyeye indirileceği, ağır silahlar ve polis gücü yasaklanacağı, Türk tarafının toprak oranı %28,5’e düşürüleceği ve yeni bir harita çizileceği belirtilmişti7.

Denktaş, BM gözetimindeki Annan Planı’na karşı “hayır” kampanyasını destekleyerek, iki devletli çözüm modelini desteklemeye devam etmişti. 2000 yılında CTP’nin birinci parti olması üzerine mecliste iki devletli çözüme karşı olanların sayısının artmasından ötürü adanın iki yanındaki ilişkilerde ilk adımlar atılırken, Denktaş bu süreci kontrollü şekilde yürütmüştü. Ancak plan referanduma sunulmuştu. Bu süreçte Denktaş istifasını vermiş ve 2005 yılındaki seçimlerde aday olmayacağını belirtmişti.8 Sonuç olarak Denktaş dönemi, Kıbrıs politikalarına yönelik temkinli, milliyetçi ve stratejik bir duruşun belirleyici olduğu bir süreç olarak ön plana çıkmıştır.
Mehmet Ali Talat (2005-2010)
Mehmet Ali Talat, 2005–2010 yılları arasında KKTC Cumhurbaşkanlığı görevini üstlendiği dönemde, tek devletli çözüm odaklı politikalara odaklanmıştı. Hatta 17 Nisan 2004 tarihinde Annan Planı için yapılan referandumda planı bizatihi desteklemiş; referandum %64.9 Evet oyuyla neticelenmişti. İdeolojik olarak Sosyal Demokrat bir çizgiye sahip olan Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) lideri olarak önce Başbakanlık, ardından da Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Talat, 17 Nisan 2005’teki seçimlerde %55.59 oy alarak Denktaş’ın ardından göreve geldi.9 Bu süreç, CTP’nin 20 Şubat 2005 parlamento seçimlerindeki başarılı performansı sayesinde başladı; CTP %44,5 oyla en güçlü parti konumuna yükseldi10. Talat’ın uluslararası arenada diğer liderlerle temas kurarak tek devletli çözüm odaklı yaklaşımı, Ankara’da hoş karşılanmamıştı. 8 Temmuz 2006 tarihinde GKRY lideri Papadopulos ile Talat, bu süreç ve plan üzerine bir görüşme gerçekleştirmişse de Rum tarafının çekimser kaldığı görülmüştür.11 2008 yılında Rum lider Dimitris Christofias’ın teşvikiyle Lefkoşa’daki Ledra Caddesi’nin açılması, sembolik bir barış eylemi olması maksadıyla kamuoyuna duyurulmuş oldu12. Nitekim Talat’ın bu planı başarısız olmuştu. Günümüzde Talat, siyasetle ilgilenmemektedir.
Derviş Eroğlu (2010-2015)
Derviş Eroğlu, Talat’tan sonra Rauf Denktaş’ın “İki Devletli Çözüm” politikasını, karşı tarafla müspet ilişkiler kurarak sürdürmüştü. Rum tarafıyla yapılan görüşmeleri her ne kadar devam ettirmiş olsa da, birleşmeye yönelik herhangi bir teşvikte bulunmamış ya da bu yönde bir siyaset izlememişti13. 2009’daki parlamento seçimlerinde UBP, %44 oy oranıyla tek başına iktidara gelirken, Eroğlu yeniden Başbakan olmuş; bu zafer 2010’daki cumhurbaşkanlığı makamına geçişinin önünü hazırlayan kritik bir adım olmuştu. Cumhurbaşkanlığı döneminde, Kıbrıs sorununun çözümünde iki devletli çözümü savunan konumdaydı ve BM sürecinde Rum tarafının statükoyu erteleyici tutumlarına tepki gösterdi14. Genel olarak Eroğlu, çözüm sürecindeki “karşılıklı güvenlik ve egemenlik” vurgusu ile KKTC siyasetinde yer almış bir devlet adamıydı.
Mustafa Akıncı (2015-2020)
Mustafa Akıncı, Mehmet Ali Talat’ın birleştirici ve müspet ilişkiler odaklı siyasetini devam ettiriyordu. 2015 seçimlerinde %60,5 civarında bir oy ile seçilmişti. Onun cumhurbaşkanlığı döneminin en dikkat çeken özelliği, barışa yönelik yeniden başlatılan müzakere süreciydi. 11 Mayıs 2015’te Rum lider Nikos Anastasiadis ile görüşerek BM çatısı altında iki toplumlu, iki bölgeli federal bir yapı için geçiş noktalarının açılması, vize muafiyeti ve mayın haritalarının paylaşımı gibi aceleci adımlar hayata geçirilmişti15.

Bu süreç, adadaki tarihsel çatışmanın gölgesini azaltma umuduyla yürütülmüşse de, 2017’deki Crans-Montana Zirvesi’nde çözümsüz kalmıştır16. Bu süreçte Türkiye ile ilişkilerde “ana-kardeş ülke” yerine “kardeş ülke” yaklaşımı üzerinden özerklik vurgusu yapılmış, bu politik söylemler Ankara’da büyük bir tepkiyle karşılanmıştı. 2020 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybetmesinin ardından siyasetten çekilme kararı almıştı. Akıncı, Birleşmiş Milletler’in teşvikleriyle Rum tarafına rağmen federatif devlet önerisini desteklemişti.
Ersin Tatar (2020 – Günümüz)
Ersin Tatar, Cambridge Üniversitesi ekonomi mezunu, iş dünyası ve medya geçmişine sahip bir lider olarak KKTC siyaset sahnesine adım atmış, 2018’de Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı ve muhalefet lideri olmuş; Mayıs 2019’da ise Başbakanlık görevini üstlenmiştir17. 2020 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “federal bir çözümün tükendiğini” savunarak iki devletli çözüm18 modelini savunan ve Türkiye ile ilişkileri yeniden tesis etme vaadiyle öne çıkan Tatar, ikinci turda Mustafa Akıncı’yı mağlup ederek KKTC’nin beşinci Cumhurbaşkanı olmuştur. Cumhurbaşkanlığı döneminde, Akıncı’nın aksine Türkiye ile “kardeş devlet” siyasetinden yana olan Tatar, KKTC’nin yararına yönelik müspet politikalar ve uygulamalar nedeniyle muhalefet kanadının eleştirilerinin odağı haline gelmiştir. Akıncı’nın federatif devlet çözümüne karşı çıkmış, adadaki iki eşit devlet teması üzerinden müzakere sürecini sürdürmeye devam etmiştir.

2025 yılı itibarıyla Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte pek çok yeni siyasi adımlara ve kurumsal girişimleree öncülük eden Tatar, Antalya Diplomasi Forumu’nda Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev ile bir araya gelerek uluslararası platformda KKTC’yi temsil etmiştir.19 Azerbaycan ve KKTC ilişkilerinde pozitif gelişmeler de yine onun döneminde atılmış; Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile karşılıklı olarak görüşmüşlerdir. Genel itibarıyla Tatar, dış politikada Ankara’ya yakın duruşu, iç politikada milliyetçi çizgisi ve çözüm vizyonunda iki devletli çözüm arayışıyla KKTC siyasetine karakteristik bir yön kazandırmıştır.
19 Ekim 2025 Cumhurbaşkanlığı Seçimi
19 Ekim 2025 tarihinde KKTC’de gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçimine geri sayım başladı. Seçim sistemi gereği, bir aday geçerli oyların mutlak çoğunluğunu alamazsa, yedi gün içinde en fazla oy alan iki aday arasında ikinci tur yapılacaktır. Propaganda yayınları 23 Eylül’de başlayacak, aday başvuruları için son tarih 28 Eylül ve propaganda yasağı ise 18 Ekim itibariyle uygulanacaktır. Kısaca adayları ve vaatlerini inceleyelim:
Taraflar ve Politikaları

Ersin Tatar: Ersin Tatar, iki devletli çözüm modeline sıkı sıkıya bağlı kalarak, Kuzey Kıbrıs’ın egemenliğinin tanınmasını vurguluyor; bu vizyonunu doğrudan Türkiye’nin desteğiyle şekillendiriyor. Seçim kampanyasında “Egemenlik ve Türkiye ile birliğimiz” temel mesajları olarak öne çıktı. UBP, DP ve YDP’nin oluşturduğu “Sağduyu Mutabakatı” koalisyonla yeniden Cumhurbaşkanı adayı olarak desteklendi20. Tatar, istikrar vaat ederken, Ankara ile tam uyumlu, dış ilişkilerde güçlenmeye yönelik hedeflerini vurguladı. Ayrıca, “iki ayrı devletin birlikte yaşadığı sonuç odaklı bir çözüm” mesajıyla, müzakerelerde Kıbrıs Türklerinin selametine yönelik realist bir süreç öne sürüyor. Tatar’a Ankara’dan yoğun bir ilgi ve destek olduğu da gözlemleniyor. Yeni Teknofest’in KKTC’de düzenlenmesi ve Tatar’ın “Türkiye ile beraber yazılan tarih” vurgusu, Ankara’daki desteğin sürekliliğini gösteriyor21.

Tufan Erhürmen: CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, 2025 seçimlerinde halkçı, liyakatli, kapsayıcı ve tarafsız bir liderlik sunacağını vaat ediyor. Anayasal ilkelere uygun davranacağını, makamı yalnızca dar bir çevrenin değil, halkın tüm kesimlerinin evi hâline getireceğini vurguluyor22. Erhürman, iki kurucu devletli, iki bölgeli ve siyasi eşitliğe dayalı bir çözüm vizyonuna değiniyor. “Kıbrıs Türk halkı adadaki iki eşit kurucu ortaktan biridir, yok sayılamaz.” vurgusuyla öne çıksa da “Bunca yıldan sonra adadaki gerçeklere uygun olan, kurucu devletleri güçlü bir yapının yanında, yukarıda sayılanlar gibi konularda siyasi eşitlik temelinde ortak kararlar verilecek bir merkezi yapıya sahip olmaktır.” sözleriyle Akıncı’nın “federatif devlet” görüşünü destekliyor23. Mülkiyet, enerji, kimlik ve uluslararası tanınma gibi temel alanlarda Kıbrıslı Türk haklarını savunacağını belirtirken, Türkiye ve uluslararası aktörlerle çözüm odaklı diplomasi yürüteceğini de taahhüt ediyor.

Arif Salih Kırdağ: Arif Salih Kırdağ, 19 Ekim 2025 seçimlerinde beşinci kez aday olduğunu açıklayarak, kampanyasını tamamen sponsor desteğiyle yürüttüğünü ve devlet imkanlarını kullanmadığını vurguladı. Seçilirse derhal müzakereleri yeniden başlatacağını, özellikle “gevşek federasyon” temelinde çözüm arayacağını ifade ederek çözüm odaklı bir duruş sergiliyor24. Gıda güvenliği ve tarımda reform sözü vermiş, halk sağlığını gözeten bir yönetim anlayışı benimsediğini dile getiriyor.

Mehmet Hasgüler: Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, bağımsız aday olarak seçim kampanyasında “makam halka açık olacak” mesajı veriyor, görevini bisikletle yapmayı teklif ederek sembolik bir halkla bütünleşme vurgusu yapıyor. Kıbrıs için bugüne kadar sunulan mevcut çözüm modelleri, yani federasyon veya iki devletli yapı yerine, 1960 Anayasası çerçevesinde Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüşü, bu yönetim içinde temsil ve adaleti öneriyor; parlamento ve cumhurbaşkanlığına Türk tarafı için öngörülen yapısal hakların işletilmesini hedefliyor25.
- https://izzettincopur.com/makaleler/kibris_savasi_sonrasi.php ↩︎
- Serhat Kaya, “1974–2017 Arası Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Siyasi Hayatı,” LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi 12, no. 2 (2021): 193–215. ↩︎
- https://kktcb.org/tr/cumhurbaskanligi/cumhurbaskanlari/rauf-raif-denktas
↩︎ - Tufan Ekici, “The Political and Economic History of North Cyprus: A Discordant Polity”, Springer International Publishing, 2019, syf. 18 ↩︎
- a.g.e ↩︎
- Serhat Kaya, “1974–2017 Arası Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Siyasi Hayatı,” LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi 12, no. 2 (2021): 206. ↩︎
- a.g.e ↩︎
- Karahasan, Sefa (25 Nisan 2004). “Bağımsızlık yemini”. Milliyet. s. 18 ↩︎
- Serhat Kaya, “1974–2017 Arası Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Siyasi Hayatı,” LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi 12, no. 2 (2021): 208 ↩︎
- https://www.ekathimerini.com/news/29646/talat-in-quest-for-absolute-majority-in-northern-cyprus/ ↩︎
- https://www.mfa.gov.tr/kibris-meselesinin-tarihcesi_-bm-muzakerelerinin-baslangici.tr.mfa ↩︎
- https://www.britannica.com/place/Cyprus/Efforts-toward-reunification ↩︎
- https://www.aljazeera.com/news/2010/4/18/profile-dervis-eroglu ↩︎
- https://mfa.gov.ct.tr/eroglu-the-greek-side-pretends-to-negotiate-but-on-the-other-hand-usurps-our-rights/ ↩︎
- https://web.archive.org/web/20150831035142/http://www.detaykibris.com/liderler-bir-araya-geldi.html ↩︎
- https://www.aa.com.tr/tr/dunya/crans-montanada-masayi-deviren-yunanistan-ve-kibris-rum-kesiminin-cenevredeki-tutumu-merak-ediliyor/2220022 ↩︎
- https://kktcb.org/tr/cumhurbaskani/biyografi ↩︎
- https://www.dailysabah.com/politics/elections/ersin-tatar-becomes-5th-president-of-the-turkish-republic-of-northern-cyprus ↩︎
- https://www.turkicstates.org/en/news/secretary-general-of-the-organization-of-turkic-states-meets-with-the-president-of-the-turkish-republic-of-northern-cyprus ↩︎
- https://kktcb.org/tr/cumhurbaskani-ersin-tatar-ulusal-birlik-partisi-ubp-demokrat-parti-dp-13703 ↩︎
- https://www.trthaber.com/haber/dunya/ersin-tatar-teknofest-bizlere-cok-sey-ogretmistir-906073.html ↩︎
- https://www.mykibris.com/kktc/haber/mulkiyet-enerji-kimlik-sorunu-ve-diplomasi-erhurmandan-cozum-vaatleri-60186 ↩︎
- https://bugunkibris.com/2025/08/31/erhurmandan-secmene-mesaj-sozunuz-sozumuz/ ↩︎
- https://www.gundemkibris.com/arif-salih-kirdag-bu-kez-seytanin-bacagini-kiracagim ↩︎
- https://ww2.kibrispostasi.com/c140-DAILY_NEWS/n573865-hasguler-federation-or-two-states-an-illusion-cyprus-solution-lies-in-returning-to-the-republic-of-cyprus ↩︎







speed stars
Bu yazı, KKTCnin siyasi tarihini ve Kıbrıs sorununun çözüm sürecindeki farklı yaklaşımları çok güzel özetliyor. Özellikle Denktaş ve Talat dönemlerini karşılaştırdığında, siyasi vizyonların nasıl değiştiğini ve her dönemdeki zorlukları net bir şekilde görüyorsun. Akıncı ve Tatar dönemlerine kadar uzanan bilgiler, mevcut durumu da anlamamıza yardımcı oluyor. Annan Planının başarısızlığından beri iki devletli çözümün ön plana çıkması dikkat çekici. Tatarın Türkiye ile yakın duruşu ve Erhürmenin federatif modelden yana olması, 2025 seçimlerini gerçekten heyecan verici kılıyor. Seçimin sonucu, Kıbrısın geleceği için çok önemli olacak gibi görünüyor.speed stars unlock