Futbolun sokaklara egemen olduğu Brezilya’da doğdu. Damarlarında akan kanın sadece futbol için aktığını o sokaklarda keşfetti. Yaptığı keşif sonrası futbol dünyasını değiştirmek üzere Avrupa’ya yolu düştü. Gerek çalımları, gerek tarzı ile milyonları kendine âşık etti. Belki ondan beklenen potansiyeli hiçbir zaman gösteremedi ama yine de birçok insanın gönlünde taht kurdu. İşte karşınızda futbolun asi çocuklarından biri: Neymar Da Silva Santos Junior.
5 Şubat 1992’de Brezilya’da Sao Paulo eyaletinde doğdu. Maddi şartlardan dolayı zor bir çocukluk geçirdi. Hatta aile, paraları yetmediği için ultrason gelişim taramasını bile yaptıramadı. Gözlerini böyle zorlu koşullara açan Neymar için hayat ona hiçbir zaman iyi davranmadı. Ailesi ile geçirdiği trafik kazası az kalsın onun ölümüne yol açıyordu. Daha küçük yaşlarda bu kadar savaş veren birinin yapması gereken şey belliydi. O da ailesine her konu da yardım etmek ve de onları bir arada tutmaktı. Özellikle de kız kardeşi doğduktan sonra ailesine elinden geldiğince her konuda yardım etti. Hatta yeri geldi, ailesinin başladığı işi bitirmeye karar vermişti.
Neymar’ın babası, Neymar Santos, Brezilya amatör liginde bir futbolcuydu. Ancak onun kariyeri şanssız bir kariyerdi çünkü geçirdikleri trafik kazası, onun futbol oynamasına izin vermedi. Bu yüzden futbolu bırakmak zorunda kaldı. Santos, futboldan para kazanmayınca ailesine bakabilmek için çeşitli işlere yöneldi. Bu çeşitli işlerden kazandıklarıyla oğlu Neymar’ı futbol ilkesine uygun bir okula yazdırdı. Futbol için akan bu damarlar en sonunda doğru yerdeydi. Yeteneği ile dikkatlerden kaçmayan Neymar’a babası her konuda destek çıktı ve onu futsal oynaması için motive etti.
Futsal yapısı olarak dar alanlarda hareket etme yeteneği ve hızlı düşünebilmeyi gerektiriyordu. Hiperaktif olan Neymar için burası onun gelişimin kaynağıydı. Neymar’ın içindeki bu rekabetçi durumu gören aile bazı radikal kararlar aldı. Aile, oğullarını desteklemek üzere Güney Sao Paulo’daki sahil belediyesine yerleştiler. Burada Neymar için Portuguesa Santista adında bir futsal takımı buldular. Neymar gerekli sınavları geçti ve de futsal gençlik saflarına girdi. Onu ilk kez orada görenler ona hayran kaldı ve kısa bir sürede akademide hiçbir rakibi olmayan bir oyuncuya dönüştü.
Bu dönüşümden sonra zaten aileye kurtuluşun anahtarı bahşedildi. 2003 yılında ülkenin en büyük kulüplerinde Santos FC Neymar’a sözleşme teklif etti. Aile Sao Paulo eyaletindeki bir sahil kenti olan Santos’a taşındı. Bu sözleşme ile beraber aile neredeyse tüm o maddi sıkıntılarından kurtulmuş oldu. 2006 yılında Neymar, Madrid akademisi denemesi için Avrupa’nın yolunu tuttu. Ancak işler beklendiği gibi gitmedi ve Neymar’a Real Madrid vizesi çıkmadı. Santos ile büyümeye devam eden Neymar 17 yaşında ilk profesyonel sözleşmesini imzaladı ve Santos FC’nin ilk takımına yükseldi. Başarı ardına başarı ile yükselen genç yıldız Güney Amerika’da kazanılabilecek tüm kupaları kazandı, hatta 2011 yılında Güney Amerika Gençlik Şampiyonası’nı kazandı.
Bu kadar başarının ardından Avrupa’nın devleri onun peşine düştü ve 2013 yılında İspanyol devine Barcelona’ya transfer oldu. Bu transfer ile manşetlerden düşmedi ve de yıldızı daha parladı. Hatta Lionel Messi ve Luis Suarez ile Barcelona’nın o meşhur ölümcül üçlüsü oldu. Bir İspanyol futbolcusunun kazanabileceği her türlü kupayı kazandı. 2014 ve 2015 yılında geçirdiği talihsiz sakatlıklarla Brezilya’yı hem Dünya Kupası’nda hem de Copa America’da altına ulaştıramadı. Ancak bu 2016 yılında Brezilya’ya borcunu 2016 yılında yapılan Yaz Olimpiyatları’nda ödedi.
2017 yılında Barcelona’dan PSG’ye transfer oldu. 222 milyon Euro’ya transfer olarak rekor bir ücrete transfer olarak tarihe geçti. Edison Cavani gibi tecrübeli bir futbolcu ve geleceğin parlak oyunculardan birinci sırada gelen Kylian Mbappe ile güçlerini birleştiren Neymar, PSG’yi yurt içinde başarıdan başarıya taşıdı. Bununla kalmayarak Neymar’ın zekâsı, oyun görüşü ve Avrupa tecrübesi ile kulübü tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi Finaline taşıdı. İşler belki istedikleri gibi gitmedi ve finalde Bayern Münich’e yenilseler bile bu maç PSG tarihine damga vuran bir başarı olarak görülmektedir.
Neymar sadece futbol hayatı ile değil aynı şekil de aşk hayatı ile de gündemden düşmeyen bir futbol yıldızıdır. Çalkantılı bir aşk hayatına sahip olan Neymar’ın belki de karakterini şekillendiren yer burasıdır. 18 yaşındayken Carolina Dantas ile çıkmaya başlayan Neymar’ın bir yıl sonra oğlu oldu. Neymar oğluna iyi bir rol model olmak için elinden ne geldiyse yaptı ve de onurlu bir kişiliğini her daim göstermiş oldu. Özellikle de Bruna Marquezine ile birlikteyken. 2012’den 2018’e kadar birlikte oldu. Birliktelikleri belki de mutlu sonla bitmedi ama bu ilişki Neymar’ın karakterini geliştirdi. Özellikle de bu duruma en damga vuran olay ise Bruna Marquezine evlendiği sırada Neymar’ın o düğüne gitmesiydi. Objektiflerden kaçamayan Neymar, orada büyüklüğünü göstermiş oldu.
Başarılı futbolcu Avrupa’yı geride bırakarak Suudi Arabistan kervanına katıldı ve El Hilal’e transfer oldu. Bazı noktalarda belki potansiyelinin altında kaldı ancak yine de adını futbol tarihine altın harfler ile yazdırarak inanılmaz başarılar gösterdi. Tüm futbolseverlerin aklında olan soruyu tekrardan dile getirmek istiyorum. Ya futbolu kafaya taksaydı?
Kaynakça:
https://www.biyografi.info/kisi/neymar
https://www.fotomac.com.tr/haberleri/neymar
Resimler sırasıyla: Eurosport, Footbalium, GMS, CGTN, Bendito Futbol, TRT Haber, NTVSpor, Twitter ve Fotomaç’tan alınmıştır. Kapak fotoğrafı Logisticatorees’den alınmıştır.