Trump’tan Çarpıcı Kararlar: Paris İklim Anlaşması ve Dünya Sağlık Örgütü

Amerika Birleşik Devletleri’nin 47. Devlet Başkanı olarak görevine başlayan Donald J. Trump, resmi olarak devlet işlerini devraldıktan sonraki ilk saatlerinde aldığı kararlar ile dünya gündemine oturdu. Bu önemli kararlardan biri ülkeyi Paris İklim Anlaşması’ndan çekmek, diğeri ise Dünya Sağlık Örgütü’nden ayırmak oldu.  

2024 yılında küresel seviyede verilen yüksek sıcaklık alarmları ve 2025 yılının ilk haftaları Los Angeles’ta pek çok insanın evini kaybetmesine sebep olan orman yangınları gibi çevre felaketlerinin üzerine verilen bu kararlar hem ABD içerisinde hem de dünya genelinde tepki topladı. Peki, Paris İklim Anlaşması’nın tarihçesi nedir? Amerika Birleşik Devletleri’nin anlaşmadaki ve Dünya Sağlık Örgütü’ndeki rolü nedir, verilen kararlar nasıl sonuçlara yol açabilir? 

Donald Trump, Beyaz Saray’da kararlarını imzalarken. (https://edition.cnn.com/2025/01/21/world/world-health-organization-trump-withdraw-explainer-intl/index.html)

Paris İklim Anlaşması ve ABD

Modern dünyanın en çok tartışılan konularından biri olan iklim krizi, ülkelerin kendi içerisinde ve birbirleri arasında anlaşmalar yapmasına, dolayısıyla da önlemler alınmasına yol açmıştır. 12 Aralık 2015 tarihinde imzalanan ve 4 Kasım 2016’da yürürlüğe giren Paris İklim Anlaşması; iklim sorunları ile başa çıkmak, kontrol altına almak amacı ile atılmış bir adımdır. Bu anlaşma, temelde Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne (BMİDÇS) dayanmaktadır. İklim değişikliği konusunda kontrolü sağlamak amacıyla uluslararası çapta imzalanmış Kyoto Protokolü’nün 2020 yılında sona ermesi üzerine küresel çevre problemleri ile mücadele etmeye devam etmek amacıyla hazırlanıp imzalanmıştır.

Anlaşmanın uzun vadedeki hedefi, küresel sıcaklık artışının 2°C’nin mümkün olduğu kadar altında olması, hatta 1,5°C’ye kadar indirilmesidir. Sıcaklık değerinin belirlenen seviyelerde kontrol altında tutulması ile iklim değişikliğinin sebep olduğu risklerin ve olumsuz etkilerin azaltılması planlanmaktadır. Fosil yakıtlar ve sera gazları gibi çevreye zarar vermekte olan etkenlerin kullanımının kontrol altına alınmasını amaçlamaktadır. Biyoçeşitliliği korumak, ekosistemlerin kendi içinde ve birbirleriyle olan dengelerini güvence altına almak da amaçlar arasındadır. 

Kyoto Protokolü ile aralarındaki en önemli fark, Paris İklim Anlaşması’nın hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeleri kapsaması yönünde kararlar almasıdır. Anlaşmaya göre tüm ülkeler sera gazı emisyonlarını azaltmak için üzerine düşen görevi yerine getirmekten sorumludur. Bu kontroller ile hedefler belirlenirken her ülkenin kendi gelişim ve teknolojik ilerleme düzeyi göz önünde bulundurulmaktadır.  

Paris İklim Anlaşması’nın belirli kurallardan oluşan bir çalışma prensibi vardır. Ana hedef olan iklim değişikliğinin azaltılması konusunda anlaşmada bulunan ülkeler önlem almakta zorunlu tutulmaktadır. Kararlar ve kontrollerin planlanması, uygulanması, denetimi ve gelişimi ülkelere ait olan sorumluluklar arasında bulunmaktadır. Her 5 senede bir ülkeler topladıkları bilimsel verilere dayanarak belirli raporlar sunmakla yükümlüdür.  

Paris İklim Anlaşması Görüşmeleri (https://concernusa.org/news/paris-climate-agreement-humanitarian-work/)

Birleşmiş Milletler üyesi olan Amerika Birleşik Devletleri, Paris Anlaşması’nı 2015 yılında yaklaşık 200 ülkenin de katılımı ile imzalamıştır. Amerika Birleşik Devletleri, ilerleyen yıllarda dönemin Devlet Başkanı Donald Trump tarafından verilen kararla geri çekilmiştir, daha sonrasında seçilen Devlet Başkanı Joe Biden aracılığıyla tekrar anlaşmaya dahil olunmuştur. Amerika, 2025 yılının Ocak ayında ülkenin yönetimini tekrar devralan Trump tarafından anlaşmadan bir kez daha geri çekilmiştir.  

Anlaşmayı ilk kez imzalayan dönemin Devlet Başkanı Barack Obama, bu anlaşmayı gezegenin kurtulması için en büyük şans olarak değerlendirmiştir. Sonrasında seçilen Donald Trump, anlaşmadan çekilme kararı almıştır ve bu kararı Obama da aralarında olmak üzere pek çok vatandaş sert bir dille eleştirmiştir. Diğer yanda Obama ile benzer görüşlere sahip olan Joe Biden, yönetiminin başlangıcında ABD’yi anlaşmaya tekrar dahil etmiştir. 

Paris İklim Anlaşması’ndan iki başkanlık döneminde de çekilen Donald Trump’ın bu konu hakkındaki görüşleri pek çok tartışmaya yol açmıştır. Trump, kararının sebebini kısaca anlaşmanın ABD’nin dezavantajına olması olarak açıklamış, daha adil bir anlaşma arayışında olacaklarını dile getirmiştir. Bu kararı destekleyen çoğu Trump taraftarı, kararın arkasındaki finansal sebepleri ve ülkeye sağlayacağı ekonomik katkıları göz önünde bulundurmaktadır.  

Dünya Sağlık Örgütü ve ABD

Paris İklim Anlaşması’nın yanı sıra Donald Trump tarafından başkanlığının ilk saatlerinde verilen dikkat çekici kararlardan bir diğeri de Amerika Birleşik Devletleri’ni Dünya Sağlık Örgütü’nden ayırmasıdır.  

Dünya Sağlık Örgütü, kısaca Birleşmiş Milletler’in sağlık alanında faaliyet gösteren kuruluşudur. Uluslararası düzeyde halkların mümkün olan en yüksek sağlık düzeyine ulaşmasını hedeflemektedir. Hastalıkların kökenini araştırıp tedavilerini bulmak, önceden tespitini sağlayarak hastalıkların yayılmasını engellemek, küresel seviyede acil hastalık durumlarına müdahale etmek gibi pek çok göreve sahiptir. 

Amerika Birleşik Devletleri, kuruluşundan bu yana organizasyonun şekillendirilmesi ve geliştirilmesi konularında büyük rol oynamıştır. Amerika’nın uzun yıllar birlikte faaliyet gösterdiği DSÖ, karara tepki göstermiştir. Birlikte sayısız hayat kurtardıklarını ve koruma altına aldıklarını belirten DSÖ, aynı zamanda ülkeye kararı gözden geçirmelerini dilediklerini ve birlikteliğin devamını sağlamak için yapıcı diyaloglara girmeye hazır olduklarını açıklamıştır. 

Paris İklim Anlaşması ve DSÖ hakkında verilen kararların ABD üzerindeki etkileri, ülkeye ve dünyaya olan yararları ve zararları olmak üzere birkaç açıdan incelenmektedir. Amerika’nın anlaşmalardan çekilmesi, dünya genelinde olumsuz etkilere yol açmıştır. Bu hamle sonucunda küresel sıcaklık artışının hedeflenen 2°C’nin altında tutulmasının zorlaşacağı ön görülmüştür. Dünya genelinde karbon emisyonu listesinde en yukarılarda yerini koruması, ABD’nin kararının yarattığı endişeyi arttırmaktadır. DSÖ ile ayrılığın ise organizasyonu yaklaşık 1 milyar dolar zarara uğratacağı hesaplanmaktadır. Organizasyonun genel direktörü, Amerika’nın yokluğunda çalışmaların elbette devam edebileceğini ve uyum sağlanabileceğini, ancak etkinin önemli olacağını belirtmiştir.  

Her iki durumda da dünya genelinde göz ardı edilmesi olanaksız bir güç dengesi değişimi söz konusudur. ABD’nin yokluğu, Paris İklim Anlaşması ve DSÖ’nün yapısal ve finansal aşamalarını tamamen etkilemektedir. Yapılan tahminler haricinde, küresel iklim krizinin ve uluslararası sağlığın geleceği bu kararlar sonrası belirsiz görünmektedir. 

Kaynakça

https://iklim.gov.tr/paris-anlasmasi-i-34

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-56124983

https://altiparmakhukuk.org/blog/bilgi-notu-2022-02-paris-iklim-anlasmasi-49#:~:text=Kyoto%20Protokol%C3%BC%20ile%20Paris%20%C4%B0klim%20Anla%C5%9Fmas%C4%B1%20aras%C4%B1ndaki%20farklar%20%C5%9Fu%20%C5%9Fekildedir,d%C3%BC%C5%9Feni%20yapmas%C4%B1%20gerekti%C4%9Fine%20yer%20verir.

https://unfccc.int/most-requested/key-aspects-of-the-paris-agreement#:~:text=The%20Paris%20Agreement’s%20central%20aim,further%20to%201.5%20degrees%20Celsius.

https://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/12/151213_obama_iklim_paris

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-40128876

https://www.reuters.com/world/us/trump-will-declare-national-energy-emergency-incoming-administration-official-2025-01-20/

https://www.bbc.com/news/articles/c20px1e05w0o

https://tr.euronews.com/saglik/2025/01/23/abdnin-dsoden-cekilmesinin-ardindan-ab-kuresel-saglik-liderligindeki-boslugu-doldurabilir-

https://www.who.int/news/item/21-01-2025-who-comments-on-united-states–announcement-of-intent-to-withdraw

Leave a Reply