Yalnızca sosyal medyada artan popülaritesiyle değil; başta Chanel, Louis Vuitton, Dolce & Gabbana, Fendi, Missoni ve Burberry gibi markalar olmak üzere Londra, New York, Paris ve Milano Moda Haftaları’nda gelecek ilkbahar/yaz sezonu defilelerinde toplam 38 şovda gözümüze çarpmasıyla ismini daha da sık duymaya başladığımız, yıldızı her gün biraz daha parlayan bir model var bu hafta merceğimizde: Cara Delevingne.
Henüz 20 yaşında olmasına rağmen, şu günlerde neredeyse elimizi attığımız her başarılı işin altından onun ismi çıkıyor. Altın sarısı saçları, mavi gözleri ve bebek yüzüne adeta ters düşen koyu kahve, oldukça kalın kaşlarıyla biz yıldızımızın enteresan güzelliğine alışmaya çalışaduralım; o şu an Paris Moda Haftası’nda yine sayısız markanın koleksiyonlarını tanıtmak için podyumlarda emin adımlarla ilerlemekle de kalmıyor, British Fashion Awards’da “Yılın Modeli” ödülünü kapmayı da başarıyor.
Peki Delevingne’in Twitter’daki 530 bin, Instagram’daki 861 bin takipçisinin; Burberry’nin 2012 ilkbahar/yaz kreasyonunun yüzü olmasının; Victoria’s Secret’ta boy gösterip, başta İngiliz Vogue olmak üzere Love Magazine, i-D, Russh ve style.com dergilerinin kapağında yer almasının sırrı ne? Bu soruya verilecek bir yanıt ünlü fotoğrafçı Mario Testino onaylı: 60’ların naif tarzının, inanılmaz bir enerjiyle birleşiminin ismi Cara.
Yerinde duramamasının ve kolaylıkla fark edilebilen enerjisinin yanına eklenmesi gereken bir başka cevap daha bulunuyor: Delevingne’in, “Pop Magazine”in kurucularından olup, uzun süre genel yayın yönetmenliğini yapan, şu an ise “Love Magazine”in genel yayın yönetmeni olarak yoluna devam eden, adeta “underground Carine Roitfeld” olarak anabileceğimiz, dünya çapında ünlü stilist Katie Grand ile olan tanışıklığı, dostluğu ve hatta Grand’ın, Delevingne’e vermiş olduğu inkar edilemez destek. Moda camiyasının kült dergileri arasında yer alan bu iki derginin hayat bulmasında imzası olan Grand’in hayal gücü ve yetenekleri, tasarılarını gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğu fiziksel özelliklere, sıradışı güzelliğe ve “tomboy” olarak nitelendirebileceğimiz görüntüye sahip Delevingne ile bir araya gelince; ortaya, başta Mert & Marcus’un kamerasından çıkan “Boyish” olmak üzere, pek çok çarpıcı çalışma ortaya çıkıyor. Bununla birlikte Grand, sosyal medyada sıklıkla kullandığı “caradelevingnetakesover” etiketiyle Cara’yı yüceltirken; bizlere de Cara’nın tam olarak neyi ele geçirdiği sorusunu düşünmek kalıyor.
Şüphesiz genç model, ‘İngiliz Kültür Mirası Derneği’nin ve Radio Caroline’in kurucusu ve “Queen Magazine”in eski yapımcısı Sir Jocelyn Stevens’ın torunu’ kimliğini geride bırakarak kendine başarılarla örülü bir yol çiziyor; kendine has tarzı ve ‘samimi’ paylaşımlarıyla, hem sosyal medyadaki takipçilerinin, hem de Rihanna ve Azealia Banks gibi başarılı isimlerin sevgisini kazanıyor. Yine de, onu adeta ışık hızında her yere yetiştirebilen ve aslında yolunu açan enerjisinin kaynağını; yansıtıldığı gibi, “geleceğin Kate Moss”u olup, olamayacağını ve kazandığı “Yılın Modeli” ödülünün altını gerçek anlamda nasıl dolduracağını merak etmekten kendimizi alamıyoruz.