Sıcak, soğuk, sessiz, kalabalık, yeşil, renkli, yağmurlu… Bu sıfatlardan bazıları sizin yüzünüzü güldürürken bazıları da canınızı sıkmaya modunuzu düşürmeye yeter bile. İnsanların zevkleri, beğenileri, istekleri parmak izlerimiz kadar farklıdır birbirinden ve özeldir. Şimdi sizden bu yazıma başlamadan önce bir şey rica edeceğim; yazının devamını okumadan önce iki dakika durup gözlerinizi kapatıp sadece hayal edebilir misiniz? Neyi mi? Kendi cennetinizi ve neye benzediğini… Hava nasıl? Evler, insanlar, yemekler, hayatlar nasıl? Sizin hayaliniz deki dünya nasıl bir yer?
Sizin hayaliniz hazırsa, şimdi sıra ben de size hayalinizi kendi cennetinizi bulmanıza yardım edeceğim. Çünkü Dünya’da hepimizin hayallerini süsleyebilecek güzellikte yerler zaten var sadece önemli olan nereye nasıl bakacağınızı bilmekte.
İnsanların yüzlerindeki gülümsemeler, sıcak sohbetler ve içtiğiniz bir kahvenin hatrını 40 yıl boyunca konuşmak mı istiyorsunuz? Bence bunları bulabileceğiniz yer çok yakın, uzaklarda aramanıza hiç gerek yok. Türkiye…
İlk olarak Türkiye’ye bakalım. Peki, şimdi, biraz doğu taraflarına gitmeye ve oradaki saklı cennetleri bulmaya ne dersiniz?
Emin olamadınız mı? Bu resim karar vermenize biraz yardımcı olur belki.
Masalsı gelen bu görüntüden yola çıkarak Türkiye’nin bazı zenginliklerini daha da ayrıntılı anlatma gereği hissettim.
İlk olarak sizi Anadolu’nun saklı kalmış bir ilçesine götürmek istiyorum, Darende. Bu ilçede ve onun saklı kalmış güzelliklerinde kendinizi Alice gibi hissedecek ve kendi harikalar diyarınızda kısa bir gezintiye çıkma fırsatı bulabileceksiniz.
Benim içimi şimdiden Güneş ısıtmaya başladı ve suya atlayıp serinlemek istedim, ya siz?
Nemrut Krater Gölü’nü de görmeden gitmeyin derim ben. Genelde insanlar hep Nemrut Dağı’nı görmeye gelir ama benden size minik bir sır: Bu binlerce yıllık tarihe sahip soğuk ve sıcak göllere görülmeye değer. Sıcak göle inerken kullanabileceğiniz bir toprak yol da var.
Sıradaki durağımız için Türkiye’den biraz uzaklaşacağız. Yaz mevsimi de hazır gelmişken, aşkı biraz hissetmeye ne dersiniz? Ama bunu İtalya’da Fransa’da ya da Hindistan’da yapmayacağız. Ukrayna’da buna benzer bir yer var. Benim en sevdiğim renk olan yeşille en sevdiğim duygu olan aşk birleşmiş ve ortaya çok güzel huzurlu bir karışım çıkmış. Neresi neresi diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Aşk Tüneli…
Aslında bu büyülü yol trenlere ait. Özel bir fabrikanın yük taşıması için kullanılan tünel 3 km uzunluğunda ve Klevan şehrinde bulunmakta. Yani aşk dolu dakikalarınız bir tren sesiyle aniden bozulabilir. Bence dikkatli olun. Bu arada bu tünele en az yeşil kadar beyaz da çok yakışıyor.
Beyazın güzelliğinden bahsetmişken havayı biraz daha soğutmaya ama bir o kadar da renklendirmeye ne dersiniz. Sıradaki durağımız Norveç ve onun inanılmaz büyüleyici kuzey ışıkları.
İnsanların suç işlemeye adeta tövbe ettiği bu ülke dantel gibi işlenmiş sadece 4.5 milyon nüfusa sahip ve bu nüfusta oldukça zengin. Norveç, detayları ve güzellikleriyle ayrı bir şiirselliğe sahip.
Norveç’in kuzeyine çıktıkça doğa daha da coşuyor ve etrafta insandan ziyade yeşil görüyorsunuz. Tromso’da Kuzey Kutup Dairesi’ne vardığınızda Aurora Borealis ışıklarının büyüsüne kapılıyorsunuz. Yılda iki kez belirginleşen bu ışıkların izleyicisi dünyanın dört bir tarafından oluyor. Ben de düşündüm ki bunlardan biri de siz olmak isteyebilirsiniz. Çünkü ben soğuğu hiç sevmememe rağmen bu minik heykellerle, vadilerle ve yüksek dağlarla kaplı olan ülkeyi sevebilirim sanırım.
Ben kendi hayalimi buldum gibi. Siz de bulabildiniz mi? Bulduysanız bence bir an önce o hayalinizi gerçekleştirin. Hala bulamadıysanız bir sonraki yazımda size bu konuda yardımcı olabilirim sanırım.