Valensiya ismini aldığı Valensiya Özerk Bölgesi’nin başkenti olup İspanya’nın üçüncü büyük şehridir. İki ana dile sahip olan bu özerk bölgenin başkentinde de doğal olarak İspanyolca ve Valensiyaca konuşulur. Ülkenin doğu kıyısından Akdeniz’e bakar ve Avrupa’nın en önemli limanlarından birine ev sahipliği yapar. Ekonomisi özellikle son dönemlerde şehrin turizm getirisi ve endüstri potansiyeliyle büyük bir gelişme göstermektedir.
Şehrin tarihine kısaca bir göz atarsak, şehrin Romalılar tarafından kurulduğunu ve İspanya’daki en eski şehirlerinden birisi olduğunu görüyoruz. Romalılar şehri Valentia(güç) olarak isimlendirmiş. Orta çağda gidildiğinde, şehir göç eden Vizigotlar gibi çeşitli kavimler tarafından işgal edilmiş ve ardından Müslümanlığın yükselişi sonucu ilerleyen Mağribilere teslim olunmuş. Bu dönem şehrin sosyal, kültürel ve ekonomik hayatı yönünden renkli olmuş ve bugünlere kalan ya da yitirilen bir sürü tarihi eser bırakmış. Daha sonrasında siyasi birliği sağlamayı ve Müslümanları o coğrafyadan atmayı amaçlayan Katolik İspanyollar tarafından ele geçirilmiş. Devamında şehir gelişimini sürdürse de zaman zaman Avrupa Hanedanları arasında el değiştirmelere maruz kalması nedeniyle çeşitli sıkıntılar yaşamış. İspanyol iç savaşı, ardında Franco rejiminin baş göstermesi gibi sıkıntılar defedildikten sonra şehir istikrarını korumuş. Bugüne kadar geçen zamanda ekonomik, kültürel, sanatsal ve turistik anlamda gelişen, fırsatlarla dolu bir şehir olmuş.
Gelelim bu güzel şehirde neler yapılabileceğine…
Ciudad de las Artes y las Ciencias
Sanat ve Bilim Şehri olarak adlandırılan merkez Valesiya’nın en önemli turistik noktası. 7 bölümden oluşan kompleks bilimsel ve sanatsal unsurları eğlence aktivitesi şeklinde sunmasıyla ünlü.
L’Oceanographic
Sanat ve Bilim Şehri merkezinin 7 bölümünden biri olan ve bir sürü deniz canlısını barındıran büyük bir akvaryum. Yunuslar ve penguenler akvaryumun en çok ilgi gören sakinleri. Valensiya’ya giderseniz mutlaka akvaryuma uğramalısınız.
Mercado Central
İspanya’da sık sık karşılaşacağınız Mercado’lar yani pazarlar içinde her çeşit mutfak kültürüne ait yemeklerin bulunduğu ve hepsinin ayrı stantlarda satıldığı, hem oturulup yemek yenebilen hem de alış-veriş yapılıp çıkılabilen mekanlar. Mercado Central de Valensiya şehrinin hem tarihi hem kültürel hem de turistik merkez pazarı olma özelliğini taşıyor.
Torres de Serranos
Serrano Kuleleri anlamına gelen Torre de Serranos antik şehrin surlarını oluşturan 12 kapıdan günümüze kalan bir yapı. Surların yapımına 1392 senesinde başlanmış ve şehri kuşatmalara karşı koruma amacı güdülmüş. Çeşitli yangınlar ve saldırılar sonucunda zarar gören yapı restorasyonlardan da geçmiş. Günümüzde kule ziyaretçilere açık ve isteyen kulenin tepesine çıkıp şehir manzarasını izleyebiliyor.
Catedral de Santa María de Valencia
Roma Katolik Kilisesine bağlı olan Katedral Valensiya Gotik stilinde yapılmış. Katedralde İber Yarımadası’nın kutsal müziği çalınır ve bu açıdan da çok önemlidir.
Jardines del Turia
Turia Bahçeleri olarak adlandırılan park şehri dokuz kilometre boyunca sararak İspanya’nın en büyük şehir parklarından biri olma özelliğini taşıyor. Şehrin birçok önemli yapısını çevreleyen park boş zamanını geçirmek, koşu ya da yürüyüş yapmak, bisiklet sürmek veya egzersiz yapmak isteyen insanların da faydalandığı bir alan.
Lonja de la Sed
UNESCO’nun Dünya Mirasları listesinde olan bir ipek pazarı Lonja de la Seda. Gotik mimarinin en başarılı örneklerinden biri olup dört kısımdan oluşuyor. Bir kulesi, iki büyük salonu ve portakal ağaçlarının oluşturduğu çok şeker bir bahçesi var. Burası ticari faaliyetlerin gerçekleştirildiği bir yer olarak kullanılmış zamanında Kendimi içeride başka bir zamanda hissettiğim söylemeden geçemeyeceğim.
El Carmen
Eski şehirde yer alan El Carmen Mahallesi turistlerin ve de eğlence hayatının göz bebeği. Sayısız restoran, bar, gece kulübü bulunan bu bölge yeme-içme ve eğlenmenin yanında birçok önemli yapıya yakın olması ve renkli hayatı nedeniyle konaklama için de uygun bir bölge.
En önemlisi de sahile gitmeyi, hava güzelse denize girmeyi, kumsalda dolaşmayı, denize karşı bir şeyler yemeyi ve içmeyi ihmal etmeyin!
Valensiya mutfağı da tadılması gereken lezzetler sunuyor gelenlere. İspanya’nın en ünlü yemeklerinden biri olan Paella’nın doğum yeri burası mesela. Genellikle deniz ürünleriyle yahut çeşitli etler veya sebzelerle yapılan İspanyol pilavını denemek için en uygun yer Valensiya. Bence en güzel yemekleri ise kalamar, etli ve lezzetliler. Onun dışında İspanyol omleti olarak bilinen Tortilla’yı sabah kahvaltısında yiyebilirsiniz. Dünyaca ünlü bir içecek olan Horchata’nın çıkışı buradan olmuş. Herkese ayrı ayrı söylemek yerine ortaya bir tane isteyip beğenme durumunuza göre yenisini istemenizde fayda var bana göre. Bu geleneksel içeceği içmek için güzel bir mekan arıyorsanız, tavsiye edebileceğim yer Horchateria de Santa Catalina.
Eğer Valensiya’ya özel bir zamanda gitmek isterseniz Las Fallas adını verdikleri geleneksel festivallerini düzenledikleri mart ayını tercih edebilirsiniz. Bu döneme rağbet eden bir sürü turist eğlencelerin tadını çıkarmak için Valensiya’ya gidiyor. Gezinizi bu zamana dek getiremezseniz de hiç üzülmeyin, siz Valensiya’yı ziyaret edin yeter!
Kaynakça
http://www.valencia-cityguide.com/
http://www.spain.info/es/que-quieres/ciudades-pueblos/grandes-ciudades/valencia.html
http://whc.unesco.org/archive/websites/valencia/us/city/pgs/cit.history.htm
Gülgün İrezli
Çok güzel bir tanıtım yazısı olmuş, keşke bunu saklayabilecek bir konum olsa.İspanya yı seyahat edecekler için yorucu olmayan sade bir anlatım.Gezip görme, yeme , içme konusunda bilgi sahibi olununca rehbersiz gittiğiniz bir seyahatte nereler gezilir nerelerde yemek yenir, ne içilir.bir ön bilgi sahibi oluyorsunuz.Tebrikler teşekkürler Alım bu bilgilendirmen için.
Alım Yılmaz
Çok teşekkür ederim. Beğenmenize çok sevindim