Dayan, 21 gün sonra geçecek! Yahu nedir bu 21 gün kuralı efsanesi dillerden dillere dolaşan diye hiç sorgulamadım ve dayanmayı da hiç denemedim bile. Açıkçası bana çok sevdiğin bir işi bile 21 gün boyunca yapacaksın deseler bu kuraldan dolayı o sevdiğim iş sorumluluk haline geleceğinden hemen ortalıktan kaçardım. Bu tarz kurallar veya kısıtlamalar doğrusu benim yapıma pek uygun değil derdim ta ki birkaç gün önce 21 günlük bir seriyi tamamlayana kadar. Bir yoga pratiği yolculuğu daha ekleniyor deneyimlerimin arasına Çetin Çetintaş’ın yayınladığı 21 gün boyunca uygulanması gereken “Bedenim&Ben” serisi.
Kurallardan hoşlanmayan yapım bu seriyi görüp duyduğu anda heyecan içinde başlamayı bekledi. Serinin yayınlanacağı gün geldi çattı ama ben bir türlü başlayamadım. O güne kadar heyecanla beklerken tam da o gün kendimi hazır hissetmedim. Zihnimde ters giden bir şeyler vardı sanki, kendimi zorlamak istemedim ve başlamadım hemen o gün. Üç gün sonra yogaya başlama hikayemde olduğum gibi zihnim bedenimi matın üzerine bıraktı ve hayatıma çok büyük katkıları olan bu yolculuğa çıkardı beni. Gözyaşları da süzüldü gözlerimden, kendime sinirimden tırnaklarım matıma da saplandı, kahkahalarla bir pozda durmaya çalışırken pratiğin sonunda kendime sevgiyle sarıldığım da oldu. Tarifsiz ve benzersiz duyguların hepsini farklı günlerde yaşadım. Yoganın basitçe esnemek veya birkaç tane pozda güçlü kalabilmekten fazlası olduğunu bir kez daha öğrendim seri boyunca. Meğer yıllarca benliğimi aşağılayan kişi benmişim. Nasıl güzel farkındalıklar kazandım, minnettarım ama ilk kez kendime.
Nedir benim niteliklerim? Sence ben hani konularda iyiyim? Nasıl bir arkadaşım, iyi bir evlat mıyım?
40 dakikalık video süresi boyunca Çetin Çetintaş, niteliklerimizi fark etmeyi, hayattaki rollerimizi gözlemlemeyi, irademizi artırmayı ve en önemlisi kendimizi sorgulamayı öğretiyor. Yoga pratiğinde sınırlarımızın ötesine geçtiğimiz pozlarda bazen pozlara direnebiliyoruz. Örneğin bacaklarımı esnetmek konusunda zihnim benimle inatlaşıyor. O kadar tedirgin ve güvensizim ki kendime karşı o kadar esneyebileceğime inanmadığım için kendime deneme şansı bile vermiyorum. İlk günlerde hemen en yakınlarıma da sordum Çetin Çetintaş’ın bana pratikte sorduğu soruları. Nedir benim niteliklerim? Sence ben hangi konularda iyiyim? Nasıl bir arkadaşım, iyi bir evlat mıyım? Dürüst olduklarına güvenerek aldım cevapları yolculuğa devam ettim. Yolculuk da epey zorluydu bazen irademin dayanıksızlığı ile yüzleştim, pes etmek istedim, o kadar gün daha nasıl yapacağım dedim. Hem de sınav haftamdı nasıl vakit ayıracaktım ki? Kendimi sorgulamak ve kendimle yüzleşmek bütün pozlardan daha zordu, nasıl oldu da kendime bu kadar haksızlık ettim ben? Gurur duyup kendimi şımartmam gerekirken nasıl bu kadar sıradan olduğuna inandım en büyük başarılarımın bile? Gereksiz mütevazılık kendimi hor görme ve aşağılama noktasına gelmiş çoktan. Hayattaki niteliklerimize direndikçe bedenimiz de direniyor pozlara, hayatta kendimize nasıl davrandığımızı bedenimize nasıl davrandığımızdan da anlayabiliyormuşuz demek ki. Hayatta bize verilen arkadaş, evlat, öğrenci veya sevgili rollerine de direnebiliyormuşuz da ben bunlardan bihabermişim. Annemize annelik yapmaya çalışmak ifadesi ne demek hiç düşünmemiştim ki ben. Belki benim de çocuk olmaya ihtiyacım vardı nerden bilecektim? Kendimizle yüzleşmek, iyileşmenin ve farkındalığın gittiği en güzel yolculukmuş şimdi anlıyordum. Serinin sonlarına yaklaşırken bir pozu çok iyi yapabildiğimi ama seri boyunca hep zaten daha fazlasını yapamayacağımı düşündüğüm için hiç denemediğimi fark ettim. Hem kızdım kendime hem de farklı niteliklerimi de başarabileceklerimi de fark ettim. Yıllarca kendimi çok tembel olduğuma ve bütün başarılarımın tesadüf eseri olduğuna o kadar inandırmışım ama ta ki çevreme sorduğum soruların sonunda bu zamana kadar hiçbir sorumluluğumu aksatmadığımı gösteren yanıtlar alana kadar. Tesadüf değilmiş yahu hiçbiri, benim de niteliklerim varmış beni farklı kılan.
Yolculuğa çıkarken kemerlerimi bağlamadım, bir önlem almadan tüm gerçekler yüzüme çarpsın istedim ve istediğime de kavuştum. 21 gün boyunca sınav döneminde de olsam, üşensem de yorgun da olsam bu seriyi tamamlamanın verdiği haklı gururla kendime olan bakış açımı değiştirdim. Her zaman öz güvenli bir insandım fakat şimdi büyük farkındalıkla daha da yerine yerleşti bu güven. Serinin sonuna gelmiş olsam da farkındalık yolculuğum devam ediyor, belki göz atmak istersen diye.
NAMASTE!