Birileri sizi izlerken mastürbasyon yaptığınızı hayal edin ya da seks. Sizi izleyenler, kalp atışlarınızı, kas hareketlerinizi, vücudunuzun her ayrıntısı didik didik inceliyor, notlar alıyor. Bir adınız bile yok. Sadece sayılar ve birkaç harf. Kiminle seviştiğinizi bilmiyorsunuz; çünkü onların da bir adı yok. Çoğu zaman selamlaşmadan öteye gitmiyor konuşmalarınız. Bedeninizi, tüm çıplaklığıyla açıyorsunuz tanımadığınız insanlara. Üstelik bunu, rahat yataklar, mum ışığı ya da kendinizi huzurlu hissedebileceğiniz bir yerde değil, bir hastane odasında yapıyorsunuz. O steril koku, beyaz sert çarşaflar, florasan ışığı… Mantığa sığmayan bu senaryo, yıllar evvel –1957’de— Dr. William H. Masters ve sekreteri/araştırma asistanı Virginia Johnson’ın “insanların cinsel tepkilerini” yakından incelemek ve daha sonra pek çok cinsel rahatsızlığı çözümlemek için başlattıkları araştırmanın ta kendisi.
Dr. Masters, hastanede araştırmayı sürdürmek için izin alamayınca, çalışmasını genelevlere taşıdı.
Şu an kitapları yazılan, hatta dizisi bile yayınlanabilen bu hikaye 1957 yılında, doğal olarak, pek alıcı bulmamıştı. Hastanede, çoğunlukla Dr. Masters’ın kendi cebinden ödeyerek karşıladığı bu araştırma, daha sonra jinekolojide büyük bir çığır açtı. Freud tarafından ortaya konulan kadın orgazmı tanımının yanlışlığını kanıtlamanın yanı sıra; erken boşalma, vajinismus, frijitlik ve iktidarsızlık gibi cinsel sorun ve hastalıkları da yakından gözlemleyip, bunlara tedavi bulmaya çalışan ikili, daha sonra hak ettikleri ilgi ve takdiri kazandı. Bir süre eşcinselliğin de bir hastalık olduğunu iddia edip, bunu “tedavi etmeye” çalışan Masters’ın çalışma sonuçlarını manipüle ettiği, dahası araştırmasını haklı çıkarabilmek için bazı bulgular “yarattığı”, araştırma ortağı Virginia Johnson tarafından da kabul edildi.
Bu kadar tartışmalı bir konuyu dizileştirmek ise Showtime’a düştü. Bu sezon 29 Eylül’de başlayan dizi, 3 bölüm yayınlandıktan sonra 2. Sezon onayını aldı bile. İlk sezonu 12 bölümden oluşan dizinin, şimdiye kadar 10 bölümü yayınlandı.
Bir dönem dizisi olan Masters of Sex, dönem projelerini sevenleri hayal kırıklığına uğratmayacak detaylara ve inceliklere sahip. O zamanlar, bu tür araştırmalar neredeyse mutlak bir gizlilik içinde yürütüldüğü ve çoğu zaman belgeler yok edildiği ya da hiç arşivlenmediği için, bulgulara ulaşmak ne kadar zor olsa da, o dönemden bazı vibratörler, prezervatifler ve daha pek çok hastane gereci 60lı yılların gerçekliğini ekranlarımıza taşıyor. Kostümler, mekanlar ve diğer sahne donatlarının gerçekliği ise zaten tartışmaya bile açık olmayacak kadar aslına uygun.
Dizinin başrollerini Michael Sheen ve Lizzy Caplan paylaşıyor.
Dizinin başrollerini Michael Sheen ve Lizzy Caplan paylaşıyor. Her ikisi de oynadıkları roller için, gerçekten, biçilmiş birer kaftan. Bu kadar sansasyonel bir araştırmanın ve ikili ilişkinin anlatıldığı bu dizinin, yan karakterlere sağladığı derinlik ve hikaye zenginliği ise şaşırtıcı ve takdire şayan. Ortalama bir dizi bile, hikayesini baş karakterler etrafında döndürme kısırlığından kolay kolay kurtulamazken; Masters of Sex, her karaktere gerçek, anlamlı ve dizinin ömrünü uzatacak hikayeler ve hayatlar veriyor. En nihayetinde ucu her insanın hayatına dokunan seks, 50’li-60lı yıllardaki tabu haliyle ekrandaki her karakterin yaşamının, belki de, tam merkezine oturuyor. Kısır olduğunu sanan ve hamile kalmak için yıllarca tedavi gören fakat aslında kocası yüzünden hamile kalamayan zavallı bir eş, zorunluluk olmadan seks yapmayı aşkla karıştıran genç bir adam, rahim kanseri olduğunu gizleyerek kanser araştırması için kendine ödenek ararken “görünmez tavana” çarpıp duran bir kadın doktor, 40 yıldır evli olduğu kocasının eşcinsel olduğunu öğrenen ve bu 40 yılda bir kere bile orgazm olmayan bir kadın -hatta bir elin parmağını geçmeyen seks geçmişine sahip- bir kadın, tüm çevresinden eşcinsel olduğunu saklamak zorunda kalan bir dekan, kendini sevdiği adama beğendirmeye çalıştığı için bekaretini bile kaybeden dindar bir genç kız… Masters of Sex, anlatmayla bitmeyecek kadar çok katmanı olan; fakat bu hikayeleri –asıl hikayenin yanında— asla sıkmadan ve hatta her seferinde heyecanı, izleme isteğini ve merakı daha da kamçılayarak anlatan bir dizi. Belki de bu sezon tanıştığımız en iyi dizi. Dizi, pek çok olumlu eleştiri aldı; fakat ödül törenlerindeki başarılarını önümüzdeki aylarda göreceğiz.
Dizi, 60lı yıllarda cinselliğini özgürce yaşamak isteyen bir kadın olmanın ne kadar zor olduğunu da anlatıyor.
Sert, keskin ve acı bir uçta duran Masters of Sex, önümüzdeki yıllar bize Dr. William Masters ve Virginia Johnson’ın çarpık ve bir o kadar merak uyandırıcı ilişkisini anlatmaya devam edecek gibi duruyor. Sezon finaline iki hafta kalan diziye bir an önce başlamanızı, şiddetle tavsiye eder, Showtime ailesine –hepimiz adına— teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
