İçimizdeki Vahşi: Sineklerin Tanrısı

seruven-kitabi-yaratici

Çocuklara dair yetişkin kitapları okumak isteyenler buraya!

Hep merak ettiğimiz küçüklüğümüz, bir videoya alınsaydı da keşke izleyebilseydik dediğimiz hayatlarımız, minik bedenlerimizin içinde çevremizde olup bitenleri bilmeden yaşayışlarımız…

Hep; animasyonları, çizgi filmleri, masalları, çocuk romanlarını yazabilenlere hayret ederim. Bir çocuğun gözünden bakabildikleri için ve onun gözünden pamuk şeker renginde hayatı anlatabildikleri için.

Çocuklar, o masum ve büyülü hâyâl dünyasına dokunmanın ötesinde, onu boyayabildikleri için onlara hep imrenirim, çocuksu lezzetini kaybetmeyen her şeyi çok sevdiğim gibi.

Bunların yanında bir de çocukluğun zalim yanını hiç ekleme çıkarma yapmadan gösterebilen bakış açıları var. Okurken, izlerken tüylerimi ürperten şeyler. Hani; “Onlar çocuk daha, böyle düşünmezler, böyle olamazlar.” dediğimiz türden yapıtlardan bahsediyorum. Bu zamana kadar yüz yüze geldiğim birkaçı olmuştu ama en son okuduğum kitapla tam olarak çarpıldığımı söyleyebilirim.

Savaş ortamından uzaklaştırılmak üzere uçağa bindirilen ama uçakları arıza yapan ve bir adaya düşen yaşları üç ile on iki arasında değişen bir avuç çocuğun hikayesi anlatılıyor. Adada tek başlarına hayatta kalmaya çalışan çocukların aralarında yol göstermesi için birini şef seçmelerinden, domuz avına girişmelerine, ateş yakıp kurtulmayı beklemelerinden, birbirlerini öldürmeye varacak değişimlerini çok sade bir dil, sürükleyici bir üslupla anlatan Sineklerin Tanrısı’nın, Robert Michael Ballantyne tarafından yazılan çocuk romanı Mercan Adası’nın bir distopyası olduğunu söyleyebiliriz. Adaya düştükleri ilk zamanda yanlarında yetişkin olmadığından kendi başlarına hayatlarını sürdürmeye hevesli çocukların zamanla kötü şartlar altında yaşamaya dayanamayışları ve birbirlerini yok etmeye başlamaları konu edilmekte.

Hepsi Britanyalı olan bu çocuklar medeniyet seviyesinin yüksek olduğu yerde yetişmiş, eğitim almaya başlamış çocuklardır. Adada ilk şef seçilen Ralph ve şef seçilmediği için Ralph’e içten içe kin besleyen Jack romanın iki ana karakteri. On iki yaşlarında olan bu çocuklar Ralph’in şef, Jack’in avcı seçilmesiyle adada iş bölümü yapıyorlar. Ayrıca, adadan kurtulabilmek için denizden bir gemi geçmeli, o gemi geçerken çocukların dağda yaktığı ateşin dumanını görmelidir. Gemi her an geçebilir, bu nedenle ateş her zaman yanmalıdır. Adadaki tüm çocukların bunu benimseyip nöbet değişimi yaparak ateşin bekçisi olmaları beklenir. Jack’in domuz avlama sevdası bir gün tüm çocukların domuzun peşinden koşmasına sebep verir, bu da ateşi unutmalarına neden olur. Ateşin bu ilk sönüşünden sonra adadaki tüm dengeler değişmeye başlar.

majestedesmouchemortsimon

Ateşin sönmesinden sonra hiçbir çocuk olacakları tahmin edemezdi,okuyan hiç kimsenin tahmin edemediği gibi. Yüzlerini boyayıp vahşetin sınırlarında gezen, hırsızlık yapan, kural tanımayan hareketlerde bulunan ve otoriteyi ezerek güçlenmeye çalışan bir grubun karşısında hâla iyi kalan ve adaletle durumu çözmeye çalışan birkaç çocuk… Akıl ve sağduyunun nasıl yitirilebileceğini gösteren ve bunları çocukların gözlerinden anlatabilen William Golding’in Nobel Ödülü’nü alan bu romanını çok etkilenerek ve büyülenerek okudum.

İnsandan, daha çocuk olsa bile ne kadar ileriye gidebileceğini gördüğüm için korktum. İçimizdeki vahşi tarafın törpülenmesi için dua etmekten başka şeçenek aklıma gelmedi. Sineklerin Tanrısı kesinlikle okunmalı. Kesinlikle savaş çıkaran, toprak için, ham madde için insan asan, adam öldürme cesaretini kendinde bulan tüm vahşilerin nasıl içimizde bizimle doğduğunu ve nasıl bir olayla ortaya çıkabildiğini gösteriyor. Korkmak, kendini korumak ve zevk almak eylemlerinin birbirine karıştığı bu romanı okurken nefesinizi tutacaksınız.

Keyifli okumalar dilerim.

Leave a Reply

1 comment

  1. Hüseyin

    Gülce merhaba,

    Öncelikle ellerine sağlık demek istiyorum. Üç yazını okuma fırsatım oldu. Sineklerin Tanrısı konulu yazını bitirdim ve bu yorumu yazıyorum. Hepsi güzel olmuşlar ancak Sineklerin Tanrısı konulu yazını favorim olarak seçtiğimi belirtmek isterim. İlerleyen zamanlarda çok daha değerli yazılar yazacağın konusunda şüphem yok. Okuduklarım bunun işaretlerini zaten veriyorlar. Okur sayının bir kişi daha artmış olduğunu bilmeni isterim.