Thomas More’un Voltaire Üzerindeki Etkisi: Candide’de Ütopik Esinlenmeler-2

İlk nüshası 1516’nın sonlarında günümüzde Belçika sınırları içinde kalan Louvain şehrinde görülen Utopia, Latince aslından 1550’de Fransızca’ya, 1551’de ise İngilizce’ye tercüme edilmişti. Fransız Aydınlanması’nın önde gelen figürlerinden olan Voltaire’in, 1759 tarihli eseri Candide, ou l’Optimism’i kaleme alırken Thomas More’un ütopyasından etkilendiğini edebiyat tarihçileri kuvvetle muhtemel görüyor.

Screenshot_8

Voltaire’in eserinin ana karakteri Candide, Vestfalya’da doğar. Çocukluğunu beraber geçirdiği, kendisi için tutulmuş eğitmen Pangloss’tan Leibniz felsefesine dayalı özel dersler aldığı şato işgale uğrayınca, dünyayı keşfetmek adına uzun bir yolculuğa çıkan Candide’in asıl derdi peşine düştüğü sevgilisi Cunégonde’u bulmaktır.

İspanya’dan Güney Amerika’ya hareket etmeden evvel Cacambo adlı bir uşak edinen Candide, efsanevi El Dorado şehrinde çocukların sokakta oynadıkları halkaların altın, zümrüt ve yakut türünden değerli madenlerden elde edilmiş olduğuna şaşkınlıkla şahitlik eder. Ellerinden geldiğince bu “değerli” mücevherlerden toplayan ikili, gittikleri bir lokantada ücreti bu taşlar mukabilinde ödemek istedikleri zaman daha büyük bir şaşkınlık hisseder. Çünkü “Kusura bakmayın, yemeği yoldaki taşlarla ödemeyi teklif ettiğinizi görünce kendimi tutamadım” diyen esnaf, Candide ve Cacambo’nun karşısında kahkahalara boğuluyordu.

220px-Candide1759

Voltaire’in “Candide, ou l’Optimism” aslı eserinin 1759’da Paris’te basılan nüshasının kapağı.

El Dorado’da kıymet verilmeyen mücevherler, Avrupalıların ihtirasını simgeliyordu. Candide ve Cacambo’nun ziyaret ettiği yaşlı bir bilge, onlara ülkenin tarihini anlatırken Avrupa milletlerinin El Dorado’daki taş ve toprağa karşı sahip oldukları akıl almaz hırs ve açgözlülükleri ile çepeçevre sarıldıklarından bahsediyor, onlara sahip olmak adına hepimizi öldürmeye hazırlardı, diyordu. Nitekim El Dorado’dan ayrılma vakti geldiğinde, Cacambo’nun yegane arzusunun ülkenin sağından solundan topladığı taşları götürebilmek olması karşısında bu defa kahkahaya boğulan kraldı: “Siz Avrupalılar bu sarı çamurdan ne anlıyor bilmiyorum ama götürün götürebildiğiniz kadar!”.

El Doradoluların mücevherlere karşı duydukları hor görme hissinin benzerini, Thomas More’un Ütopya’sında görmek de mümkündür: Kölelerin zincir ve prangalarında altın kullanılır. Yine suçlular, altından yapılmış küpe veya tasma takarlar. Çocuklar sokakta inci, elmas gibi değerli taşlarla oynarlar.

Özünde her iki örnekte de kurgusal olanı tarihsel olanla birleştirip ,gerçek olarak sunmak üzerine kurulu bir edebi tekniğe rastlamak pek de zor değildir. Ütopik eseri Candide’de de bu yönteme yer veren Voltaire, mücevherlere ilgisiz kalan hatta onları hor gören yerlileri yaratırken -büyük olasılıkla- Thomas More’un Ütopya’sından esinlenmiştir.

 

 

[box_light]

Kaynakça:

More, Thomas, and Paul Turner. Utopia. London: Penguin Books, 1965.

Murphy, C M. “The Island of Utopia and Voltaire’s Country of Eldorado”. More’s Utopia and the Utopian Inheritance. Ed. Cousins A D and Damian Grace. Lanham, Md: University Press of America, 1995.

Voltaire and Haydn Mason. Candide. London: Bristol Classical, 1995.

[/box_light]

 

Leave a Reply