Bu yıl Kopenhag’da düzenlenen 59. Eurovision Şarkı Yarışması’nı sakallı kadın görüntüsüyle çok konuşulan Avusturyalı şarkıcı Conchita Wurst kazandı. Dün gece finali düzenlenen yarışmada “Rise Like a Phoenix” şarkısıyla 290 puan alarak birinciliği kazanan Wurst Eurovision’u kazanan ikinci transseksüel oldu. 16 yıl önce İsrail’in yarışmacısı Eurovision’u kazanan ilk transseksüel olmuştu. 37 ülkenin katıldığı yarışmada ikinciliği Hollanda ve üçüncülüğü de İsveç aldı. Türkiye ise puanlama sistemine tepki gösterdiğinden yine yarışmaya katılmadı.
Eurovision için ülkeler şarkı kliplerini yayınladıklarında Wurst’un klibi büyük tepki çekmişti. Rusya, Beyaz Rusya ve Ermenistan temsilcileri Wurst’un yarışmadan çekilmesini istemişlerdi ve bunun için bir kampanya başlatmışlardı. Ermenistan temsilcisi Aram MP3, “Wurst’un yaşam biçiminin doğal değil. Kadın mı erkek mi olduğuna karar vermeli.” demişti. Ermenistan temsilcisi her ne kadar sert bir üslup takınmış olsa da şahsen Wurst’un içinde bulunduğu kimlik karmaşasını rahatsız edici bulanlardanım. Wurst ise bu eleştirilere “Ben kadın olmak istediğimi söylemedim. Sadece çalışan bir kraliçe ve evde de tembel bir çocuğum” diyerek cevap vermişti.
http://www.youtube.com/watch?v=ToqNa0rqUtY
Eleştirilere rağmen Wurst geri adım atmadı ve dünya çapında eşcinsellerin ve transseksüellerin büyük desteğini kazandı ki aldığı yüksek puanlar da bu desteğin bir göstergesi… Hollanda, İngiltere, İsveç, İsrail, Yunanistan, İrlanda, Finlandiya, İspanya, Belçika ve İtalya Avusturya yarışmacısına tam puan verdi. Bu yüksek puanları şarkının kazanması gerekirken, imajın ve cinsi fikir ayrılıklarının kazanması üzücü ama her zamanki gibi yine böyle oldu. Sadece farklı bir kimlikle ortalığı karıştırıp bir devrimci edasıyla herkesin desteğini almasına anlam veremesem de Avusturya 1966’dan beri kazanamadığı birinciliği sakallı kadın yarışmacısı sayesinde aldı. Yani transseksüeller adına sevindirici bir olay mıydı bilemiyorum ama Avusturya adına öyle olduğu kesin. Wurst’un bazı destekçileri ise sakal şeklinde maskeler takarak yarışmacının yanında olduklarını anlattılar. Avusturya’dan oylama sonuçlarını bildirmek üzere bağlanan sunucu da takma sakal takarak yayına çıktı.
Wurst, sonuçlar açıklandıktan sonra yapılan röportajında birinciliği kazandığına inanmakta zorluk çektiğini söyledi. Tartışmalarla ilgili, Eurovision’un hoşgörülü bir ortamı olduğunu ve o yüzden kendini çok rahat hissettiğini belirtti. Wurst ödülünü aldıktan sonra bir konuşma yaptı ve konuşmasında, “Bu geceyi gelecekte barış ve özgürlük olduğuna inanan herkese ithaf ediyorum. Biz, biriz ve durdurulamayız” dedi. Danimarka medyası Wurst’un zaferini “sakallı kadın kazandı” manşetiyle yayınladı.
Cinsiyet üzerine konuşulmayan bir dünya
Wurst, imajının arkasında yatan düşüncelerini anlatırken “Cinsiyetiniz ve nereli olduğunuz üzerine konuşmak zorunda olmadığımız bir dünya hayali kuruyorum” dedi. Bu zaferi de rüyasının gerçeğe dönmesi olarak nitelendirdi. Birinciliğinin toplumsal açıdan da umut verici olduğunu düşünen şarkıcı “Bundan sonra da yaptıklarımı yapmaya, hayatımı yaşamaya ve kendime dürüst olmaya devam edeceğim. Bunu yaparken insanlar bana katılırsa bu dünya harika olacak” dedi. Wurst’un menajeri Rene Berto da “Düşünce tarzımızı değiştirelim. Conchita sadece sakalı olan bir kadın” dedi. Wurst aynen şarkısında da söylediği gibi kendisinin bir anka kuşu gibi yükseldiğini söyledi.