“Hayatta en hakiki mürşit ramendir.” –Bir öğrenci atasözü
Ramen, biz öğrenciler tarafından, üç dakikada pişmesi ve baharatlı enfes tadından dolayı çok tercih edilen bir yiyecek. Son yıllarda birçok Türk markasının da hazır ramen üretimine katılması nedeniyle, süpermarketlerde sıkça 1 TL reyonlarında gördüğümüz bu Uzak Doğu yemeğine birçoğumuz artık aşina olduk. Kimimiz rameni Japon animelerinden öğrendi, kimimiz Kore dizilerinden. Kore dizilerinde “Oppaaa” diye bağırıp sevdiği çocuğa ramen ya da kimçi yapan kız, çekik gözlü tatlı çocuğun kalbine giden yolu bulunca; merak ettik neymiş bu ramen diye. Kimimiz de; Japon animelerinde milli yiyecekmiş gibi her dakika yenen, bu eriştenin uzunu sulu yemeği Japonlar gibi “raaağmen” diye okuyup, arkadaşlarımızla telaffuzu hakkında tartışmaya girdik.
Rameni hangi yolla öğrenmiş olursak olalım, açık bir nokta var ki o da ramenin sefil öğrenci milletinin yüzünü güldüren kadim dostu olması. Yemek yapmaya mı üşendiniz, yurtta kötü yemek mi çıktı? Derhal biraz su kaynatın, 1 TL’lik ramen paketini açın, efsunlu baharatıyla birlikte karıştırıp üstünü kapatın ve pişmesini bekleyin. Ramen yaptığınız kasenin üstüne kapattığınız tabakta küçük çaplı bir baharatlı su yağmuru başladıysa rameniniz pişmiş demektir. Artık kasenin içinde leziz yolculuklara çıkıp, karnınızı doyurabilirsiniz. Rameninizi yerken yanınızda bolca peçete bulundurmayı unutmayın; şayet bambu soslu ve baharatlı suyu kıyafetinize damlarsa, kıyafetinize elveda deyip onu artık pijama olarak kullanmak zorunda kalabilirsiniz. Peki; hazır ramenden ziyade gerçek ramen nasıl olur, nasıl pişirilir sorusunu merak ediyorsanız, yalnız değilsiniz. Bu konuda yaptığım küçük çaplı araştırmayı yazımda sizlerle paylaşacağım.
Ramen, sulu Japon eriştesidir. Eski çağlardan beri Japon coğrafyasında çokça tüketilen bir yiyecek olmuştur. Japonya’daki hemen hemen her yöre veya ada, Kyūşū‘nun tonkotsu rāmeninden Hokkaidō‘nun miso rāmenine kadar, kendi rāmen çeşidine sahiptir. Ramen; erişte ve çorba olmak üzere iki temel kısımdan oluşuyor. Birçok rāmen eriştesi, dört temel malzeme içeriyor: buğday unu, tuz, su ve kansui. Kansui, sodyum karbonat veya fosforik asitten oluşan bir çeşit alkalin maden suyuna deniyor. Eriştelerin kansui kullanılarak yapılması, erişte tanelerinin daha sarımsı olmasını ve dayanıklılığını sağlıyor. Kansui yerine geçebilecek bir diğer malzeme ise; yumurta. Kansui, ismini içindeki minerallerin erişte yapımını kolaylaştırdığı söylenen İç Moğolistan’daki Kan Gölü’nden alıyor.
Yapılışı ise ustaların özel olarak hazırladığı ramen eriştesinin haşlanmasıyla başlıyor. Ramen eriştesi tamamen el yapımı ve birkaç işlemden geçerek hazırlanıyor. Daha sonra, özenle seçilmiş sebzeler sırasıyla konuluyor. Soya filizi, kuru soğan, baby ıspanak yani fazla büyümemiş ıspanak, bambu kamışı ve kişnişin (oreanda) ramen eriştesinin üstüne konmasından sonra; deniz ürünleri, et ya da tavuk isteğe bağlı olarak ekleniyor. Izgarada pişirilen tavuğun üstüne biraz karabiber ve tuz eklendikten sonra, tavuklar ince dilimler halinde doğranarak sebzelerin yanına konuluyor. Ramen; tavuklu ya da etliyse üzerine tavuk suyu, deniz ürünüyle yapılıyorsa deniz ürünlerinin kaynamış suyu ekleniyor; bu şekilde aromanın daha lezzetli olması sağlanıyor. Daha sonra, acı sos ve limonla servis yapılıyor.
Peki noodle ve ramen aynı şey mi? Paketin üstünde noodle yazmasına rağmen, onu ramen diye alabilir miyiz? Aslında ramen ve noodle; erişteyle yapılması açısından birbirine çok benzeyen iki yiyecek. Noodle; Çin mutfağının bir ürünü, ramense Japon. Noodle, yumurtalı erişte; ramense sulu erişte olarak hazırlanıyor. Noodle’da et veya sebze Çin mutfağının vazgeçilmezi olan ve özel bir lezzet veren vok tavada pişiriliyor. Fakat; ramenin üstündeki tavuk veya etler ızgarada pişiriliyor ya da kızartılıyor, sebzeler de ayrı ayrı hazırlanarak en son aşamada birleştirilip servis ediliyor. Hazır noodle veya ramen alıcıları olarak; erişteyi alıp daha sonra dilediğiniz gibi noodle veya ramene çevirebilirsiniz.
Sıklıkla tükettiğimiz ramenin orijinal lezzetini tatmak isterseniz, Uzak Doğu restoranlarına gidebilirsiniz. Yapılan araştırmalara göre, son yıllarda Uzak Doğu mutfağına insanımızın ilgisi yaklaşık olarak %30 arttı. Son zamanlarda artan rağbet nedeniyle bu tür restoranların sayısı da hızla arttı, yani ne zaman bu hafif lezzeti tatmak isterseniz ,kendinize kolayca bir mekan bulabilirsiniz.
Eğer öğrenciyseniz –haliyle- her defasında iki fast food menüsüne eşdeğer bir meblağ ödemek cebinizi biraz yakabilir. O yüzden; 1 TL’lik hazır ramenlerinizi, zor zamanlar için hazır bulundurup her acıktığınızda üç dakikalık bir bekleyişin sonunda bu efsunlu baharatlı tada ulaşabilirsiniz. Hazır ramenlerin köri soslu, spesiyal tavuklu, sebzeli, dana etli, ızgaralı ve soğanlı çeşitleri mevcut. Köri soslunun içinden bambu sosu, köri sosu ve chili sos çıkıyor. Baharatı fazlasıyla sevenler için ideal bir tat fakat; sonlarına doğru acı, genzini yakabilir. Spesiyal tavuk nisbeten daha az baharatlı ve pek olmasa da tavuk tadını derinlerden alabilirsiniz. Sebzelinin içinde küçük kurutulmuş sebze parçacıkları var. Küp küp doğranmış sebzeler kurutulmuş halinden sonra birden kaynar suyla buluşunca pek de hoş bir tat olmuyor doğrusu, alırsanız kurutulmuş sebzeleri katmayın derim. Dana etli, ızgaralı ve soğanlı ramen üçlüsüne gelince; bu üçlüyü asla kat’a tatmayın, zira mideniz fena halde bulanabilir. Izgaralının içinden çıkan 7 sos rameni yaparken; “Vay be gerçekten ızgara tadı alacağım galiba.” dedirtse de, hayallerinizi bir anda yerle bir edip çöp gibi karmakarışık bir tatla karşınıza çıkıyor. Soğanlı türü sizi biraz bayabilir, dana etlide de aslında dana eti tadı almıyorsunuz. Tüm çeşitlerini kısaca özetledikten sonra, tüm bu tatları kendi üç dakikalık yapım süreçlerinizden sonra bir ara uğrayıp ustalarını elinden tatmanızı tavsiye ederim; çünkü gerçek ramen, hazır ramenden daha az zararlı ve tüm aşamaları elle tutulur bir şekilde içeriyor. Sebzeleri de, tavuğu da, eti de, sosları da yeterince gerçek. Öğrenci dostu bu tat; gerçek ya da hazır, her şekilde midelerimizi şenlendiriyor ve şenlendirmeye de devam edecek gibi gözüküyor.
Yazımın hazırlanma sürecinde emeği geçen ve bilgileriyle bana yardımcı olan, bir o kadar da nazik olan, Quick China Bilkent ekibine teşekkür ederim.
Kaynakça:
Ramen (Vikipedi)
ayşe
vikipedi den yazı kopyalayarak yapıştırarak gazete yazısı yayımlamak ne kadar doğru bir davranış önce bunu bir düşünün sonra anlatırsınız ramen neymiş ne değilmiş. ayıp bu yapılan.
Zehra
Ramen’i çok seven bir insan olarak, bu güzel yazın sayesinde daha bir sevdim. Çok içten ve cana yakın bir yazı olmuş. Büyük bit keyifle okudum, yüreğine sağlık.
Fazilet Merve Çağlayan
Sevgili Ayşe Hanım,
Öncelikle inanın bu yazı için epey emek harcadım. Üç hafta kadar planlama kısmınnı yaptıktan sonra, şeflerden direkt bilgi alabilmek için Quick China adlı Uzak Doğu mutfağı restoranına üç kez ziyarette bulundum. Şeflerle ve ustalarla ramenin yapılışı, tarihi,satışla
rı üzerinde konuştum. Fotoğrafların hepsi bana ait;mizanseni ayarladım, çektim, kırptım, ayıkladım ve shopladım. Yazıyı yetiştirmem gereken gün doğum günüm olmasına rağmen gece 1.30’a kadar çalıştım. Vikipediden alındığını söyleyebileceğim iki cümle var, bunların da bilgilerini başka hiçbir yerde bulamadım. Tüm Kore, Japon, Çin fan sayfalarında ramen hakkında bilgi aradım tarihi hakkında çok çok az bilgi vardı. Yazıda kullandığım bilgiler de ramenin tanımıyla ilgili, yani şeflerin de bana söylediği bilgilerdi. Yine de yorumunuz için teşekkür ederim, birkaç cümleyle birkaç haftalık emeğimin nasıl hiçe sayılabileceğini bana hatırlattığınız için. Bir dahaki yazımda çok daha dikkatli olacağıma sizi temin ederim.
Saygılar.
meyra
çok eğlenceli ve samimi bir yazı olmuş görsellerde ayrı güzel elinize sağlık turnitinden %95 özgünlük alcak yazı olduğu kesin
Aygen Ecevit
Merhabalar Ayşe Hanım,
Öncelikle yazarımın (Bugün itibariyle editörlüğü bırakıyorum ama bu yazı yazıldığında editleyen de yayınlayan da bendim.) yazısını zaman ayırıp okuduğunuz ve fikrinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. Elbette ki fikrinize saygı duyuyoruz ve okurların fikirlerini paylaşmaları bizi hep memnun eder. Ancak, yazıyı yayınlayan ben olduğum için sorumluluk bende de var her yazıyla ilgili, dolayısıyla cevap vermem gerektiğini düşünüyorum. Sevgili Ayşe Hanım, yazı copy paste edilmiş bir yazı değildir. Kalemini güvendiğim değerli bir yazarım olan Fazilet’in bu yazıyı yazma sürecindeki uğraşılarına ve verdiği emeğe, ayırdığı zamana, yazı için ne kadar istekli olduğuna şahidim. Aksi bir durum olsa emin olun yazı zaten yayınlanmazdı, çünkü GazeteBilkent’in intihale müsaade eden bir tavrı hiçbir zaman olmamıştır. Yazıdaki yorumların hepsinin kendi fikri olduğuna kefilim. Ayrıca yazı kendisinin röportajlarla öğrendiği ve ilettiği bilgilere de sahiptir. Yazı için çektiği fotoğraflar bile, onun da söylediği gibi, kendisinin çektiği ve üzerinde uğraşılmış eserlerdir. Kısacası uğraşılarak ortaya konulmuş bir yazıdır. Tek bir cümle wikipediadan alıntı yapılmış, o da bir tanımdır ve doğası gereği değiştirilmesi çok zordur, kaynak göstermeyi ihmal etmişiz bunun için içtenlikle özür diliyoruz emin olun bu düzeltilecektir, ancak tek bir cümle için upuzun, içi dopdolu ve tamamen orijinal bir yazıya böyle haksızlık etmemenizi rica ediyorum. Yazarımızın diğer yazılarını da okursanız özgün bir kalemi olduğunu görebilirsiniz. Umarım bizi anlarsınız ve okumaya devam edersiniz, sevgiler.
Aslı
Ne zamandır ramen ve noodle ın farkını merak ediyordum:D Güzel ve açıklayıcı bir anlatım olmuş Faziletçim. Kalemine, emeğine sağlık :*
J.
Ben kore dizilerinden görüp merak edenlerdenim markette satılan hazır noodlelardan alıp denedim öyle heves ettim ki chopstick bile aldım :) tadını sevdim bizim klasik makarnalar kadar ağır değil. Yazınız da çok hoşuma gitti teşekkürler :)