Neredeyse gerçek bir erkek çocuğu boyutlarında porselen bir bebek; sabah kahvaltısıyla başlayıp özel derslerle devam eden ve hikayeler eşliğinde iyi geceler öpücüğü verilmesi beklenen günlük bir liste; nasıl bir durumla karşı karşıya olduğunu bilmeyen ve kendi problemlerinden kaçmak isterken belki de hayatındaki en büyük hatayı yapan genç bir kadın.
The Boy (Lanetli Çocuk) filminde korku-gerilim türündeki filmlerde oldukça sık yer verilen ve artık klasikleşmiş bir öge olan tüyler ürpertici oyuncak bebek başrolde yer almakta. Korku sineması dünyasından edindiğim tecrübelere dayanarak oldukça ürkütücü sahnelerin yer aldığı ve oyuncak bebeklere olan sempatimi zedeleyecek bir filmle karşı karşıya olduğumdan neredeyse emindim. Film, gerek konusu gerekse fragmanı ile öncülerini takip ederek gerilim ya da şiddet ögelerini kullanarak korkutmayı amaçlayan bir izlenim bırakmıştı bende. Kaliteli çekim ve başarılı oyunculuklarla izlerken beklemediğim kadar filmin içine girdim.
Problemlerinden uzaklaşmak amacıyla İngiltere’deki bir ailenin küçük oğullarına birkaç aylık bakıcılık yapmak amacıyla ülkesini terk eden Greta, küçük bir çocuk yerine porselen bir bebeğe bakmak için çağrıldığını anladığı andan itibaren tuhaf hikaye başlamakta. Genç kadının her gün eksiksiz şekilde yerine getirmesi gereken listeyi aksatmasıyla birlikte işler yolunda gitmemekte. The Boy filmini diğer korku filmlerinden ayıran ise belli bir süreden sonra Brahms isimli bu porselen bebekten ürkmekten öte ona karşı bir sempati beslemeye başlamam oldu. Birkaç kırılma noktasından sonra bebeğin canlı olduğu ve genç kadını dışarıdan gelebilecek kötülüklere karşı korumak istediği izlenimi Brahms’a bir miktar ısınmamı sağladı. Finale yaklaşırken yaşanan sürpriz bir gelişme büyük bir gerçeği ortaya çıkardı ve filmin temposu oldukça yükseldi.
Kendi adıma yazımın başında belirttiğim gibi klasikleşmiş bir oyuncak bebek laneti beklediğim için filmin sonu oldukça sürpriz oldu. Çok uzun olmadığı için sıkmayan, yer yer tempo düşüklükleri olsa da gizeminden ödün vermeyen ve aklımda soru işaretleri uyandıran başarılı bir korku filmiydi. Eğer korku gerilim türünde lezzetli bir film arayışı içindeyseniz The Boy filmini izlemenizi tavsiye ederim.