KORKU TÜRÜNE YENİ BİR SOLUK: “BEAU IS AFRAID”

Son on yılın en çok konuşulan ve korku sinemasına yeni bir soluk getirdiğine inanılan korku filmlerinden olan Hereditary ve Midsommar’ın senaristliğini ve yönetmenliğini üstlenen Ari Aster, dehşet verici fakat bir o kadar ilgi çekici düşünce yapısıyla seyircinin ilgisini bir kez daha kazandı. Ari Aster, 2023 yapımı Beau is Afraid filmiyle kendisi de aslında şu zamana kadar içinde bulunduğu korku türünden biraz sıyrılarak cesur bir işe imza atıyor. Film her ne kadar korku-komedi olarak tanımlansa da filmin türü hakkında kesin bir kanıya varmak pek de mümkün değil. Film; korku, komedi ve dram türlerini olabilecek en absürt şekilde üç saatlik kaotik bir zihin yolculuğunda birleştiriyor. Bu yolculuğun başrolü ise Joaquin Phoenix’in hayat verdiği Beau karakteri.

Film, seyirciyi babasının ölüm yıldönümünde annesinin evine dönmek için hazırlanan Beau karakteri ile karşılıyor fakat içini kemiren korkular bir şekilde onu annesinin evine gitmekten alıkoyuyor. Bu yolculuğun bir metafor olduğu aşikâr. Annesinin evine yapıldığı düşünülen bu sembolik yolculuk aslında Beau’nun sürekli kaçtığı, yüzleşmekten korktuğu geçmişine yapılan yorucu bir yolculuk.

Hepimiz bir şeylerden korkuyoruz, çoğu zaman en çok egomuzun içinde barındırdığı belirsizlikten korkuyoruz. Peki, kim kendisiyle yüzleşecek kadar korkusuz ve cesur ki? Kim kendine bile itiraf edemediği dürtülerini kucaklamaya hazır? Travmalar, duygu karmaşası, korkular, dürtüler, bilinçaltımızda yatan isteklerimiz ve düşüncelerimizin belli başlı parçaları Beau karakterinde toplanıyor ve toplumdaki her bir bireyin zihinsel durumunun ayrı ayrı yansımalarını bir bütün olarak bize sunuyor. Beau’nun zihnindeki bu yolculuk aslında sadece Beau’ya değil, seyirciye de ait. Klasik korku sinemasına dair ögeler barındırmıyor olması seyirciye o saf korkuyu hissettirmiyor olduğu anlamına gelmiyor. Bilinçaltında yatan korku ve travmalardan, hatta anılardan kareler bulunuyor olması ve bu karelerin hepsinin zıtlıklarla dolu rahatsız edici birçok farklı ortam ve dekorlarda hayat buluyor olması seyirciyi ürpertmeye yetiyor da artıyor bile.

Hepimiz kaygının vücudumuzdaki etkilerini biliriz değil mi? Kalbimiz sıkışır, midemize kramplar girer. O göğüste hissedilen sıkışmaya ve mide kramplarına neden olan kaygı duygusu bir film olsa kesinlikle Beau is Afraid olurdu. Film seyirciyi üç saat boyunca, geçen her saniye bir girdap gibi içine alıyor ve Beau ile birlikte kendi benliğini sorgulayacağı zihinsel bir yolculuğa çıkartıyor.

Kaynakça:

Beau is Afraid, Ari Aster, A24, 2023.

Leave a Reply