İster deniz kenarında, ister ormanlık bir alan içinde ya da bir dağın tepesinde olsun neredeyse hepimizin hayal ettiği ve sahip olmak istediği bir ev vardır. Hatta gezerken rastladığımız ve içimizdeki hayale yaklaşan bir evle karşılaştığımızda keşke benim olsa diye düşünmekten alıkoyamayıp, yanımızdaki insanları da bu evi bana alsana tarzı sorulara maruz bırakabiliriz. Hayal kurmak güzeldir, ama bu hayalleri gerçeğe dönüştürmek çok daha güzel.
Büyük Tasarımlar, tam olarak da hayallerindeki evi hayal olmaktan çıkartıp gerçeğe dönüştüren aileleri ekranlara getiriyor. Programın sunucusu Kevin McCloud, 1999 yılından beri İngiltere’de kendi evlerini inşa eden aileleri ziyaret ediyor. Bu süreç bazı evlerde o kadar uzun sürebiliyor ki, McCloud’un ilk ve son ziyaretleri arasında geçen süre 10 yılı bile bulabiliyor. İnşa sürecinin uzunluğunu ailenin maddi durumu, belediyeden ve çevre halktan alınan izinler ya da yerleşilen araziden kaynaklanan zorluklar belirliyor. Çiftlerin bir kısmı tasarım ve inşa süresince mimarlarla çalışırken bazıları da evlerinin yapımının her aşamasını kendileri üstleniyorlar.
Program, gerçek ailelerin belirli bir bütçeyle rüyalarındaki evi inşa etme sürecini gösterdiği için sonuç ürünler birebir olarak başlangıçtaki düşüncelere karşılık veremeyebiliyor. Çocuklar küçükken başlanan inşaat yıllar sürünce odaların yetersiz kalması ya da ayrılan bütçenin tamamının harcanıp ailelerin geçici olarak kiraya çıkmaları gibi durumlar ortaya çıkabiliyor. Bu tür zorluklara rağmen ise izlediğim hiçbir bölümde sonuç ürün beni hayal kırıklığına uğratmadı. Ayrıca, Avrupa’nın yeni inşa edilen yapılarla ilgili gösterdiği hassasiyet ve tasarımların mutlaka bölge halkından onay alınarak uygulamaya geçirilmesi Türkiye için de başka bir dünya mümkün dedirtiyor.
Kevin McCloud, yapıları yerinde ziyaret ediyor.
Büyük Tasarımlar, lüks ve abartı tasarımlardan ziyade doğaya ve yerleştiği çevreye duyarlı, bulunduğu bölgenin dokusuna zarar vermek yerine bütünleşmeyi tercih eden binaların öyküsünü sunuyor bizlere. Sıradan ailelerin ise kendi inşa ettikleri bir evde oturmak isteyip bu fikrin peşinden gitmeleri izleyicilere bizim için de neden olmasın diye düşündürüyor. Kendi istekleri doğrultusunda tasarlanmış, belirli kalıplarla sınırlandırılmamış, hem içindekilere hem de çevresine iyi gelecek bir yapıda yaşamanın hayalini kurmak, üstüne bir de bu yapıyı inşa etme cesaretini göstermek gerçek bir manevi tatmin. 50 dakika süren her bölüm yaratıcılık, ilham ve duyarlılığın getirdiği pozitif enerjiyle izleyiciye yeni kapılar açıyor. Büyük Tasarımlar programını Bein Home& Entartainment, Bloomberg HT ya da Netflix’te bulabilir ve bu ailelerin maceralarına siz de ortak olabilirsiniz.
Not: İlgisini çekenler için Michael Pollan’dan “Bana Ait Bir Yer” kitabını da buraya bırakıyorum. Konusu, bir yazarın rahat yazı yazabileceği bir yer inşa etme hayaliyle çıktığı serüven etrafında gelişiyor.
Görsel Kaynaklar:
Kapak: https://www.channel4.com/programmes/grand-designs
Görsel 1: https://www.granddesignsmagazine.com/grand-designs-houses/330-grand-designs-eco-self-build-home-fire-s-justgiving-page-raises-over-10-000 / Malgosia Czarniecka Lonsdale
Görsel 2: https://www.sineksekiz.com/urun/bana-ait-bir-yer