Günlük hayatımda, Türk Youtube’undan olabildiğince uzak durmaya çalışıyorum. Sevdiğim içerik üreticileri elbet var ancak Youtuber yığınının büyük bir çoğunluğu rahatsızlık verici derecede yavan ve kalitesiz videolar çekiyorlar. Ne kadar uzak durmaya çalışsam da bu insanlar artık müzik de yapmaya başlayarak dükkan ve mekanlarda çalınan parçalarda da karşımıza çıkmaya başlamış durumda. Gelen popülerlik ile yetenek ve donanımın olmadığı alanlara yönelmek ve başarılı olmak yeni bir şey değil; ancak basketbol Milli Takımının marşını, yetenekli yüzlerce genç müzisyen yerine Scorp’tan ünlü olmuş bir Youtuber’a yaptırmak biraz abes kaçıyor.
Scorp’taki tavırları, duruşu ve açıklamaları ile kısa sürede Türkiye’deki muhafazakar kesimin büyük beğenisini topladı Reynmen, Derdim Olsun ve Ela şarkıları ile de bu ününü internetten genel dinleyiciye ulaşmasını sağladı. İçler acısı lirikalite, sıkıcı beat’leri ve vasat sesi ile Scorp’taki ünü hali hazırda bulunmasaydı dinlenmeyeceğine %100 emin olduğum ve kendisinin bile müzisyen olmadığını açıkladığı birine Milli Takım taraftar marşı yaptırmak bana çok yanlış geliyor. 2000’lere göre hem toplumsal hem de zevksel olarak aşırı ayrışmış bir halde olduğumuz aşikar ve herkesin ortak sevdiği bir sanatçı Tarkan veya Athena kadar açık bir şekilde ortada yok, insanlar sevdikleri ve sevmedikleri ile bölük pörçük bir haldeler. Ancak koskoca müzik piyasasından bula bula bir Youtuber’a taraftar marşı yaptırıyorsanız vizyonunuz yoktur.
Ritmik olarak ilahi ritmi kullanılıp, savaş ve tarih edebiyatı yapıp vasat altı bir nakarat ile de şarkıyı sonlandırmışlar. Söz yazarı da, müzik yapımcısı da youtuber. Klipte Milli takım oyuncuları toplam sadece 5 saniye kadar gözüküyor, geri kalanında Reynmen kendi kendine zıplıyor olduğu yerde. Garip bir seçim.
Milli Takım maçları, düz olarak yurtdışında gerçekleşen spor müsabakaları değil, sembolik olarak da olsa halkı bir araya getiren, buluşturan, kavuşturan etkinlikler olmuştur. İnsanlar tek yürek olarak ülkelerini enternasyonal alanda temsil eden takımlarının maçlarını izler, onlara destek olur, bu sırada da ayrılığa düştükleri konularda tartışmaları bitirir ve barışırlar. Tematik olarak yaşlı, genç, fakir, zengin, erkek, kadın hep bir arada omuz omuza vererek Milli Takım’ı desteklerler. Bir Milli Takım taraftar marşının da vermesi gerektiği mesaj tam olarak bu olmalı. Reynmen’in şarkısındaki sözler muhafazakar bir bakış açısı ile bunu yalapşap sağlasa da klip bakımından sağlayamıyor.
Tarkan’ın 2002 yılı dünya kupasında futbol Milli Takım’ımız için yaptığı şarkıya bakalım. Eminim ki büyük bir çoğunluk şarkıya eşlik edebilecek seviyede hatırlayacak. Tarkan, Türkiye’de büyük bir star olduğu gibi yurtdışında da dinlenen ve bilinen bir sanatçıydı. 2001 yılında çıkardığı Karma adlı albümü ile Türk müzik tarihine de kendini unutulmayacak şekilde kazıdı. Tarkan sevilerek herkes tarafından dinlenen bir müzisyendi ve Türk halkını ortak paydada birleştirecek birisi olarak seçilmesi şaşırtıcı değildi. Futbol Milli Takım’ının taraftar marşını da beraberlik teması üzerinden giderek çıkarması başarılı bir işe sonuç verdi.
Bir oluruz yolunda, Haydi bastır gönüller coşsun, O kupalar sana helal, Al gel de buralar bayram olsun.
Klibini incelediğimizde de aynı temayı görüyoruz. Taksiciler, çocuklar, aileler, balıkçılar hepsine yer verilmiş durumda. Vatandaşların hepsi mahallelerde bayrağın renkleri ile coşkulu kutlamalar yapıyor, ayrışma farklılaşma yok. Bu görüntülerin arasına da Milli Takım oyuncularını ilk önce sıralı halde İstiklal Marşı okurken sonra da eski maçlardan oyun, sevinç ve taraftar görüntüleri serpiştirilmiş. Halkın desteği, oyuncuların emeği ve her ikisinin de sevinçleri iç içe. Efektleri ile iyi yaşlanmamış olsa da güzel ve amacını yerine getiren bir klip.
2000’lerin önemli gruplarından birisi de Athena’ydı. 98 yılında çıkardıkları Holigan adlı albümleri ile Ska Punk’ı Türk dinleyiciye dinletmeyi başarmış ve enerjileri ve sahne performansları ile büyük bir beğeni toplamayı başarmışlardı. Albüm ile aynı isme sahip olan şarkıları ile de futbol taraftarlarının kalbini kazanmışlardı. 2001 yılında Avrupa basketbol liginde bizi temsil edecek olan Milli Takım’ımızın müziğini de Athena yapmıştı. Bir yerde çalsa herkesin zıplayarak eşlik edeceği, kısacık olsa da bir enerjiye sahip muazzam bir şarkı.
Her zaman yanındayız, Yalnız bırakmayacağız, Kalpler senle bir kez daha, Şampiyon olacağız
Klibi favori kısmım ama. Haydarpaşa tren garının içinde Milli Takım oyuncuları ve halk beraber basketbol oynuyor, paslaşıyor, birbirlerinden top çalıyor. Çoluk çocuktan, karpuzcu dayılara, teyzelerden, beyaz yakalılara herkes var. Kesimi farketmeksizin herkesin favori taraftar marşının bu olduğuna hiç şüphem de yok. Her şeyiyle başarılı.
Petlas’ın tanıtım reklamı için yaptığı klip ve marş amaca tam olarak önceden bahsettiğim amaçlara hizmet ederken, Reynmen’in yaptığı iş kötü ve anlamsız. Rap’çi Yener Çevik’in seslendirdiği şarkıyı taraftar marşı olarak kullanmak topu Reynmen’e atmaktan daha yerinde bir hareket olurdu diye düşünüyorum.
