“Çoğunluğun hayatının kurtulması için azınlığın hayatının feda edilmesi etik midir?”
Kazuo Ishiguro’nun Beni Asla Bırakma’sında ele aldığı en önemli sorulardan biri. Hatta bu olayı insanların daha kolay kabullenmeleri; fikrin tamamen korkunç ve yanlış olan yönlerini görmezden gelmeleri için de bu azınlığı “klonlar” olarak sunuyor okuyucuya. Böylece insanı vicdanıyla baş başa bırakıyor Ishiguro. Bu kişilerin klon olmasının bir şeyi değiştirip değiştirmeyeceğini, daha büyük bir amaç için bazı küçük şeylerin feda edilmesinin insanlar tarafından ne kadar kabul görebileceğini sorguluyor.
Kısaca romanın konusundan bahsedecek olursak, Kathy H. adında bir kız-ya da kitapta geçtiği adıyla klon-hayatını kendince üçe ayırdığı şekilde anlatıyor bize; ilk bölüm Hailsham adındaki yatılı okuldaki çocukluk yılları, ikinci bölüm Kulübeler diye bahsedilen ve aşka klonlarla beraber ormanın içindeki büyük evlerde geçirdikleri gençlik yılları, üçüncü olan son bölüm ise artık hayat gayelerini gerçekleştirdikleri, yani bağış yapmaya başladıkları veya bağış yapmaya henüz başlamayıp yapanlara bakıcılık yaptıkları yetişkinlik yıllarını kapsıyor. Bu üç bölümü Kathy’nin ağzından dinlerken bize eşlik eden diğer iki karakter ise Kathy’nin en yakın iki arkadaşı Ruth ve Tommy.
Bu ilginç ve bir o kadar da korkunç distopyada bazı insanlar klonlanıyor ve bu klonlar birer yetişkin olana kadar bekleniyor. Zamanı geldiğinde ise herhangi bir organa ihtiyacı olan “gerçek” insanlara organlarını bağışlıyorlar ve yine klon olan bakıcıları tarafından bakılıyorlar. Dayanabildikleri yere kadar dayanıp bağışlayabildikleri kadar organ bağışlıyorlar ve sonunda da hayata gözlerini yumuyorlar. Bu neredeyse sisteme oturtulmuş olayın en korkutucu yanı ise bunu yapan klonların kaderlerini tamamen kabullenmiş olmaları. Kimse çıkıp “Biz neden hiç tanımadığımız insanlar için kendi hayatımızdan vazgeçiyoruz da, herkes kaderinde ne varsa onu yaşamıyor?” diye sorgulamıyor. Bütün olayları Kathy’nin ağzından dinleyince bu klonların da insanlardan hiçbir farkı olmadığını, onların da herkes gibi güldüğünü, ağladığını, sevdiğini, hayal kırıklığına uğradığını, bütün bunları hissettiğini görüyorsunuz ve ileride bir gün gerçekten de dünya bu kadar çivisi çıkmış bir yer haline gelebilir mi ve insanlar bu kadar duyarsız ya da vicdansız davranabilir mi düşüncesi kafanızı kurcalıyor.
Beni Asla Bırakma, günümüz için de bir nevi eleştiri aslında. Kitapta anlatılan sistem şu anda çıkıp anlatılsa ve insanların tepkilerine bakılsa, büyük bir çoğunluk bir vahşet olduğunu iddia ederek bu fikre karşı çıkar. Romanda daha sonra anladığımız gibi Kathy, Ruth ve Tommy’nin büyüdüğü yatılı okul Hailsham’da çalışan gözetmenler bu sisteme karşı ve bu klonların da yaşamaya hakları olduğunu savunuyorlar. Bu gözetmenlerin yaptıkları sayesinde birçok insan da bu fikre katılıyor; ama yine de bu sadece bir grup insanın bir süre karşı çıktığı, zamanla unutulup giden bir yanlıştan başka bir şey olmuyor. Bugün de kötü bir olay yaşandığında, onaylanmayan işler yapıldığında buna öfkeleniyoruz, karşı çıkıyoruz, bir süre sesimizi duyurmaya çalışıyoruz; fakat zamanla hepsini unutup hayatımıza devam ediyoruz. Ishiguro da Hailsham’ın gözetmenleriyle bunu anlatmaya çalışıyor: gözetmenler bir dönem klonlara yardımcı olmaya, onların da ruhları olduğunu kanıtlamaya çalışsalar da bu hareket zamanla ilgi kaybediyor ve sistemi değiştiremeden herkes hayatına devam ediyor.
Ishiguro’nun bu etkileyici yapıtının filmi de mevcut. Kathy karakterini canlandıran Carey Mulligan’ın yanında Keira Knightley, Andrew Garfield, Charlotte Ramlping ve Sally Hawkins gibi ünlü isimlerin da yer aldığı film, kitabın genel havasını ve ana fikrini yansıtmakta oldukça başarılı. Bu oldukça güzel yazılmış eser, günümüzde önemli yere sahip konuları eleştirmesi ve insanı vicdanını kullanmaya zorlayarak neyin etik olup neyin olmadığını sorgulatmasıyla kesinlikle okunmaya değer bana sorarsanız. Samimi ve akıcı anlatımıyla Kathy H. ile kendinizi bağdaştıracağınız, olayın içine girerek bu karmakarışık dünyada neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar vermeye çalışacağınız, sizi derinden etkileyecek olan bu kitap kütüphanenizde kesinlikle bir yeri hak ediyor.
Kaynaklar:
https://www.vizyondakifilmler.com.tr/film/1125/beni-asla-birakma/
https://www.newyorker.com/books/page-turner/lost-toys-and-flying-machines-a-talk-with-kazuo-ishiguro
http://www.beyazperde.com/filmler/film-144222/fotolar/detay/?cmediafile=19640197