Kimimiz bu grubun ismini bile duymadı. Kimimizin de bir şarkıdan diğerine geçerken takıldı ağına. Eğer ağına takılanlardansanız sizleri şarkılarından birinin hikayesiyle buluşturmak isterim.
Tanıyanlar bilir, Brazzaville’in İstanbul’a karşı tarif edilemez bir sevgisi vardır ki bu sevgileri onlara “In Istanbul” isimli albümlerini de çıkartmıştır. Ama bu albümden bir şarkı tüm yüreklere dokunacak cinsten, aynı şekilde hikayesi de…
Grubun solisti David Brown ilk İstanbul konserinde bir kadınla tanışıyor. Kadın Almanya’ya okumaya gideceğini söylüyor. Brown da “Bir daha İstanbul’a dönmezsin o zaman” diyor bu cümlesinin bir albüme gebe olduğunu bilmeyerek. Kadın ise Boğaziçi ile nişanlandığını, nereye giderse gitsin geri dönme umuduyla yüzüğünü derin sulara yolladığını söylüyor. David Brown ise bindiği uçakta bu konuşmayı kağıda döküyor.
She was married to the Bosphorus
She threw her ring in then she blew a kiss
To the Ottomans and Byzantines
Lying beneath the sea
Bundan 2 yıl sonra Brazzaville bu sefer de İstanbul’a şarkının klibini çekmek için geliyor. Klip için bir kadın oyuncuya ihtiyaç duyuluyor ama David Brown oyuncuyu yıllar önce belirlemiş. Şarkıya konu olan Özgecan Tapa söz verdiği gibi nişanlı olduğu Boğaziçi’ne dönmüş ve bir anda klipte beliriyor, klip tam anlamıyla hayat buluyor.
Bir hafta sonu, elinizde kahveniz huzurlu bir ortam arayışına düşerseniz bu şarkı sizi bekliyor olacak. Belki de hayatınızda her şeyin normalleşmeye başladığı bir dönemde onları canlı da dinleyebilirsiniz. Kim bilir yakınlarınızda Özgecan Tapa da duruyor olabilir.
Kaynaklar