Merhaba Aslı Hanım. Öncelikle röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz?
Merhaba, asıl ben bana röportaj teklif ettiğiniz için teşekkür ederim. Ben Ankara’da doğdum, liseyi Ted Ankara Koleji’nde okudum ve 2000 senesinde Bilkent İşletme’ye geldim. 2004’te Bilkent İşletme’yi bitirdikten sonra ODTÜ Bilişsel Bilimlerde yüksek lisansın ardından 2007 senesinde Syracuse Üniversitesi’nde Deneysel Psikoloji alanında doktora yapmak için Amerika’ya gittim. 2012’de doktoramı aldıktan sonra Türkiye’ye döndüm ve Koç Üniversitesi’nde doktora sonrası
araştırmalarımı yaptım. 2015’te tekrar Ankara’ya döndüm ve şimdi ODTÜ Psikoloji bölümünde yardımcı doçent olarak görev yapıyorum.
Okumuş olduğunuz bölümü seçme sebebiniz ne idi?
Açıkçası işletmeyi çok bilerek seçmedim. Lisenin son senelerinde ne istediğimi çok bilmiyordum. Bir gün mimar olmak istiyordum, ertesi gün acaba bilgisayar mühendisi mi olsam, yok en iyisi annem gibi bankacı olmak derken kendimi İşletme bölümünden buldum. Aslında şimdi geriye dönüp bakınca hep psikolojiyi ile ilgilenmişim ama o sırada farkında
değilmişim. Bunu fark etmemde de Bilkent’te aldığım işletme eğitiminin rolü büyüktür.
Üniversite hayatınız boyunca ne tür aktivitelerde bulundunuz?
Bu konuda kendime kızıyorum. Bilkent’te neredeyse her ilgi alanına hitap eden öğrenci kulüpleri var ve bu kulüplerde yer almak üniversite hayatının bir parçası olmalı. Radyo Bilkent’e girmediğime pişmanım mesela. Fırsat buldukça Bilkent Senfoni’nin konserlerini takip ederdim ve hala fırsat buldukça gitmeye çalışıyorum.
Üniversite hayatı sizde ne tür değişikliklere sebep oldu?
Sanırım en kalıcı dostluklarımı üniversite yıllarında edindim. O zamanki en yakın iki arkadaşımla hala ne zaman bir araya gelsek bıraktığımız yerden devam ederiz. Bununla bağlantılı olarak da, üniversite hayatı bana takım çalışmasını öğretti. Sanırım Bilkent İşletme’nin takım çalışmasına verdiği önemden dolayı bir çok ders projemizi grup çalışması olarak yapıyorduk. Şu an dünyada bireysel çalışmalar yerini takım çalışmalarına bırakmış durumda ve üniversite hayatı da bizi buna hazırlıyor diye düşünüyorum.
Üniversite hayatınızda yaşadığınız veya unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşabilir misiniz?
Eğer yanlış hatırlamıyorsam bahar dönemi ara sınavları bahar şenliklerinin düzenlendiği zamana denk gelirdi. Sanırım 2. sınıftayken yine bahar şenlikleri sırasında saat 17:40’ta sınavımız vardı. Sınava girdiğim sırada başım çok ağrıyordu ve gözümde ışıklar çakıyordu. Sınavdan çıktıktan sonra fark ettim ki, beni o gün güneş çarpmış. O sınavdan nasıl A aldığımı hala hatırlamıyorum.
Bilkent’i 3 kelime ile tanımlayın dersek; bu kelimeler neler olurdu?
Bilim, dostluk, imkanlar
Bilkent’te en sevdiğiniz hoca ve ders hangisi idi?
Bir çok sevdiğim hoca oldu Bilkent’te. Sadece bir isim vermek çok zor ama Aslıhan Altay Salih benim için rol model olmuştur diyebilirim. En sevdiğim dersler finans dersleriydi ve eğer işletme alanında çalışmaya devam etseydim, kesinlikle Aslıhan Hoca’nın etkisiyle finans alanında ve hatta risk yönetimi alt alanında uzmanlaşmak isterdim. Onun derslerinden çok keyif alırdım ve bir gün hoca olursam onun gibi olmaya çalışmalıyım derdim.
Geleceğe yönelik planlarınız nelerdir?
Bilim yapmaya devam etmek istiyorum. Kendi uzmanlık alanım olan insan belleği ve hesaplamalı yöntemler alanında öğrenciler yetiştirmek istiyorum ki alanımız Türkiye’de de büyüsün ve Türkiye’nin dünyada bu alanda bir yeri olsun.
Bilkent mezunu olmanın size ne tür avantajlar sağladığını düşünüyorsunuz?
Bilkent’te çok iyi bir eğitim aldığımı düşünüyorum. Özellikle, İşletme’nin hem sosyal hem de sayısal yöntemler kullanan bir alan olması bana şu an geçmişte tahmin edebileceğimden çok daha fazla avantaj sağladı. Bu avantajları da Bilkent’teki İşletme programının müfredatına borçlu olduğumu düşünüyorum. Bilkent’te dünya standartlarında bir eğitim almasaydım şu an bulunduğum yerde olmam zor olurdu.
Bilkent’e yeni başlayan öğrencilere (özellikle kendi bölümünüzdeki) tavsiyeleriniz nelerdir?
Üniversite döneminde çevrelerini geniş tutmalarını tavsiye ederim. Bunu da farklı kulüplere katılarak sağlayabilirler ve sosyal projelerde aktif bir rol oynayabilirler. Tabii ki derslerde öğrendiklerimiz çok önemli ama üniversite derslerin ötesinde bir deneyim. Araştırma, merak etme ve sorgulamayı içselleştirdiğimiz bir dönem üniversite yılları ve o yılların keyfini çıkarmak gerek.