24 Ocak’ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bir süredir beklenen kabine değişikliğini gerçekleştirdi. Sadece 4 bakanı kapsayan bu değişiklikle birlikte, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in yerine İçişleri Komisyonu Başkanı Muammer Güler, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in yerine TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Nabi Avcı, 11 yıldır görev yapan Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yerine Edirne Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın yerine de AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik getirildi.
Şüphesiz ki bu değişiklerin içerisinde en dikkat çekici olanı Eski İstanbul Valisi Muammer Güler’in, 18 aydır İçişleri bakanlığında bulunan, ismi gibi üzerinde ayrı ayrı üç karakteri taşıyan(İdris, Naim ve Şahin) İdris Naim Şahin’in yerine İçişleri bakanlığa görevine getirilmesi oldu.
Muammer Güler, Şubat 2003’ten Mayıs 2010’a kadar İstanbul valiliği görevini yaptı. Görevi süresince, özellikle maç günleri ve 1 mayıslarda, İstanbul’u ‘pause’ eden adam olarak bilindi. Olimpiyat Stadyumu’nda oynanan bir Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde koltuklarını oturanlarına zimmetleme, nüfus cüzdanı ibra zorunluluğu kararının fikir babalığını yaptı. Manisa’daki Manisaspor-Fenerbahçe çıkan olaylara ithafen “Benim polisime el kaldıranı, fena yaparım” dedi. Hrant Dink cinayetinin işlendiği sırada görevdeydi. Cinayetle ilgili zanlı açıklaması yaparken yeni mobese ihalesi açılacağının haberini verdi. Ara ara İstanbul’un Avrupa Birliği ülkeleri içinde suç oranı bazında en güvenli şehir olduğunu belirtti. 1 Mayıs 2007’de İstanbul’da yaşamın felce uğratılmasıyla hafızalara kazındı. Beşiktaş-Şişli-Taksim güzergahı başta, tüm şehri etkisine alan bir polis terörüne şahit olundu. 1 Mayıs hazırlıklarını Taksim Meydanı ve yakın çevresi ile sınırlı tutmayan, İstanbul’un il sınırlarında da önlem alan Vali Güler, 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlamak üzere diğer şehirlerden yola çıkan otobüslere henüz İstanbul sınırlarından içeriye giremeden saldırılmasına karar verenler arasındaydı. Çok sayıda kişi polis saldırıları nedeniyle yaralandı, bine yakın kişi gözaltına alındı. Polisin kullandığı biber gazı, bir vatandaşın ölümüne yol açtı. Polisleri ve biber gazını hep çok sevdi. “Ben devletin valisiyim.” dedi.
İdris Naim Şahin, AKP’nin kurucu kadrosunda yer aldı. Partide kesintisiz olarak genel sekreterlik yaptı. Haziran 2011’de memleketi Ordu’dan 1. sıra milletvekili oldu. Göreve gelmesinin hemen ardından 14 Temmuz 2011’de PKK Silvan saldırısını gerçekleştirdi. Saldırıda askerlerin yanarak ölmesi üzerine “Sebebi bellidir. Üç beş tane sebebi vardır. Yani yangın ya ateşle çıkar, ya bombayla çıkar ya roketle çıkar ya benzinle çıkar. Çıkar yani netice itibariyle yanmıştır, yakılmıştır. Yani sebebini araştırmak, sebebini söylemek bir şey ifade etmiyor şu anda.” dedi. 20 Eylül 2011’de Ankara’da gerçekleşen patlamadan sonra “3 adet vatandaşımızın can kaybına maruz kaldığı bilgisi var elimizde.” açıklamasını yaptı. Van depreminden sonra gittiği çadır kentte 10 depremzedenin kaldığı bir çadırarak girerek, “Koskocaman sarayda oturuyorsunuz hiç gel dediğiniz yok” dedi. Her zaman Kürt sorununun olmadığını savundu. Mensur Güzel için “Kaybolan hayatlardan biri olarak kendi hayatını kaybetmek suretiyle bir operasyona konu oldu.” cümlesini kurdu. İzmir Karabağlar karakolunda yaşanan şiddet olayıyla ilgili “…Yani izmir konak meydanına dar ağacı kuralım, personeli dar ağacında asalım mı?” dedi. Terörün nasıl desteklendiğini şu sözlerle açıkladı: “Neyiyle veriyor, belki resim yaparak tuvale yansıtıyor. Şiir yazarak şiirine yansıtıyor, günlük makale, fıkra yazarak oralarda bir şeyler yazıp çiziyor. Hızını alamıyor terörle mücadelede görev almış askeri, polisi doğrudan çalışmasına, sanatına konu yaparak demoralize etmeye çalışıyor.” Yer yer Thomas Hobbes’tan alıntılarla devleti açıkladı. PKK’yı “Domuz etinden zerdüştlüğe kadar, bilmem hangi ulustan, kardeşlikten, çok özür dilerim eşcinselliğe kadar, her türlü namussuzluğun, ahlaksızlığın, gayriinsani durumun olduğu bir ortam.” diye tanımladı. Kendisini gördüğü için sevindiğini belirten bir vatandaşa, “Nereden bileyim sevindiğini, Hadi bir takla at ya da oyna da göreyim” diyerek vatandaşı oynattı. Muammer Güler gibi o da biber gazını çok sevdi. Hatta gazın sağlıklı olduğu minvalinde açıklamalar yaptı.
Sonuç olarak İçişlerimiz yine karışık. İdris Naim, görevi teslim ederken sitem ediyor. Fonda Türkiye için Ahmet Kaya’dan ‘Göğsüm daralıyor, yüreğim kanıyor, olmasaydı sonumuz böyle!’ çalıyor.