Paris’te yaşanan tüyler ürpertici saldırının mevcut ve olası etkileri üzerine tahminimden çok daha hızlı başladık analizlere. Beklentim televizyon programlarında çoğunlukla kimin sorumlu olduğuna ve komplo teorilerine yer ayrılmasıydı belli bir süre. Sevindirici bir şekilde beklentimin aksine konuşmalar, analizler ve yazılar çıkıyor ortaya. Şu ana dek kaygıların ve beklentilerin büyük bir kısmı tıpkı 11 Eylül saldırıları sonrası olduğu gibi Müslümanların karşılaşacağı olası baskı yönünde. Bu olası baskı özellikle Müslüman toplumun azınlıkta olmasına karşın sayıca çok olduğu Avrupa ve Amerika’yı ve elbet bizim de ucundan dahil olduğumuz coğrafyayı kapsıyor olacak.
Karşılaşılması olası senaryolar olarak konuşulan hususların çoğuna katılıyor ve analizleri sağlıklı buluyorum. Gel gelelim bu olası tepkinin sebebinin kesinlikle doğru tahlil edilmediği kanısındayım.
Olası tüm tepkilerin sebebi, hatta şu dillere pelesenk İslamofobinin öznesi İslam değil, Müslümandır!
Yanlış okumadınız bildiğiniz gibi değil bu İslamofobi. Sebebi İslam değil çünkü, alenen Müslüman. Sanıldığı gibi saldırganlar eylemi gerçekleştirirken “Allah Allah” dedi diye değil, bir milyardan fazla Müslüman, -ağızlarında aynı Allah, saldırıyı sadece kınadığından körüklenecek bu fobi.
İnsanlar IŞİD’ i İslam’la bağdaştırdığından değil, çok değil iki yıl evvel milyonlarca Müslüman IŞİD’e terör örgütü diyemediğinden,
“Esad’in Allah bin belasını versin ama sırf onu zor durumda bırakacak diye de bu canavarlığa sessiz kalacak değilim” demediğinden,
Paris saldırısını net bir şekilde lanetleyemediğinden, ucundan azıcık da olsa meşruiyetine açık kapı bırakma çabalarından,
Yerde yatan teslim olmuş bir insanın katledildiği görüntüleri seyrettikten sonra hala ‘ama’lı cümleler kurabildiğinden,
11 Eylül’un, Paris’in, kafa kesilen videoların sorumluları ile arana ruhani, ideolojik, -ve elbet net, süreklilik arz eden bir duvar öremediğinden
“Dine laf edecek olursan o dine mensup adam da kendini savunur elbet” diyen-diyebilen Müslümanlar yüzünden,
“Dine laf etmek de ifade özgürlüğü değildir kardeşim, kimse kusura bakmasın” diyerek ifade özgürlüğünün sınırlarını tekrar çizdiğinden,
İnançla ne dereceye kadar mizah yapılabileceğini belirleyebilecek kadar yüce bir ümmet olduğundan,
Hayatını kaybeden insanlara saygı göstermekten dahi yoksun olup saldırıya uğrayan derginin kalitesi hakkında eleştiri getirebildiğinden,
En basiti, üç kişi dahi olsa, birileri senin dinin adına bunu yaptığını söylüyorken özür dileyemediğinden hortlayacak bu fobi yine ve yeniden,
Pek tabi özür dilenir!
Dinini anlatman için cihadı meşru kılmış bir dinin mensubu olarak pek ala gidip doğrusunu anlatacaksın on iki cana kıyan şu üç adama,
Onlara örnek ve engel olamadığın için özür dileyeceksin.
Yoksa İslamofobikler senin bu adamlardan tek farkının salt konformist kaygıların olduğunu düşünecekler.
Her şey bu kadar kötü gelişmeyecek elbet. Bu baskılara maruz kalan Müslümanlara sahip çıkan, destek veren duyarlı Avrupalılar, Amerikalılar olacak. Hatta yürüyüşler, eylemler yapacak, ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı bildirimler okuyacaklar.
Allah korusun! Bu İslamofobiklerin içinden aklınca öc almak için masum bir Müslümana kıyan olursa dünyanın herhangi bir yerinde, o duyarlı ‘gavurlar’ mumlar dikecek, kendince ağıtlar yakacaklar. O masum can için adaletin peşine düşecekler.
Yani senin Türkiye’de Papaz Santoro için, IŞİD’in kafasını kestiği gazeteci Foley için, Müslümanlar olarak özellikle Müslüman topraklarda yapmadığın her şeyi yapacaklar.
Ben söylemiş olayım.
Hakan
Tek takıldığım nokta Avrupalıların vs. müslümanların haklarını koruyacağına dair kısımdır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, şu an Avrupa toplumlarında yaşanan bu tür terör olaylarının başlıca nedenleri yakın tarihte yaşanmış kıyımlar ve Avrupalıların Ortadoğu politikalarıdır. Fransa 2. dünya savaşı bitimini kutlayan Cezayirlileri kurşuna dizmiş ve yaklaşık 40bin Cezayirliyi bir hafta da katletmiştir. O süreç içinde ise toplam da 1 milyon Cezayirli müslüman katledilmiştir. Bu kıyımlar bu toplumlarda ağır infiale sebep olmuştur ve o dönemlerden beri Avp. topluluklarına karşı bir kin güdülmeye başlamıştır. Fransa’nın en son Libya’yı bombalaması, doğal kaynak çıkarları vs. bunların insan haklarına değer veren bir devlet tarafından gerçekleştiğini es geçmek, büyük bir analiz eksikliğidir. Bu yüzden, batının bu kıyımları ve sömürgeci politikaları özellikle bu tür minor terörist grupların oluşmasına sebebiyet vermiştir. Yazınızın sadece bu batılılarla ilgili bu kısmına katılmamaktayım o yüzden. Terörü yaratan Batı toplumlarıdır ve dediğiniz gibi İslam coğrafyasında da bu teröre karşı kesin bir sınır çizemeyen müslümanlar da destek vermektedir yahut destek verdiğinin farkında olmamaktadır.