Youtube.com’da Neşet Ertaş’ın sesinden “Yalan Dünya” adlı türküyü dinlerken telefonum çaldı. Piremses arıyordu.

Selamlaşma faslından sonra siyasi konulara girdi. Halbuki siyasi muhabbetlerinden hoşlanmazdı ama ilgiliydi. Televizyonda kanalları zaplarken Cnn Türk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu Tarafsız Bölge programında Selahattin Demirtaş’ın saz çaldığı bölümü izlediğinden bahsetti ve bugünlerin popüler olan sorusunu patlatıverdi.

-HDP barajı geçer mi?

-Geçebilir, dedim.

Finallerin nasıl gidiyor dememe kalmadan devam etti, 7 Haziran seçim muhabbetine.

Piremsesin ağzından…

AKP ilk kez seçimlere güçlü bir şekilde giremiyor ve yine ilk kez mağdur edebiyatı yapacak bir olay bulamadığı gibi üstüne üstlük Erdoğan’sız seçime gidilmesi olumsuz bir hava yaratmış gibi görünüyor AKP üzerinde.

CHP’nin ekonomik vaatlerinden sonra Merkez Türkiye projesi de gündemi belirledi.

Halâ bazı seçmenler oyunu Erdoğan’a vereceklerini söylüyorlar ki bu Davutoğlu’nun kendini gösterememesinden kaynaklı. Bunun farkında olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’da toplu açılış törenlerini miting havasına çevirerek muhalefete yüklenmesi ile oluşan bu boşluğu doldurma çabasında.

Diğer yandan da gündemi CHP’ye kaptıran bir AKP farkında olmadan CHP reklamı yapar oldu. Ekonomik yönden güçlü bir seçim bildirgesinin üzerine “Merkez Türkiye” adlı proje ile de dikkatleri üzerine çeken ve gündemi belirleyen bir CHP var.

Kimsesizlerin kimsesi, sessiz yığınların sesi diyerek yoksulluğu yenme vaadiyle halkın kendilerini 2002’de iktidara taşıdığını unutup, emekliye iki maaş ikramiye ve alt gelir gruplarına milli gelirden daha yüksek pay vermeyi vaat eden CHP’nin seçim vaatlerini eleştirerek ‘güçlü ekonomi yarattık’ söylemi ile çelişen bir AKP var.

Bir diğer yandan da tamamen başkanlık sistemine odaklanmış bir görüntü çizen AKP, çözüm sürecini seçimde milliyetçi oylara yönelmek amacıyla rafa kaldıran hatta seçim bildirgesinde çözüm sürecine dahi yer vermeyip gelen sorular üzerine çözüm süreci ile ilgili sayfaların matbaaya giderken dosyadan düştüğünü söyleyerek acemi bir davranış sergilemiştir.

AKP’den 3 dönem kuralı ile partinin ağır topları ayrılınca doldurulamayan boşluklar göze çarpmakta olup seçimlere acemi ve dağınık bir şekilde  girmekteler. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu dağınıklığa ayak uydurmuş durumda. AKP’nin seçim beyannamesinde 4G’ye geçileceği yazarken, Erdoğan’ın iki yıl daha bekleyelim 5G’ye geçeriz sözleri ve 4G ihalesinin iptalini istemesi iletişim kopukluğunun en basit örneği.

MHP’nin de seçim vaatleri ekonomik yönden CHP ile hemen hemen benzerlik göstermesi sonucu seçmende olabilecek vaatler havası yaratmış durumda ve AKP’li seçmenlerden MHP’ye kaymalar yaşanmakta.

AKP tüm bu olumsuzluklara rağmen 7 Haziran seçimlerinde %40-42 bandında oy alır ama HDP’nin barajı geçmesi ile  tek başına hükümet kuramaz.

Piremses konuşmasını bitirince koalisyona dair küçük bir şey de ben anlattım.

 AKP’nin tek başına iktidar olamayacağını Cumhurbaşkanı Erdoğan da  hissetmeye başlamış olacak ki bir hafta önce seçimlere dair şöyle bir  söylemde bulundu. ‘Bir sükunet, rehavet var. Bu ilgisizlik nasıl bir netice  doğuracak bilmiyoruz. Son ana kadar sürprizlerle dolu bir seçim olacak.’

 

 

 

Leave a Reply