Hayatınızda hiç başkaları yerine utandınız mı?
Son günlerde itiş kakışın ardı arkasının kesilmediği, yüce Türk milletinin meclisi TBMM’yi arbedelerin eksik olmadığı maraton tribününe çevirenler yüzünden utanır olduk.
Sağ olsunlar başkaları yerine utanmayı öğrettiler bizlere.
Bilindiği gibi kimimizin aklında soru işaretleri bırakan anayasa değişikliği teklifinin maddeleri mecliste son sürat görüşülüp oylanmaya devam ediyor. Oylamaların gidişatına göre referandum yolu gözükmek üzere. Gizli olması gereken oylamanın açık oylandığı hükümet kanadında, birilerinin FETÖCÜ olmadığını kanıtlama çabasının olduğu aşikâr. Yapılan açık oylamalar karşısında çaresiz kalan muhalefetin I. kürsü işgali hükümet güçleri tarafından püskürtüldü ancak nasıl arbedeler yaşandığını her birimiz gördük ve yaşananlar adına utandık.
Bazı vekillerin aşağılayıcı, tahrik edici sözlerini, köpekler giremez pankartlarını takip etme fırsatı bulanlar “vekilim” dediğimiz insanların üslubunu koruması gerekirken, sokak jargonuna kadar inebileceklerini ve milli iradenin meclisini stadyum tribünlerine çevirişlerini esef ve utanç içinde görmüş bulunduk.
Dün ise son olarak Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın kendisini kürsüye kelepçelemesinden sonra ortaya çıkan arbede kısa süre içinde kadın vekillerin kavgasına dönüştü. CHP Milletvekili Şafak Pavey’in protez kolunun çıktığı kavgada, Şafak Pavey’i itip düşürdüğü iddia edilen AKP Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç daha sonra tekerlekli sandalyeyle meclisten ayrıldı.-görüntüleri izlemenizi tavsiye ederim-
Mağdur edebiyatı bir dal olsaydı, 2017 Nobel ödülünün sanırım kime verileceği aşikâr.
Gelelim Nazlıaka’nın kelepçesini kendi fantezi dünyasına yoranlara,
Bu ülkede bir kadının eylemini fantezi dünyasıyla yorumlayarak siyasi analiz kasmaya çalışanların, zihniyetlerinin neye endeksli olduğunu görmüş olduk. Ne demişler;
Kişinin fikri neyse zikri de odur.
Mecliste yaşanan bunca arbede, zihnimde maraton tribünü fanatiklerini anımsatıyor.
Sonra düşünüyorum; burası sahiden milletin meclisi mi, maraton tribünü mü?
Lisanın, hoşgörünün günden güne kaybolduğu, arbedelerin ve holiganlığın arttığı milletin meclisini maraton tribününe çeviren vekillerimize naçizane son bir hatırlatma; sizler bu milletin vekilisiniz tribündeki holiganlar değil.