Lisede her milli bayram okul bahçesinde dizilir önce müdürün, ardından yardımcısının konuşmalarını sonrasında da görevli arkadaşlarımızın şiirlerini ve şarkılarını dinlerdik. Çoğumuz bu törenlerden fazlasıyla sıkılmış olurduk. Bunun nedeni bütün bu önemli günleri anma törenlerinde aynı şeyleri duyuyor olmamızdı. Aynı şiirler, aynı şarkılar, aynı konuşmalar tekrarlanır dururdu. Oysa şimdi geriye dönüp baktığım zaman o törenler ne kadar da önemliymiş. Bütün o şiirler, şarkılar hafızamızı tazelemek için, bu ülkenin nasıl kazanılmış olduğunu unutmamamız içinmiş.
Gelelim tatil yüzünden hiçbir zaman okullarda anma törenleri düzenleyemediğimiz o zafer gününe: 30 Ağustos 1922. Bugünün önemini tam anlamıyla kavrayabildiğimizden pek emin değilim. Oysa hepimizin bildiği gibi bu tarihten sonra yapılan her şey bu zafer sayesinde yapılabildi. Tatilin arasında balkonumuza astığımız bayrağımızla geçip giden bir güne dönüştü. 30 Ağustos, Anıtkabir’in karşısında bulunan Anıttepe’deki sokaklara kelime kelime isim olmuş “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz ileri!” emrinin verildiği Büyük Taaruz’un kazanıldığı gün. Geçenlerde Türkiye’nin görmüş olduğu en başarılı araştırmacı gazetecilerinden Uğur Mumcu’nun doğum günü vesilesiyle yeniden yayınlanan 1992 yılında kaleme almış olduğu 30 Ağustos yazısını okudum. Uğur Mumcu yazısında diyor ki: “Türkiye Cumhuriyeti, ne holding yazıhanelerinde kurulmuştur, ne lüks otel lobilerinde ne de CIA ve Dünya Bankası koridorlarında.Savaşı kazanan ve cumhuriyeti kuran, o çilekeş o özverili Anadolu halkıdır, her cephede kan akıtan, can veren Mehmetçiktir, “tam bağımsızlık” inancı ile Anadolu’ya geçen ve emperyalist ordulara karşı savaşan ve ayaklanmaları bastıran yurtsever subaylardır; Mustafa Kemal gibi İsmet Paşa, Fevzi Paşa, Karabekir Paşa, Refet Paşa, Fahrettin Paşa, Ali Fuat ve Kazım Özalp Paşalar gibi paşalardır.” İşte bu yüzden millet olarak ne kadar gurur duysak ne kadar övünsek az kalır. Uğur Mumcu bugün için “30 Ağustos, “emperyalizme ve kapitalizme karşı” Türk halkının ordusu eliyle kazandığı büyük utkudur.”demiştir. Eğer hain bir suikast sonucu üstat Uğur Mumcu’yu kaybetmemiş olsaydık bugün 75 yaşında olacaktı. Bu yazı vesilesiyle usta gazeteciyi saygı ve rahmetle bir kez daha anıyorum.
Bizler,savaşın zihnimizde canladıramayacağımız dehşetine tanıklık etmiş fedakar ve cesur bir neslin torunlarıyız. Bugünü sevinçle, kıvançla anmayacağız da ne yapacağız ? Başta bu zafere inanmış ve insanları da inandırmış Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kimisi gencecik yaşta şehit düşmüş askerlerimizi ve cepheye cephane taşımış, yeri geldiğinde eli silah tutmuş cefakar kadınlarımızı bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum. Bugün sadece bir zafer bayramı değildir. Bugün bizi biz yapan değerlerin ve en önemlisi özgürlüğümüzün düşmandan kurtarıldığı gündür. Bu nedenle yaşasaydı yine aynı cümle ile bugünü bizlere hatırlatacağını düşündüğüm Uğur Mumcu’nun yazısındaki son cümle ile yazımı noktalamak istiyorum.
Ulusal bağımsızlıkçılar; 30 Ağustos Bayramı hepinize kutlu olsun!
Yazıda bahsi geçen Uğur Mumcu’nun yazısı: http://www.sozcu.com.tr/2017/gunun-icinden/ugur-mumcu-30-agustos-zafer-bayrami-icin-bu-yaziyi-kaleme-almisti-1984369
Resim:http://budaviva.com/2015/08/sen-30-agustos-zafer-bayramini-nerede-kutlayacaksin/7/