Seçimin ikinci turunun gerçekleştiği 28 Mayıs gününden itibaren aralarında fikir ayrılıkları başlayan Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun çekişmesi hız kesmeden devam ediyor. Seçim mağlubiyetinden sonra değişim için kolları ilk sıvayan Ekrem İmamoğlu olmuştu. “Kimse endişe etmesin. Her şey yeniden başlıyor. Unutmayın değişmeyen tek şey değişimdir. Her sahada, her ortamda değişim. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuç asla beklemeyeceğiz artık.” şeklinde bir ifadede bulunan İmamoğlu’nun bu değişim çağrısı ve halkın bir kesiminin Kılıçdaroğlu’nu istifaya çağırması mevcut çekişmenin ilk tohumları oldu. İstifa çağrısına bir süredir sessiz kalan Kılıçdaroğlu, seçim sonrası yapılan ilk grup toplantısında “Yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz.” “Kaptan olarak partimi limana götüreceğim.” ifadeleriyle CHP’deki genel başkanlık konumundan vazgeçmeyeceğinin sinyallerini vermişti. CHP genel başkanlığı için gözlerin Ekrem İmamoğlu’na çevrilmesiyle “Aday olacak mısınız?” sorusuna “Aday olduğum tek şey büyük değişim” diyen İmamoğlu, partisinin genel başkanı ve üyelerine ekrandan mesaj yollamayı uygun görmediğini ve bunu karşı karşıya konuşmanın daha doğru olacağını belirtmişti.
14 Haziran’da Ahlatlıbel Parkı’nda yüz yüze görüşen İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu görüşmesinin “baba-oğul” çerçevesinde gerçekleştiği fakat aralarında değişim konusunda fikir ayrılıkları söz konusu olduğu gözlemlenmişti. İddialara göre fikir çatışmasının temeli, Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlık tartışmasını yerel seçimlerden sonraya ertelemek istemesi fakat İmamoğlu’nun ise gelecek yerel seçimlerde İstanbul’un da kaybedilmesine yönelik endişesi oluşturuyordu. Ankara’dan İstanbul’a dönüşte, havaalanında, gazetecilerin sorusunu yanıtlayan İmamoğlu “Genel Başkanımızla her zaman görüşüyoruz zaten, güzel olacak her şey” demekle yetinmişti.
Çatışmanın İmamoğlu cephesinde, “siyasi yasak” gerekçesiyle cumhurbaşkanlığı adaylığının engellendiği gibi genel başkanlığının da engellenmeye çalışıldığı yönünde savunmalar mevcut. İmamoğlu’na yakın kaynakların ifadelerine göre, olağanüstü kurultay imkânlarına rağmen böyle bir girişimde bulunulmamasının CHP’nin mevcut birliğinin bozulmaması için daha doğru olabileceği yönündeydi. “İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’ndan başka aday olacak isim yok mu, çıksın bir başkası genel başkan olsun. CHP’de bir yeniden yapılanma olacaksa, bu büyütmeye yönelik bir hamle olsun isteriz.” şeklinde açıklamalarda da bulunan İmamoğlu’na yakın kaynaklardan sonra Özgür Özel’in CHP içindeki “değişim” bahsi de dikkat çekti. TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Özel, ”Üzerime bir sorumluluk düşerse adaylıktan kaçmam. CHP söylendiği gibi üç parça değil tek parçadır ve olması gerektiği şekilde tartışıyoruz.” şeklinde açıklamada bulunarak değişim konusunda kararlılığın önemli olduğunu fakat bunu yanında vefanın da olması gerektiğini savundu.
Yaklaşık bir hafta önce İmamoğlu’nun, değişim çağrısına yönelik halkın görüş ve taleplerinin bildirilebilmesi için “iktidaricindegisim.org” sitesi kuruldu. Sitenin domaininin, seçim sürecinde Ekrem İmamoğlu’na kampanya direktörlüğü yapmış Necati Özkan’a ait olan Öykü Reklamcılık adına kaydedildiği iddia ediliyor. Site, İmamoğlu’nun manifestosunu da içeriyor. Yayınladığı manifestoda, seçimi tekrar kazanan hükümetin gittikçe halkı kutuplaştıran bir yol izlemeye devam edeceği, bir yandan da mevcut muhalefetin etkin ve iktidar alternatifi olmayı başaramayan bir muhalefete dönüştüğüne yönelik ifadeler mevcut. İmamoğlu, “CHP’de değişim, Türkiye’de değişim, iktidar için değişim” sloganıyla görüş ve önerileri beklediğini de yalnızca sosyal medya hesaplarından duyurmuştu. Yirmi dört saatin sonunda gelen taleplerin verilerini de kendi Twitter hesabından paylaştı. Daha ilk günden gelen bu talep yoğunluğu, toplumun muhalefetten değişim istediğinin sinyallerini vermişti. Site, ülkenin hak ettiği refah seviyesine ulaşılmasının, sürdürülebilir bir biçimde kalkınmasının esas olduğunu ve demokratik, adil bir yapının gerekliliğinin altını çizmişti. Özellikle seçim sonuçları nedeniyle halkı umutsuzluğa mahkum edecek bir muhalefetin aksine muhalefet güçlerinin değişip gelişerek güçlü bir alternatife dönüşmelerinin önemini vurgulayan İmamoğlu, siteyi faaliyete geçirerek de ilk resmi başkaldırısını yapmış bulundu.
Değişim çağrısına yönelik farklı görüşler içeren CHP mensuplarından en çok dikkat çeken isimlerden biri de Tunç Soyer oldu. Soyer, İmamoğlu ile yüz yüze görüşerek fikirlerini dinlemiş ancak farklı düşündüğünü belirtmişti. Bir yandan “değişim” için yürüyüşe devam eden Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, “Kurtarırsa bu partiyi, ülkeyi İmamoğlu kurtarır” şeklinde açıklamada bulunarak kendi tarafını belli ederken İmamoğlu’nun adım atmakta da geç kaldığını ifade etti.
CHP’nin içinde yaşanan son gelişmelere göre ise Kılıçdaroğlu’nun galibiyeti ön planda. Hafta sonu İstanbul’un ilçelerinde yapılan ilçe kongresi delege seçimlerinin tamamını Kılıçdaroğlu’nun kazanmasının Ekrem İmamoğlu’nun önünü kesmek için iyi bir adım olduğu düşünülüyor. Partinin içinde bir “tek adamlılık” durumunun söz konusu olmasına da dikkat çeken değişim ifadelerinin, Kılıçdaroğlu’na karşılık ne kadar güçleneceği bir soru işareti olarak devam ederken mahalle delegelerini belirlemek üzere devam eden CHP kongrelerinde de sular durulmuyor.
“Yerelden başlayarak gençleşme” hedefini desteklediklerini söyleyen CHP mensubu birkaç gencin, Ankara’nın Yenimahalle ilçesinin Yeni Batı Mahallesi’nde ayrı liste çıkardıkları gerekçesiyle darp edildiği haberleri gündemde. Olayın üstüne Yeni Mahalle Gençlik Kolları’nın twitter hesabından saldırıya uğraşmış bir gencin fotoğrafı paylaşılması ve paylaşımdaki “Unutmayın faşist her yerde faşisttir.” ifadeleri dikkat çekti. Kendi içinde dahi bir ayrımcılığın gündemde olduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin ise nasıl bir yol izleyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.
