Öldük öldük dirildik …
Galatasaray’ımız, Schalke04 karşısında 1-0 geriye düşünce eyvah dedim,
Bu Almanlar bu işi burda bitirir!
Golü yine Türk takımlarının kronik hastalığı duran toptan yedik.
Zaten sahaya 1-1’in dezavantajıyla ayakları titreyerek çıkan takım, golü de yiyince şoke oldu.
Schalke gibi kule stoperleri olan, geride sağlam duran takımlara karşı geriye düşmek idama davetiye tadındadır. Üstelik öylesine hızlı kontra atağa çıkan bir takım ki rüzgar Galatasaray’a tersten esmeye başladı.
Takım boyunu da 50-60 metre gibi çok geniş alanda tutunca da etkili olmakta zorlandı 1-1’i yakalayana kadar. O ana kadar her şey Drogba’nın ilerde indireceği bir topa veya Selçuk’un Burak’a atacağı ara pasa bağlanmıştı. Derken sahneye Hamit çıktı. Bu sezon Süper Lig’de sekiz şutu direkten dönen Hamit, 30-35 metreden yine direğe nişanladı ancak bu sefer içeri girdi.
Almanlar yüklenmeye başlamış, defanslarını öne çıkarmışken ve Galatasaray geriye yaslanmaya çalışırken, Burak’a atılan uzun pasta, aşırtma vuruş sonrasında oh be dedik, İlk yarıyı böyle bitirdik.
60.dk’ya kadar idare eden bir oyun oynadı Galatasaray, ancak belliydi gol geliyordu çünkü ayağında top tutamıyordu, buna bir de markajsız oynayan Draxler eklenince, golü kalemizde gördük. 2-2.
Bu dakikadan sonra deyim yerindeyse korku filmi başladı. Almanlar akın akın geliyordu, Galatasaray ise bir saniye bile ayağında top tutamıyordu. Drogba ilerde biraz top tutsa da rahatlasak mantığı vardı. Buna bir de Semih’in sakatlanıp çıkması eklenince işler iyice sarpa sardı.
Almanlar Riera’nın bulunduğu kanadı, yol geçen hanı gibi kullandı, bek çıkışlı olmayan Riera’nın pozisyon alma konusunda çok ciddi sıkıntıları vardı. Kenarda durması gereken pozisyonda çok içeri giriyor, tersini yapması gereken de ise açılıyor. Almanların çok iyi analiz ettiği bir yönümüz ise duran toplar. Ceza sahası yakınındaki en küçük pozisyonda bile pas vermek ya da orta açmak yerine faul almaya çalıştılar.
Derken maç gitti geldi gitti geldi, Fatih Hoca kalan birkaç tel saçını da dökmek üzereyken uzatmalarda üçü bulunca iş burada bitti. Fenerbahçe’nin 2008’deki çeyrek finalinin yanına Türk takımlarından birinin daha çeyrek finali eklenmiş oldu, bir nevi güncelleme yani :))
Söylenecek tek bir söz var: Tebrikler Galatasaray