Hiç çekinmeyiniz efendiler!
Çıkınız ve söyleyiniz. “Galatasaray bir futbol kulübüdür” deyiniz! “Diğer branşlar olsa da olur olmasa da olur çok önemli değil.” deyiniz. İnanın bana bunu açıkça ifade etmek Galatasaray armasını onurlandıranları arkadan hançerlemekten daha erdemli olur.
Neden mi bahsediyoruz?
Galatasaray’ın erkek Basketbol takımında geçen hafta yaşanan kriz bir anda tüm camiayı ve Galatasaray taraftarını şaşkınlığa uğrattı. Türkiye Ligi ve Euroleague’de yoluna devam eden, Lig’de tökezleyerek ilerlese de Euroleague’de TOP 16 turuna iyi bir başlangıç yaparak ilk üç maçında iki galibiyet alan, özellikle geçen hafta cehennem olarak adlandırılan ve son derece gergin bir atmosferde geçen Sırbistan deplasmanından çok önemli bir galibiyet çıkaran Galatasaray, tüm ülkeyi ve taraftarlarını gururlandırırken kendi yönetiminden beklenmedik bir darbe aldı.
20 bin öfkeli Sırp taraftarın önünde oynanan Kızılyıldız maçında koç Ergin Ataman’ın vakur duruşu büyük beğeni toplamıştı.
Perşembe günü (dün) oynanan ve son derece kritik olan Alba Berlin maçından sadece 2 gün önce oyuncuların rutin ödemelerinin yapılmadığı, bu durumun daha önce de tekrarlandığı ve basketbolcuların tepki olarak antremana çıkmadığı öğrenildi. Kısa bir zaman sonra yönetimden yapılan açıklama ise koskoca Galatasaray yönetiminin değil okul harcını yatıramayan bir öğrencinin beyhude bahanesini andırıyordu :
“Bankada bir aksilik oldu, o yüzden gecikme oldu, sorunu çözeceğiz.”
Galatasaraylılık ruhu, motivasyon ve adanmışlık anlamında Basketbol Takımı’nın tırnağı bile olamayacak Galatasaray Futbol Takımı’nın en az ücret alan oyuncusunun bir aylık maaşı bile basketbolcuların bu kadar kritik bir maç öncesi antremanı terk etmelerine engel olabilirdi. Daha geçen hafta ölüm tehditleri ve korkunç bir baskının ortasında Belgrad’da cehennemin içinden zaferle ayrılan bir takımın mensuplarına reva görülen bu durum Galatasaray tarihine geçecektir.
Gerçi 110 yıllık bir dev, bir çınar olan, Türkiye’nin en büyük markası ve gururu Galatasaray’ı Ak Saray önlerinde siyasilere maskara edenler, üç kuruşluk hibe uğruna Galatasaray Arması’nı ayağa düşürenlerin o armayı onurlandıranlara karşı daha sorumlu hareket etmesini beklemek ne derece doğru bilemiyorum. Bu çerçevede belki basketbolculara şu eleştiriyi yapmak mümkün olabilir: “ödeme er geç yapılır, antremana çıkmamak yakışır mı hiç, bu kadar mı paraya bağımlı hareket ediliyor?” Ancak unutmayalım Galatasaraylı basketbolcuların bu tavrı parasızlıktan ziyade ilgisizliğe ve umursamazlığa karşı bir tepkisellik içeriyor.
3-4 Milyon EURO’luk garanti ücretlerle oynayan kimi futbolcuların ödemelerinde “bankada sorun oldu” bahanesinin arkasına sığınamayanların basketbolculara nazının geçmesi, bu tarz krizlerin daha önce defalarca tekrarlanmış olması ise sorumsuzluğun boyutlarını gözler önüne seriyor.
Galatasaray; sporun beşiğidir. Futbol takımının ne idüğü belirsiz performansına bel bağlayıp, armanın diğer temsilcilerine “üvey evlat” muamelesi yapanlar, kendi vergi borçları için Ak Saray önlerinde pinekleyenler, üç kuruşluk ödeme yüzünden Basketbol Takımı’nın kaderiyle oynayanlar er ya da geç hak ettikleri cevabı yine Galatasaray’ın kendisinden alacaklar.
NOT: Galatasaray ödeme krizinin ertesinde Perşembe günü (Dün) oynanan ve Euroleague’de Playoff turuna yükselme yolunda büyük önem taşıyan Alba Berlin maçını 75-65 kaybetti. Takımın başantrenörü Ergin Ataman karşılaşma sonrası yönetimin takımı ihmal etmesini protesto etmek amacıyla basın toplantısına katılmadı.
