Dün gece Nou Camp’ı dolduran 100 bin taraftar ve ekranları başında karşılaşmayı takip eden milyonlarca seyirci ezeli rakibi karşısında geride kalmışlığın getirdiği hırs ve öfkenin saha içinde ki yansımasına tanıklık etti.
Belki de gelmiş geçmiş en kaliteli jenerasyonlardan birisini yakalamış olan, yaklaşık 4 senedir hem İspanya ligi’ni hem de Avrupa’yı domine eden Barcelona, ezeli rakibi Real Madrid karşısında çok uzun zamandır ilk kez bu kadar aciz ve çaresiz kaldı. Ronaldo önderliğindeki başkent temsilcisi ilk maçta avantajı kaptırdığı rakibini deplasmanda çok net bir skorla elemeyi başardı.
La Liga da şampiyonluk yarışından uzaklaşan, Şampiyonlar Ligi’nde Çeyrek Final bileti tehlikede olan Madrid, elinde avucunda kalan son kupa fırsatını tepmeyerek Kral Kupasında finale yükseldi. Bundan daha önemli olan ise Madrid ekibinin ezeli rakibinin kendi evinde bu kadar karakterli ve kararlı bir oyun ortaya koyabilmesiydi.
Eşleşmenin ilk ayağında elde ettiği 1-1 lik skorla avantajlı konumda olan ve dünkü karşılaşmanın da mutlak favorisi olan Katalanlar, Madrid’in hırslı ve arzulu oyunu karşısında pek bir varlık gösteremeyerek büyük hayal kırıklığı yaşattı. Ne Messi’nin insan üstü yeteneği, ne Real Madrid’de bitip tükenmek bilmeyen iç çatışmalar, ne de bütün dünya da büyük hayranlık uyandıran Barça hegamonyası bu maçın sonucuna tesir etmeyi başaramadı.
Aslına bakılırsa dünkü karşılaşma ve sonuç büyük bir camianın içinde bulunduğu sıkıntılı dönemde daha da fazla kenetlenebileceğinin güzel bir örneğini ortaya koydu. Özellikle, Real Madrid’in karşılaşmayı 3-0 a getiren golü geldiğinde Jose Mourinho’nun yedek kulübesinde diğer oyuncularla sarmaş dolaş görüntüsü Real Madrid’in bu maça verdiği önemi ve içinde bulunduğu psikolojiyi daha net gösterdi.
Bu gece oynanacak Sevilla- Atletico Madrid maçı Real’in Kral Kupası finalindeki rakibini belirleyecek, ancak görünen o ki rakip kim olursa olsun Real, El Clasico da gösterdiği arzulu oyunla bu kupayı ne kadar çok istediğini ispatladı ve finalde de mutlak favori konumunda . Bakalım Jose’nin öğrencileri kendileri için oldukça talihsiz geçen bu seneyi Kral Kupasını alarak atlatmayı başarabilecek mi..