Geçtiğimiz sezon Euroleague’de Final Four’un kapısından dönen ve Beko Basketbol Ligi’nde yarı finalde Banvit’e elenen Anadolu Efes, önümüzdeki sezona iddialı girmeyi hedefliyor. Geçen sezona göre bütçe bakımından %30’luk bir kesintiye giderek, fazla ücret alan Farmar ve Vujacic gibi önemli oyuncuları ile yollarını ayıran Efes’in önümüzdeki sezon mücadele edeceği kadrosu şu şekilde:
Zoran Planinic – Doğuş Balbay
Jamon Gordon – Scotty Hopson – Cedi Osman
Kostas Vasileiadis – Birkan Batuk
Kerem Gönlüm – Dusko Savanovic – Deniz Kılıçlı
Stanko Barac – Semih Erden
İlk olarak Efes’in geçen sene nasıl bir oyun yapısına sahip olduğuna kısaca göz atıp, önümüzdeki sezonda ne gibi değişikliklerin bizi beklediğine bakalım.
Geçen sene birçok kişi “yatırım/performans” oranı bakımından Efes’in başarılı olmadığını düşünse de, ben Efes’in iyi bir sezon geçirdiği düşüncesindeyim. Vujacic ve Farmar gibi önemli yıldızlara sahip olmasına karşın Oktay Mahmuti’nin elinde homojen bir kadro yoktu. Özellikle Farmar ve Vujacic gibi sorumluluk almayı seven ve fazla top kullanan oyuncular, Oktay Mahmuti’nin kafasındaki oyun yapısıyla örtüşmüyordu.
Oktay Mahmuti’nin oyun yapısında her oyuncunun rolü bellidir. Her zaman topu paylaşan ve olgunlaşan hücumlarda en doğru atışı bulmaya yönelik bir oyun anlayışı vardır. Bu anlayışının temelinde de “pick&roll oyunları” yatar. Geçen sene Semih ve Barac bu anlayışın gerekliliğini karşılayamamış ve zaman zaman Kerem Gönlüm’ün 5 numara oynadığı “mobil uzunlu sistem”e geçiş yapmıştı Mahmuti. Özellikle Semih üzerinden oynanan pick&roll’lerde potadan uzaklaştıkça skor üretimin düştüğü ve top kayıplarının fazlalaştığı bir görüntü vardı. Keza, Barac – Semih – Kerem Gönlüm üçlüsünün post-up oyunlarının zayıflığı Efes’i pota altında negatif yönde etkilemişti. İyi pick kuramadıklarından dolayı perdeden sayıyı yapacak oyuncuyu çıkaramadıkları için boyalı alanda aktif bir görüntü veremiyordu Efes. Ancak bu sezon Vasileaidis ve Hopson gibi perde üstü şutları kuvvetli olan iki oyuncuya sahipler. Bu onlar adına haneye yazılacak bir artı.
Zoran Planinic üstün saha görüşüne sahip olması ile Anadole Efes adına büyük fark yaratacak.
Öte yandan Efes, Planinic gibi Avrupa’nın en iyi pick&roll oynayan oyuncularından birine sahip olacak. Dusko – Vasileiadis – Hopson gibi şutör oyuncuların sahada yer alması Planinic’in üstün saha görüşü ile birleştiğinde büyük bir avantaj getiriyor. Özellikle Vasileiadis gibi sahaya karakter ve yürek koyan bir oyuncuya sahip olması Efes’in uzun yıllardan beri aradığı ruhu tekrar bulmasını sağlayabilir. Orijin pozisyonu 3 olan Vasileiadis, oyun aklı ve liderlik özelliklerinin yüksek olması sebebiyle 2 ve 4 numaraları da oynayabiliyor. Bu zamanlarda sahada doğru beş ile yer alınırsa “missmatch” dediğimiz ters eşleşmeler üzerinden ciddi katkılar sağlayabilir. Scotty Hopson da 2 ve 3 numaraları oynayabilen bir başka oyuncu. Topu çok hızlı koparması sayesinde rakip oyuncunun blok tehdidinden rahatça kaçabiliyor ve potaya yaptığı penetreler ile önemli katkılar verebiliyor.
Kostas Vasileiadis patlayıcı gücü ile Anadolu Efes’in en önemli kozlarından biri olacak.
Şimdi sorulması gereken en önemli soru şu: Çift guardlı sisteme devam edilecek mi, edilmeyecek mi?
Oktay Mahmuti’nin Galatasaray günleri ve geçen sezon dahil olmak üzere çift guardlı bir yapı oluşturduğunu herkes biliyor. Ancak eldeki Türk oyuncu rotasyonun yetersizliği lig bazında çok ciddi sorunlar yaratabilir bu konuda. Aslında Planinic’in gelişi ile Jamon Gordon’un tam zamanlı guard oynama olasılığı ortadan kalkmıştı. Ancak Tutku ile karşılıklı anlaşılarak yolların ayrılmış olması ve onun yerine Kenan Sipahi hamlesinin yapılamaması ciddi bir sorun oluşturabilir.
Dış oyuncu rotasyonundaki yerliler Doğuş-Cedi-Birkan üçlüsü ve geçen sene bu oyunculardan sadece Doğuş ve Birkan Euroleague’de oynadı . Bu üç oyuncunun maksimum 25 dakika gibi bir süre almaları makul olacak gibi duruyor. Bu 25 dakika içerisinde Doğuş’un alacağı süre daha fazla olabilir. Zira savunma açısından bu üçlü içerisinde en önde Doğuş yer alıyor. Bununla birlikte Doğuş’un işin hücum yönünde oldukça yetersiz kaldığını da söylemek gerekiyor. Bu durumda da Gordon’un 2 numarada ne kadar süre alacağı önem kazanıyor. Çünkü zaman zaman Jamon Gordon 1 numarada süre alacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Kısacası Oktay Mahmuti’nin her türlü zorluğa rağmen “çift guardlı sistem”den vazgeçmeyeceğini ve süre dağılımını da buna göre planlayacağını düşünüyorum.
Jamon Gordon, Anadolu Efes’in oyun planı içerisinde hayati bir öneme sahip.
Oyun temposu konusunda ise yüksek tempolu bir oyun göreceğimizi tahmin ediyorum. Geçen sezon Jamon Gordon önderliğinde Euroleague’in en fazla top çalan takımı apoletine sahip olan Anadolu Efes’in topa yaptığı baskı ve pas kanallarını kapatan savunma anlayışı aynen devam edecektir. Bu anlayışın yanında bir takım sıkıntıların olacağı aşikar gibi duruyor. Özellikle geçen sene Jordan Farmar’ın savunma eksikliği Mahmuti’nin başını oldukça ağrıtmıştı. Aynı pozisyonda bu sefer Zoran Planinic var ve o da savunmada oldukça yumuşak bir oyuncu. Bu noktada Oktay Mahmuti’nin Planinic’in defolarını nasıl kapatacağını büyük merak konusu. Aynı şekilde Barac-Semih ikilisi de savunma konusunda error veriyor.
Özellikle pick&roll savunması üzerinde sıkıntılar yaşanacak gibi duruyor. Semih-Barac ikilisinin çok fazla “yüksek post”a çıkmaması gerekiyor. Çünkü geri dönüşlerde sıkıntı yaşayıp faul problemine girme sıkıntısını yaşayabilirler. Bu noktada yükseğe çıkmayıp pick’i beklemek mantıklı ancak pick’i savunacak guard Planinic yine handikap oluşturuyor. Zira Planinic’in de savunmadaki zayıflığı ciddi şekilde sorun oluşturabilir. Özellikle rakip takımın guardı orta mesafe şuta sahipse ve rakip takımın uzun oyuncusunun orta mesafe şutu varsa bu durum tamamen bir kabusa dönüşüyor. Bu nedenle sadece pick&roll değil “pick&pop oyunları”ndan da potanızda sayı görebilirsiniz. (Örneğin; Yunanistan-Türkiye maçında Zizis-Bourousis ikilisi) Bu handikapları minimize etmenin yolu da topa baskıyı iyi yapmaktan geçiyor. Yani rakip takımın guardını Planinic yerine Jamon Gordon ile savunmak en mantıklı seçim olacaktır. Planinic’in de savunma defosunu örtmek için rakibin hücum gücü düşük kısasını savunması sağlanırsa handikaplar minimize edilebilir.
Scotty Hopson atletik özellikleri ile dikkat çekiyor.
Bir diğer önemli konu da lig maçlarında hangi yabancının dışarıda kalacağı konusu. Anadolu Efes’in elinde şu an 6 yabancı oyuncu var ve tribüne gitmesi en muhtemel isim Scotty Hopson gibi duruyor. Ayrıca Barac‘ın kontratından çıkamaması da Efes’in istediği pivot hamlesini yapmasını engelledi. Barac yerine Ian Vougioukas veya Giorgi Shermadini gibi iyi ayak oyunlarına sahip pick&roll bitiricilerinden birini alabilselerdi çok başka olabilirdi. Artık Planinic ile birlikte Barac’ın ne tür bir oyuncuya evrileceğini hep birlikte göreceğiz. Geçen sene bir parça da olsa kıpırdanan Barac’ın, pivot rotasyonunun darlığı da göz önüne alındığında yüksek katkı vermesi gerekiyor.
Oktay Mahmuti ve yardımcıları Recep Şen(solda) ve Emir Alkaş(sağda).
Son olarak; Oktay Mahmuti’nin oyun yapısına en yatkın oyuncuları aldığını söylersek yanlış söylemiş olmayız. Galatasaray’a geldiği ilk sezon, Play-Off finalinde Fenerbahçe’ye 4-2 kaybettikten sonra basın toplantısında ” Üzülmek için de hak etmek lazım.” diyerek son ana kadar savaşan, parkeye karakter koyan bir takım inşa ettiğini göstermişti. İşte şimdi benzer bir başarıya bu kez de Anadolu Efes ile imza atmaya çalışacak.
