Euroleague’de Türk Derbisinde Zafer ve Çeyrek Final Fenerbahçe’ nin!

Turkish Airlines Euroleague’de 33. maç haftasında iki takım adına da çeyrek final için hayati önem taşıyan maçta temsilcilerimiz Fenerbahçe Beko ve Anadolu Efes karşı karşıya geldi. Maçı başından sonuna kadar önde götüren Fenerbahçe, seyircisinin de desteğiyle son periyodun ikinci yarısında verdiği reaksiyonla maçı 103-86 kazanarak play-off’u büyük oranda garantilerken son iki sezonun şampiyonu Anadolu Efes play-off’a kalamadan sezona veda etti.

Dengeli biçimde başlayan maçın ilk dakikalarında Efes, Zizic ve Clyburn ile skor üretirken Fenerbahçe de Calathes’in ekstra katkısıyla karşılık verdi ve ilk çeyreği 23-17 önde geçti. İkinci periyotta da oyunun kontrolünü elinde tutan sarı lacivertli ekip, Nigel Hayes-Davis ve belki de geldiğinden beri ilk kez olumlu katkı veren Tyler Dorsey’in sayılarıyla soyunma odasına 48-40 önde gitti. Üçüncü periyotta Anadolu Efes yıldız oyuncuları Micic ve Larkin’in katkısıyla farkı kapatırken Fenerbahçe periyodun sonunda maç boyunca oyunda kalan ve mükemmel bir performans sergileyen Hayes-Davis, Pierre ikilisinin hücümdaki sırtı dönük oyunlarıyla farkı yeniden açtı ve son çeyreğe 8 sayı farkla önde girdi. Son çeyrekte de maçın başından beri devam ettirdiği takibi sürdüren Anadolu Efes bitime 4 dakika kala farkı 4 sayıya indirse de seyircisinin desteğiyle 2 dakikada 10-0’lık bir seri yakalayan ev sahibi ekip maçı 103-86 kazanarak hayati önemde bir galibiyete imza attı. Maçın bitimine 30 saniye kala Anadolu Efes antrenörü Ergin Ataman Itoudis’in elini sıkarak maçın sonunu beklemeden soyunma odasına giderken maçın son saniyesinde Anadolu Efes oyuncusu Clyburn’un Fenerbahçe benchine saldırmasıyla ortalık karıştı. Fenerbahçe yardımcı antrenörü Dedas’ın oyuncuların sayı atmasını istemesine sinirlenen ve koşarak kendisini iten Amerikalı oyuncuya taraftarlar da büyük tepki gösterdi. Anadolu Efes’in kenarda bekleyen oyuncuları ve teknik ekibinin de karıştığı olay birkaç dakika sonra yatışırken hakemler Clyburn ve Fenerbahçe Beko’ya teknik faul çalarak maçı bitirdi.

Fenerbahçe Beko’da maçın kazanılmasında en büyük payın 40 dakika boyunca çıkmadan oynayan ve tek kelimeyle kahramanca bir performans sergileyen Nigel Hayes-Davis-Dyshawn Pierre ikilisi olduğunu söylemeliyim. Bir araya geldiklerinde Fenerbahçe’yi bir üst seviyeye taşıyan bu ikili gerek hücumdaki sırtı dönük oyunlarıyla gerekse savunmada verdikleri katkıyla sarı lacivertli taraftarların kalbinde çok özel bir anının en büyük mimarı oldular. Burada sakatlıktan yeni dönen Pierre’in Clyburn’e yaptığı savunmaya ayrı bir parantez açmam gerekiyor: Avrupa’nın en pahalı oyuncularından birine maç boyunca adeta nefes aldırmamayı başaran Pierre kendisinin sakatlığı döneminde takımın neden zorlandığını bir kez daha kanıtlamış oldu. İki oyuncunun özverisini görünce Hayes-Davis’in sözleşme uzatması, Pierre’in de 2024 sonuna kadar sözleşmesinin olması beni rahatlatıyor. Büyük beklentilerle transfer edilen ancak bir türlü form tutamayan Dorsey’nin tam da en kritik maçta yaptığı 17 sayılık skor katkısı Itoudis’in ona inanmasının ödülü olsa gerek. Kendisinin bu maça oldukça iyi hazırlandığı aşikar, ekibinin maç boyunca Efes’in zayıflıklarına oynaması, rakibin her hamlesine cevap vermesi, uzunların faul problemine girdiği anlarda Booker’ın da yokluğunda 5 kısa riskini avantaja dönüştürmesi ve bu kader maçında rotasyonu 7 kişiye düşürme kararı ilk noktalar olarak sayılabilir. Jekiri’nin Motley’nin yokluğunda verdiği kritik katkılar ve Calathes’in maça çok iyi başlamasının da önemli olduğunu düşünüyorum, zira Ergin Ataman’ın planladığı şekilde başlamış olsa çok daha farklı bir oyun seyredebilirdik. Henüz ismini saymadığım Guduric’in lider rolünü başarıyla yerine getirmesi ve Motley’nin hakemlerin de katkıda bulunduğu faul problemine rağmen verdiği katkıyla Fenerbahçe Beko Avrupa’nın belki de en büyük bütçelerinden birine sahip yıldız dolu Anadolu Efes’i maça çok iyi konsantre olarak adeta rakibe şans vermeden mağlup etmeyi başardı. Bu maç boyunca kontrolle ve doğru basketbolla gelen galibiyete rağmen ne yazık ki play-off matematiksel olarak garantilenmese de temsilcimizin son maçı kazanarak 5. liği elde edeceğini düşünüyorum. Çekirdeği sağlam olan Fenerbahçe Beko iyi bir oyun kurucu ve tam bir pivot katkısıyla önümüzdeki sezon rahatça şampiyonluğa oynayacak duruma gelebilir.

Anadolu Efes’e gelecek olursak son 2 sezonun şampiyonu temsilcimizde sezon başından beri süregelen sorunların ve takım olamamanın play-off un kaybedildiği bu maçta da açıkça gözlemlendiğini söylemeliyim. Lacivert beyazlılarda yeni sezonun kadro yapılanmasında son 2 sezonda aldığı süreden bağımsız olarak rolünü başarıyla yerine getiren Moerman ve Anderson gibi asker niteliğinde oyuncuların gönderilip Clyburn gibi topu sürekli elinde isteyen yıldız niteliğinde bir oyuncu ve Zizic gibi savunması zayıf bir uzunun alınması, takım savunmasının çok zayıflamasına ve 90 sayı bandına çıkılan maçların dahi kaybedilmesine yol açtı. Dunston’un da yaşlanmasıyla Anadolu Efes’in sezon boyunca uzun pozisyonunda büyük sıkıntı çektiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Clyburn’e ayrı bir parantez açmak gerekirse, bu takımı 4 yıldır sırtlayan Larkin ve Micic gibi takımın lideri niteliğinde, top kullanmayı seven iki oyuncu varken Clyburn gibi topu sürekli elinde isteyen ve yıldız egosu sahibi bir oyuncunun dahil olmasının takım içi rol dağılımını, başta set temposu ve akıcılığı olmak üzere oyun düzenlerini ve takım kimyasını oldukça kötü etkilediğini düşünüyorum. Maçın sonunda da dostça bitecek bir derbiye rakip bench’e saldırıp gölge düşürerek karakter anlamında da sorunları olduğunu kanıtlayan bu oyuncu umarım önümüzdeki sezon ülkemizde olmayacaktır. Esasen böyle yıldız oyuncu ağırlıklı kadroları idare etmede başarılı olan Ergin Ataman da bu sezon takıma hakim olmayan bir görüntü çizerken maçtan sonra Fenerbahçe teknik ekibi hakkında yaptığı açıklamaların da kendisinin yenilgiyi kabullenme konusundaki sıkıntılarını yansıttığını düşünüyorum.  Önümüzdeki sezonda sözleşmesi de bitecek olan Ataman’ı Efes’in başında görmemeyi ve Larkin’in etrafına kurulacak savaşçı, sert savunmaya dayalı mütevazı bir kadroyla Anadolu Efes’in 1990’lı yılların son yarısı ve 2000’li yılların ilk yarısındaki sempati duyulan Efes Pilsen’e dönüşmesini ümit ediyorum. Böyle bir kadroya ve Efes’in başına en çok yakışacak koçun Oktay Mahmuti olduğu ise su götürmez bir gerçek, Ataman’dan tartışılmaz biçimde daha iyi bir antrenör olan Oktay Hoca’nın geri dönerse yeniden başarılı olacağına eminim.

Turkish Airlines Euroleage’de normal sezonun son hafta maçları 13-14 Nisan’da oynanacak. Temsilcilerimizden Fenerbahçe Kızılyıldız’a konuk olurken Anadolu Efes Monaco’yu ağırlayacak. Temsilcilerimize başarılar diliyor, Fenerbahçe Beko’nun play-off a kalmasını ümit ediyorum.

Leave a Reply