UEFA Avrupa Ligi son 16 turu rövanş karşılaşmasında İstanbul’da Atatürk Olimpiyat stadında Club Brugge’ ü konuk eden Beşiktaş, sahadan 3-1 mağlup ayrıldı ve Avrupa defterini kapatmış oldu.
Beşiktaş’ın doğum günü olarak kutlanan 19 Mart günü, maçtan önce stad dışında yapılan muhteşem kutlamalarla başladı. Maça gelen 65 bin taraftarın desteğiyle karşılaşmaya başlayan Beşiktaş, maçın ilk yarım saatlik bölümünde rakibine oranla son derece üstün bir oyun sergiledi. Ancak Beşiktaş’ın üstün olduğunu söyleyebildiğimiz anlarda bile savunmada yapılan hatalar sebebiyle kalesinde ciddi pozisyonlar yaşandı. 4.dakikada Necip ile Franco arasında yaşanan anlaşmazlıkta De Sutter Tolga’yla karşı karşıya kaldı ancak Tolga, maçta ender olarak iyi olduğu anlardan biri olan bu pozisyonda kalesini gole kapattı. Hiç şüphesiz maçın kırılma noktası olan pozisyon; 7. dakikada Demba Ba’nın rakibi tarafından yapılan arkadan müdahale sonucunda düşürülmesiyle gelişen pozisyondu. Ceza yayı üzerinde yaşanan bu pozisyonun bariz gol şansından dolayı kırmızı kartla değerlendirilmesi gerekirken, maçın hakemi pozisyona faul bile vermeyerek belki de maçın kaderine etki eden bir karar verdi. İlk yarıda Gökhan ve Opare’nin bulunduğu kanattan ataklarla Brugge kalesine gitmeye çalışan temsilcimiz, bir türlü baskıyı bir türlü istenen seviyeye çıkaramadı ve maçın ilk yarısı golsüz sona erdi.
İlk yarıda bulduğumuz ciddi pozisyonların, Brugge takımının yaptığı hatalardan kaynaklanması ve Brugge’ün de önemli pozisyonlar yakalamış olması Beşiktaş adına tehlike sinyalleri veriyordu. Ancak buna rağmen Motta’nın harikulade füzesiyle öne geçen Kara Kartal’a bu skor, tur için yeterliydi. Ne var ki; oyunun o dakikasından itibaren sahada Beşiktaş namına ayakta kalan Tolgay ve Motta’dan başka oyuncu yok gibiydi. Golden sonra özellikle Refaelov’un iyi oyunuyla orta alanı verimli kullanan Brugge takımının golü fazla gecikmedi. 61. dakikada De Sutter maça beraberliği getirdi. 1-1’den sonra Opare’nin de çıkması ve Gökhan’ın da kayda değer bir oyun sergilememesi sonucunda takım disiplininden iyice kopan Beşiktaş, 80. Dakikada oyuna sonradan giren Boli’nin ayağından gelen golle adeta nakavt oldu. Dakikalar 90’ı gösterdiğinde bir kere daha sahneye çıkan Boli, takımına 3-1 lik üstünlüğü sağladı ve bu sonuçla bir üst tura yükselen taraf Club Brugge oldu.
Maçın geneline bakıldığında; Brugge takımının hakimiyetinde geçen bir oyun olduğunu söylemek yanlış olmaz. Brugge takımı üstün olduğu fiziksel gücünü kullanarak savunmada Beşiktaş’a pek de şans vermedi ve hücumda da çok üstün bir oyun sergilemese bile Beşiktaş savunmasının yetersizliği sonucunda kolay goller buldu ve tura uzandı. Bunun yanında Demba Ba ve Mustafa’nın hiç katkı yapmaması ve Tolga’nın oynadığı kötü oyun da Beşiktaş’ın elenmesinde rol oynayan iki büyük etken olarak öne çıktı. Genel olarak dağınık bir görüntü sergileyen Beşiktaş takımında, takımı sürükleyici bir oyuncunun olmaması ve oyuncuların tam olarak istenilen istek ve arzuyu göstermemesi stada gelen 65 bin taraftarın hak etmediği bir oyundu. Liverpool’u eledikten sonra Brugge engeline takılınca, rakibi yeterince ciddiye almamış olma sorunu çok net bir şekilde öne çıkıyor. Bu noktada ise Bilic’in rakibi yeterince iyi analiz edemediği ve oyuncuları yeterince iyi motive edememiş olma eleştirilerinin yapılması gayet doğal.
Sonuç olarak futbol tarihimizin sayfalarına, “denizden geçip derede boğulduğumuz” bir turu daha eklemiş olduk. Gönül isterdi ki birkaç adım daha öteye gidebilmiş olalım ve takım adına zorluklarla geçen bu sezonda biraz daha sevinelim. Ancak bu sezonluk buraya kadarmış. Üst tura geçen Brugge takımını tebrik eder; temsilcimize de lig yarışında başarılar dileriz.