Yine Spor Konuşuruz ama Bugün Değil…

Normalde bu hafta bu yazımın Dünya’daki ünlü stadyumlarla ilgili olması gerekiyordu ancak ben bu yazıyı yazmayı şu ortam içinde reddediyorum. Bu hafta size spora karşı nasıl öfkeli olduğumu anlatacağım. Malum, daha diğer patlamanın üzerinden 1 ay dahi geçmemişken pazar günü bir diğer patlama oldu. Bir önceki patlamanın kurtulanları bu patlamanın kurbanlarıydı. Ancak size, beni gerçekten rahatsız eden bir noktadan bahsedeceğim.

Tam patlamanın olduğu sırada Fenerbahçe-Kayserispor maçı vardı ve doğal olarak ana sayfaya Fenerbahçe’nin gol sevinci düştü; “GOOL GOLLL GOLLL PERSIE!”o sırada bende Twitter’a düşen listeler içinde korkuyla yakınlarımı ararken-malum yayın yasağından dolayı sadece sosyal medyamız var– bu görüntü ile şok oldum. Kusura bakma sayın admin, evet ben sporseverim ancak böyle bir durumda bu sevinç kokan haberleri görmek istemiyorum. Çağımız artık teknoloji çağı, İstanbul’a bu haberin gitmemiş olması imkansız. Tüm bunlar olurken oturup gole sevinmemizi bekleyemezsiniz ve biz de sizden bekleyemeyiz. Zaten en büyük sorunumuz da bu, bir şeyler yaşanıyor ve biz sürekli göz ardı ediyoruz. Sürekli başka olayların, canımızı yakan olayların önüne geçmesine izin veriyoruz.

O sırada timeline'dan bir görüntü...

O sırada timeline’dan bir görüntü…

Yine başka bir konu, sabah tüm Türkiye’yi  olduğu gibi Twitter’ı da acı ve gözyaşı götürürken bir de ne göreyim, TBF haftanın puan tablosunu paylaşıyor. Kusura bakma sevgili TBF ama ben haftanın puan tablosunu görmek istemiyorum ve merak da etmiyorum. O sırada başka bir haber yine kaynak TBF “Dorukhan Yusuf Özdemir’i Kaybettik” ancak hemen arkasından gelen 26.haftanın programı… Tekrardan kusura bakma TBF ama terör saldırısında yaşanan bir vefat haberini oyuncu sakatlığı edasıyla geçiştiremezsin. Hiçbir şey olmamış gibi davranamazsın!

TBF sayfası

TBF sayfası

Patlamada hayatını kaybedenler arasında Umut Bulut’un babası Kemal Bulut da o gözyaşı kokan listedeydi. Bu hafta sonu derbi var, bakalım “bu kadar şey yaşanırken ne maçı kardeşim, çıkmıyoruz maça!” denilip olanları protesto etme yolu mu seçilecek yoksa “hayatta oluyor böyle şeyler ” mottosuyla yine hiçbir şey olmamış gibi davranıp maçtan sonra yorumları dinlemek için yine o gerekli işleve bir türlü kavuşamayan aptal kutularına mı döneceğiz. Gerçi şimdiden olay başka yöne saptırıldı bile. Galatasaray-Fenerbahçe maçında omuz omuza iki takımın taraftarı maç izleyecekmiş. Yine biri ya da birileri tarafından algılar o kadar güzel saptırıldı ki olay; ülkeye değil de sanki futbola yapılan bir saldırı gibi gösterildi. Kusura bakma sevgili okur ama olay çok farklı.

Diyeceksin ki sevgili okur sorun sadece spor da mı? Yani tamam izlemedik maçı, Fenerbahçe ve TBF o tweetleri atmadı sorun çözüldü mü yani? Hayır, tabii ki çözülmedi ancak bir yerden tepki göstermeye, acılara saygı duymaya başlamamız gerek. Bir de Bağış Erten’in de dediği gibi “şehirlere bombalar yağarken biz futbol konuşuruz” aslında konuşamayız, konuşmamalıyız…

Son diyeceğim şudur ki; daha büyük acıların yaşanmaması dileği ile, işte o gün doya doya spor da konuşuruz, omuz omuza maç da izleriz ama bugün değil…

Leave a Reply