Ve 2013 tenis sezonuna resmi olarak noktayı koyduk. Aslında birçok raket tatiline önceki günlerden itibaren başladı. Sırp ve Çek milli takımlarının raketleri ise yoğun geçen sezonun ardından artık son güçleriyle finale kaldıkları Davis Cup’ı kazanmak için geçen hafta mücadele ettiler. Sırbistan takımını teklerde Dusan Lajovic ve tabi ki Novak Djokovic, çiftlerde ise Bozoljac ve Zimonjic ikilisi temsil etti. Sırpların Djokovic’den sonraki en büyük kozları Tipsarevic ise sakatlığından dolayı final serisinde oynayamadı. Çek Cumhuriyeti takımı ise Tomas Berdych, Radek Stepanek, Lukas Rosol ve Jan Hajek isimlerinden oluşuyordu. Bu isimlerden Rosol ve Hajek önceki turlarda takımlarını üst tura çıkartmıştı. Final serisinde ise Çek teknik ekibi sadece Berdych ve Stepanek’i kullanmayı tercih etti. Maçlar Sırbistan’ın ev sahipliğinde oynandı. Bu önemli kupayı kazanan ise 5 maç sonunda Çek Cumhuriyeti oldu. Geçen yıl da bu kupayı finalde İspanya’yı 3-2 ile geçerek kazanan Çekler, böylece Davis Cup’ı üst üste 2, toplamda 3.kez kazanmış oldu.
Djokovic, maçlarda tüm eforunu korta yansıtsa da, kupa Sırp takımına gidemedi.
Her maçın yaklaşık 15 bin Sırp taraftarın önünde oynanmasına rağmen bu zor başarıya ulaşan Çek takımı ilk maçta Stepanek’in Djokovic’e 3-0 yenilmesi ile seriye aslında kötü başladı. Ancak Tipsarevic’in sakatlığıyla tecrübesiz Lajovic karşısında Berdych zorlanmadan kazandı ve seri 1-1’e geldi. 3.maç ise çiftler maçıydı. Berdych/Stepanek ikilisi Bozoljac/Zimonjic ikilisini çok çekişmeli bir maçın ardından 2-1 yendi ve belki de final serisinin kırılma noktası bu maç oldu. Çünkü bu maçı Sırp çifti alsaydı bir sonraki maç da en büyük kozları Djokovic’in maçıydı ve seri bir anda 3-1’e gelebilir, Sırplar kupayı kaldırabilirdi. Ancak bu çiftler galibiyeti onlara büyük moral ve avantaj getirdi. 4.maçta beklenildiği gibi Djokovic bu sefer Berdych’i set vermeden geçti ve seri 2-2’ye geldi. Son maçta ise Stepanek ile Lajovic karşılaştı. Her ne kadar neredeyse 20 bin Sırp taraftar maçı izlemeye gitse de dünya 117 numarası Lajovic heyecanına yenik düşerek maçta varlık gösteremedi ve 3-0 yenilerek serinin 3-2 Çek Cumhuriyeti lehine sonuçlandığını ilan etti. Djokovic, her ne kadar açıklamalarında Lajovic’e moral verse de eminim kendisinin oynama şansı olsa, 1 saniye bile düşünmez ve final maçına da kendisi çıkardı. Tipsarevic’in sakat oluşu şüphesiz onları seride bir adım geri attı. Djokovic sezonun tüm yorgunluğuna rağmen maçlarında olağanüstü mücadele edip takımını ayakta tutan isim oldu ancak kupayı kazanmada bu çaba yeterli olmadı. Dünya 2 numarası; “Bu hafta harika bir tenis oynadım ve 2 maçımı da kazandım ancak en önemli maç son maçtı ve bu kupayı kazanamadıysak oynadığım bu güzel tenisten mutlu olmam mümkün değil” dedi.
35 yaşındaki Stepanek için son 2 yılda gelen 2 kupa, hiç de azımsanacak bir başarı değil.
Bu galibiyetin Çek Cumhuriyeti dışında Radek Stepanek için de büyük bir anlamı var. 35 yaşındaki raket 2 kez takımı adına final maçlarını oynayıp(2012-2013, serilerin 5.maçı) 2’sini de kazanan tarihteki 3.tenisçi oldu. Emektar raket turnuvadan sonra şöyle konuştu: “Kariyerimde teklerde ve çiftlerde ilk 10’a girdim, 2 kez Grand Slam kazandım, ATP’nin en büyük turnuvalarında hem teklerde hem çiftlerde defalarca oynama fırsatı buldum ancak Davis Cup’u kazanmak, hem de 2 kere kazanmak kesinlikle kariyerimin en büyük başarısı olarak kalacak.”
