2014 ATP Dünya Turu Finallerinde yer alacak 8 isim 4’erli 2 gruba bölündüğünde son zamanlarda formsuz bir Wawrinka’nın yanında Cilic ve Berdych ile eşleşen Djokovic’in gruptan rahat çıkacağı öngörülüyordu ve öyle de oldu. 3 maçını da 2-0 ve maksimum süresi 1 saat 10 dakika olan maçlarla kazanan Djokovic yarı finale adını yazdırdı. Murray, Nishikori ve Raonic ile grubu paylaşan Federer’in ise işi daha zorlu gözüküyordu ancak İsviçreli raket de set vermeden 3 maçı rahat kazanmasını bildi. Turnuvanın hayal kırıklıkları ise Andy Murray ve Marin Cilic oldu. Evinde oynayan bir Murray ve Amerika Açık şampiyonu Marin Cilic maçlarında varlık gösteremediler ve bunların yanında zaten kapasitesi nispeten sınırlı Berdych ve Raonic’in de sürpriz bir oyun sergilememeleri maçların çok kısa sürmesine neden oldu ve turnuvanın ilk günleri hem bizler için zevkten yoksun hem de pahalı biletleri satın alıp maçları izleyen Londra seyircisi için bir hayalkırıklığı oldu.
Yarı finaller ise tam tersi bir görüntü çizdi. İlk maçta Djokovic diğer grupta 2.sırada yer alan Nishikori ile karşılaştı. İlk seti kaybeden Japon raket, 2.seti herkesi şaşırtarak kazanarak maçı final setine taşıdı. Ancak Amerika Açık Finalisti karşısında kendisini toparlayan Djokovic, adeta Japon raketi 2.seti aldığına pişman ederek, 6-0 ile final setini kazanarak adını finale yazdırmış oldu.
Yarı final 2.maçı ise turnuvanın en güzel maçı oldu. Dünya’nın 2 ve 3, İsviçre’nin 1 ve 2 numaraları, Federer ve Wawrinka’yı karşı karşıya getiren ve 2 saat 50 dakika süren maçı İsviçre’nin 1 numarası kazandı. Tam 4 maç puanından yararlanamayan Wawrinka’ya karşılık kazandığı ilk şansı maça çeviren Federer’in çok iyi geçirdiği sezonu taçlandırmak için 1 adım kalmıştı. Federer’in büyük final maçına kadar önünde 24 saatten az süre kalmıştı. Zaten nispeten dinç bir Djokovic’e karşı dezavantajlı görünen 33 yaşındaki raket, maça saatler kala finalden sakatlığı dolayısıyla çekildiğini açıkladı ve Djokovic’i şampiyon ilan etti. Kariyeri boyunca sadece 3.kez bir maçtan çekilen efsane raketin 1 hafta sonra ülkesi için büyük önem taşıyan Fransa-İsviçre Davis Cup finalini de riske atmamak istemesi kararında büyük etken oldu. Belki bu final maçları olmasa Federer’in en azından maça başlayıp kendini deniyeceğini düşünüyorum. Djokovic bu kolay gelen şampiyonlukla beraber üst üste 3.kez Dünya Turu Finali’ni kazanarak önemli bir başarıya imza attı, 2014 yılını da 1 numara olarak kapattı. Ayrıca Sırp raket, bebeği dünyaya geldikten sonra oynadığı 10 maçı da kazandı ve sadece 1 set verdi. Ailenin yeni üyesi Djokovic’e büyük moral ve konsantrasyon sağlamış görünüyor.
Bu zorlu maçtan kalan bir başka not ise maç sonrası iki vatandaş ve iyi arkadaşın soyunma odalarına giderken büyük bir tartışma yaşaması oldu. Sadece 7 gün sonra aynı takım altında Fransa’ya karşı savaşacak ve çiftler maçlarında da partner olacak ikilinin neden tartıştığı kesin olarak bilinmiyor ama maç içerisinde Federer’in eşi Mirka’nın Wawrinka’ya “Kocamla oynayacak cesaretin var mı?” diye bağırdığı ve Wawrinka’nın bu sözlere sinirlendiği iddia ediliyor. Federer ve Wawrinka cephesinden bu konuda bir açıklama gelmezken ikili sosyal medyadan İsviçre takımı ile çektirdikleri fotoğrafı paylaşıp birlik mesajı verdiler. Federer’in de tedavisini sürdürdüğü ve sayılı günler kalan İsviçre-Fransa finaline yetişmek için çok çaba gösterdiği belirtiliyor.