Erkeklerde ve kadınlarda sezon sonu şampiyonaları öncesi son turnuvalar yapılırken, bu turnuvaların kalbinin attığı yer Asya Kıtası. Özellikle geride bıraktığımız haftada Çin’in Beijing şehri, hem erkeklere hem kadınlara ev sahibi yaptığı 2 üst düzey turnuvayla dünya tenisinin merkezi oldu. Erkeklerde Beijing turnuvasının kazananı, artık eski 1 numara diyeceğimiz Novak Djokovic olurken, kadınlarda ise yine Serena Williams’ı durdurabilen bir isim çıkmadı. Ancak haftanın en önemli olayı olarak şüphesiz Nadal’ın dünya sıralamasında tekrar ve uzun bir aradan sonra 1 numaraya yükselmiş olmasını söylemeliyiz.
Nadal’ın 2 numaradan 1 numaraya atlaması için finale yükselmesi yetiyordu. Tabi Djokovic’in finale kadar geleceğini ön görerek. İspanyol raket görevini yaptı ve finale ulaştı. Yarı final maçı şanssızlık oldu diyebiliriz çünkü rakibi Berdych sakatlanıp ilk sette çekildi ve Rafa o içindeki bütün sevinci boşaltamadı. Eminim normal bir şekilde maç oynanıp kazansaydı büyük bir sevinç görebilirdik kendisinden. Tam 101 hafta 1 numarada kalan Djokovic’in tahtında artık Nadal oturuyor. Geçtiğimiz yılın 2.yarısında eline raket dahi değmemiş ve ağır bir rehabilitasyon süreci sonrası Şubat ayında kortlara dönen Rafa’nın o günden bu yana gösterdiği performans muazzam. Arada sadece bu kadar üst üste turnuva oynamanın verdiği yorgunlukla Wimbledon’da 1.turda elenme kazası oldu ama onun dışında Şubat-Ekim arasında, hele de büyük bir sakatlık döneminden sonra 1 numaraya yükselmesi müthiş. Ne kadar gurur duysa azdır diye düşünüyorum. Üstelik her turnuvada üst düzey bir performans sergileyen ve hiç de kötü bir yıl geçirmeyen Djokovic’e karşı 1 numara yarışını kazanmak, buna daha da anlam katıyor. Nadal 2013 yılında 70 maç oynadı ve bunların 66’sını kazandı. Bu turnuvada finalde Djokovic’e kaybetmesine kadar sert kortta bu sezon oynadığı maçlarda 26-0 gibi bir istatistiği vardı. 2 Grand Slam, sayısız daha küçük turnuvaları kazanmayı başardı ve 1 numaraya yükselmeyi hak etti kesinlikle.
Turnuvanın final maçında, bir anlamda yeni ve eski 1 numaraların karşılaşmasında ise gülen taraf Djokovic oldu ve Sırp raket kariyerinin 38.tekler şampiyonluğunu güzel bir oyunla aldı. Tabi Rafa’da da 1 numarayı garantilemesinin rahatlığı yok değildi. Nadal 1 numaraya yükselmesiyle ilgili “Sakatlık dönemimde tenise geri dönüşümde aynı seviyede oynayıp oynamayacağım ile ilgili bile şüphelerim vardı, gerçekten zor bir dönemdi. O günlerde bana 1 yıl sonra yeniden 1 numara olacaksın deseler hayal bile edemezdim. Şüphesiz kariyerimin en iyi yıllarından biri bu yıl. Şimdi sezonu 1 numarada tamamlamalıyım ve bunun için de maçlar kazanmaya devam etmeliyim.” diye konuştu.
Bayanlarda ise Beijing Turnuvasında zafere ulaşan Williams, turnuva boyunca oynadığı 6 maçta set dahi kaybetmedi. Gerçekten Amerikalı tenisçinin formu hakkında artık ne desek boş. Son 28 maçta sadece 1 kere yenildi ve yine 13 maçlık bir galibiyet serisi yakaladı. Kazandığı son 16 maçın 15’inde set dahi vermedi. Tarihin en iyileri arasına adım adım adını yazdırıyor. Bu kazandığı şampiyonluk onun tam 56.tekler şampiyonluğu oldu. Bu sayı gelmiş geçmiş bayan tenisçiler arasında onu 7.sıraya koyuyor. Bu formuyla daha da yükselecektir. Onun dışında bu turnuvada dikkat çeken isim Jelena Jankovic oldu. 8 numaralı seri başı olarak katılan Sırp raket finale kadar gelmeyi başardı, oldukça zorlu maçlar oynadı. Bunda bu ayın sonunda İstanbul’da düzenlenecek sezon sonu şampiyonasına katılma isteği bence büyük etken. Çünkü Jankovic ilk 8’in İstanbul’a gittiği sıralamada turnuva öncesi tam sınırda, 9.sırada idi. Sırp tenisçi bu turnuvada gösterdiği performansla 8.sıraya yükseldi ve İstanbul’a gelme ihtimalini büyük bir ölçüde artırdı.