Federer’i geçerek kariyerinin ilk Brisbane şampiyonluğuna ulaşan Raonic.

Geçtiğimiz hafta ile birlikte 4 önemli turnuva geride kaldığı dönemde Avustralya Açık öncesi büyük prova niteliği taşıyan Chennai, Brisbane, Katar ve Shenzhen turnuvaları birçok sürprize ve duygusal ana sahne oldu ve yeni sezonda tenisin özlenen güzelliklerini izleyicilere başarıyla yansıttı. Katılan oyuncular ve prestij açısından diğer turnuvalardan bir adım daha önde olan Brisbane Açık erkeklerde önceki senenin finalistlerinin yeniden kozlarını paylaştığı finalde şampiyon, Roger Federer’i iki sette mağlup eden Milos Raonic oldu. Federer, maç boyunca servisleriyle ve agresif oyunuyla etkili olmaya çalışsa da basit hataları ve servis oyunlarındaki ara ara düşüşleriyle Raonic’e karşı kariyerindeki ikinci mağlubiyetini almaktan kurtulamadı. Raonic, sezon başında böylesine değerli bir turnuvada birçok iyi oyuncuyu geçerek şampiyonluğa ulaşmasıyla Avustralya Açık ve sezonun devamı için iyi sinyaller verdiğini, ilk üç sırayı zorlayabileceğini kanıtlamış oldu. Bununla birlikte, Dominic Thiem ve Bernard Tomic’in turnuva süresince gösterdikleri etkili performanslar, Avustralya Açık’ta üst turlarda iddialı ve zorlu rakipler olabileceklerini; Dimitrov, Nishikori ve Cilic’in ise önceki sezonlara göre daha düşük seviyede kalmaları, yeni sezona tam olarak hazır olamadıklarını göstermiş oldu.

Kariyerindeki 18. şampiyonluğu elde eden Vika.

Bayanlarda ise Brisbane Açık ile birlikte 2013’ten sonra ilk şampiyonluğuna ulaşan Victoria Azarenka, eski günlerini aratmayacak düzeyde bir oyuna ulaşarak agresifliğini artırmasının yanı sıra basit hatalarını da azaltmasıyla birlikte, daha önce çok sayıda şampiyonluk yaşadığı, mabedi olarak gördüğü Avustralya Açık’ın en büyük favorilerinden biri olduğunu kanıtladı. Aynı şekilde Shenzhen’de şampiyonluğa ulaşan Radwanska da sezona iyi bir başlangıç yaparak iddialı olduğunu göstermiş oldu. Sharapova ve Halep’in sakatlıkları sebebiyle turnuvaya katılamamaları, Williams’ın da Hopman Cup’ta diz ağrıları sebebiyle maçı yarıda bırakmak zorunda kalması, Avustralya Açık öncesi diğer favori oyuncular hakkında kafalarda soru işareti yaratsa da oyuncuların hazır hale gelecekleri ve yılın ilk büyük turnuvasına daha motive şekilde çıkacakları düşünüldüğünde, bayanlarda rekabetin ve sürprizlerin bol olacağı bir Grandslame tanıklık edecebileceğimizi söylemek mümkün.

Kariyerindeki ilk Katar Açık şampiyonluğu ile Novak Djokovic.

Önceki yıllara göre daha hareketli geçen ve daha iyi oyuncuların yer aldığı Katar Açık’ta ise gülen taraf Novak Djokovic oldu. Katarda ilk, toplamda altmışıncı şampiyonluğuna ulaşan turun bir numarası, turnuva boyunca gösterdiği üst düzey performansını finalde de üzerine koyarak yansıtmasıyla birlikte diğer finalist Rafael Nadal karşısında rahat bir galibiyete ulaşarak, geçen sene yakaladığı ritmi ve enerjiyi sürdürdüğünü ve bu sene yeni rekorlara imza atarak kariyerine bir altın yıl daha ekleyebileceğini göstermiş oldu. Önceki seneye göre üst düzey savunma performansını sürdürmesinin yanı sıra hücumdaki ve servislerindeki bitiriciliğini artırmasıyla birlikte, toparlanmış ve daha etkili bir Nadal’a karşı bile üstün bir galibiyete imza atmış olması, Djokovic’in bu sene sakatlık veya form düşüklüğü olmaması durumunda oyununu ne kadar daha kusursuzlaştırabileceğinin ve tenis tarihinde ne kadar daha belirginleşebileceğinin bir sinyali olarak görülebilir. Nadal’a bakacak olursak; her ne kadar geçen senenin formsuzluğunu mental ve fiziksel yönden gidermiş olduğu görülse de turnuva genelinde istediği düzeye çıkabilmesine rağmen çok sayıda basit hata ile oynaması ve hatalarının çoğunu kritik anlarda yapması sebebiyle eski dönemlerine kıyasla oyununu birkaç kademe daha geliştirmesi, oyununun en büyük parçası olan istikrarını tekrar eski düzeyde sergileyebilmesi gerektiğini belirtmek doğru olacaktır. Raket ve kordaj değişimiyle spine ve güce daha odaklı bir hale gelmesiyle birlikte, ekipmanlarına uyum sürecini çabuk aşabilmesi halinde daha iyi ve daha tatmin edici bir Nadal’ı görebilmek, belki de Djokovic’in bu sene “takvim slam” i hedefine ulaşmasında büyük engellerden biri olarak karşısına çıkabileceği bir seviyeye ulaşabilmesi mümkün olacaktır.

Ard arda 3. kez Chennai’de şampiyon Wawrinka.

Chennai Açık’ta ise Stanislas Wawrinka üst üste ikinci kez şampiyonluğa ulaşarak toplamda on ikinci şampiyonluğunu elde etti ve Avustralya Açık’ta iki sene önce elde ettiği başarıyı tekrarlamak için moral bulmuş oldu. Aynı şekilde finale yükselerek büyük bir başarıya imza atan genç yıldız Borna Coric de üst sıraları zorlayabileceğini, kariyeri açısından bu sene patlama yapabileceğinin belirtilerini göstermiş oldu.

Avustralya Açık’ın başlayacak olmasıyla birlikte bayanlarda olduğu gibi erkeklerde de rekabetin üst düzeyde olacağı ve sürprizlere açık bir sezon izleyeceğimiz aşikâr. Çılgın seyircileri ve büyüleyici atmosferiyle bir kez daha tenisseverlere heyecan dolu bir serüven yaşatacak olan bu büyük turnuvanın 18-31 Ocak tarihleri arasında gerçekleşeceğini de hatırlatalım.

Leave a Reply