Kolombiya, son yıllarda yetiştirdiği üst seviye sporcularıyla geldiği konum sayesinde en çok dikkat çeken ülkelerden bir tanesi. Futbola Radamel Falcao, James Rodriguez, Juan Cuadrado, Carlos Bacca gibi yıldızları armağan eden bu Latin Amerika ülkesinin bir diğer spor dalı olan bisiklette de eli oldukça kuvvetli. Pelotonda giderek sayısı ve önemi artan Kolombiyalı bisikletçilerin başını ise Nairo Quintana çekmekte.
2012’den bu yana Movistar takımı için pedal çeviren Nairo Alexander Quintana Rojas, Rigoberto Uran ve Miguel Angel Lopez gibi isimlerle birlikte Kolombiya bisikletini son birkaç yılda üst seviyeye taşıyan isimlerin başında geliyor. Lopez’in 94’lü olduğunu göz önünde bulundurarak onu dışarıda tutmak gerekirse; Quintana ve Uran’ın yolları kesişerek ilerliyor diyebiliriz. 2013’te Giro d’Italia’da takım lideri Bradley Wiggins’in abondane olması sonucu takım lideri konumuna gelen Uran, genel klasmanı Vincenzo Nibali’nin arkasından ikinci sırada tamamlamıştı. Bu başarıyla Uran, Giro d’Italia’da podyum gören ilk Kolombiyalı da oluyordu aynı zamanda. Giro d’Italia 2014’te ise kariyerinin en büyük başarısına imza atan Nairo Quintana, pembe mayoyu sırtına geçirerek genel klasmanı kazanıp hem de “en iyi genç bisikletçi” seçilirken; podyumun ikinci basamağında duran isim yine vatandaşı Rigoberto Uran oluyordu. Uran’ın Quintana’dan 3 yaş büyük olduğunu da hesaba katarak diyebiliriz ki Quintana, Uran’ın ayak izlerine basarak yol aldı ve çok geçmeden de Uran’dan daha iyi ve iddialı bir isim olmayı başardı. Uran’dan daha iyi ve iddialı bir isim diyorum Quintana için çünkü artık büyük tur favorilerinden biri konumuna getiren Giro zaferinden önce 2013 Tour’da genel klasman ikinciliğini, polka dot mayoyu (tırmanışlarda en çok puan toplayan bisikletçiye verilir) ve en iyi genç bisikletçi ünvanını elde etti. Ayrıca yine aynı Tour de France’da Joaquin Rodriguez ve Chris Froome gibi iki çok tecrübeli isme karşı son kilometre atağı ile bir de etap almayı başardı. Bu başarılar, ilk Tour de France’ını koşan her 23 yaşındaki bisikletçinin elde edebileceği türden değil.
2015-2016 sezonuna ise Tour de San Luis ile başlayan Kolombiyalı pedalın bu seneki en büyük hedefi Tour De France sonunda podyuma sarı mayo ile çıkabilmek. Fakat bu yolda işi hiç de kolay görünmüyor. Chris Froome ve Alberto Contador, geride bıraktığımız sene Tour’a büyük umutlarla gelmiş fakat yaptıkları kazalar sonucu yarış dışı kalmışlardı. Bu sene Tour’a yeniden katılacak bu iki isim sarı mayo için ellerinden geleni yapıp sınırları sonuna kadar zorlayacaklardır. Her ne kadar Contador verdiği demeçlerde Tour’un favorisini Froome olarak gösterse de onu asla pes etmeyeceğini ve geri adım atmayacağını bilecek kadar iyi tanıyoruz. Bu iki dev ismin yanında başka bir dev isim Vincenzo Nibali’yi de unutmamak lazım. Geçen sene Froome ve Contador’un yokluğunda genel klasmanı kazanan Nibali, aynı başarıyı Froome ve Contador varken de elde edebilecek kadar iyi olduğunu kanıtlamak isteyecektir. Bu üç çok iddialı ve kendini kanıtlamış isim karşısında Quintana’yı favori göstermek ona haksızlık olur. Froome-Contador-Nibali üçlüsüne karşı Quintana’nın en büyük dezavantajı tecrübesizlik olacaktır. Çünkü diğer 3 isim de Tour’u en az bir kere kazanmış ve yıllardır büyük turlara düzenli olarak katılan, taktik ve kriz yönetimi konusunda oldukça başarılı isimler. Quintana, henüz ilk Tour tecrübesinde genel klasman ikinciliğini elde etmiş olabilir ama o yıl Tour’da bu sene olmasını beklediğimiz rekabet ortamı ve bu kadar üst düzey favori yoktu. Bu yüzden Nairo Quintana’nın Tour de France 2015’te podyumda yer bulması bu sene için onun adına tahmin edici bir başarı olacaktır bana göre.
Bisikletçiler genelde 27-28 yaşlarından sonra gerçek potansiyellerine ulaşırlar ve kariyerleri sağlıklı kalmaları durumunda 40 yaşın üzerine kadar devam edebilir. Nairo Quintana hakkında konuşurken unutmamalıyız ki; kendisi 1990 doğumlu ve önümüzdeki Çarşamba günü 25 yaşına basacak. Kariyerinde şu ana kadar elde ettiği yaşından çok daha büyük başarılar gösteriyor ki Quintana, dünya bisikletinin gelecek 10-15 yılına damgasını vuracak ve dilimizden düşmeyecek ismi olmaya en büyük aday.