Rüzgârın Oğlu Sebastian Vettel

Sezon açılışında yazdığım yazıda da değindiğim gibi Redbull Renault’un sezona fırtına gibi başlamış olması çok da sürpriz değil Formula1 severler için. Sezonun ilk iki yarışında olduğu gibi Vettel yine pole pozisyonunu elde etmiş durumda Shanghai’de. Bu hafta sonu Formula1’in kalbi yarış takvimine yeni katılmış sayılabilecek pistlerden birine sahip olan dünyanın ekonomi ve teknoloji devlerinden Çin’in Shanghai şehrinde atacak. Shanghai’de geçen sene yapılan yarışı Jenson Button Mclaren Mercedes’iyle almıştı ve bu sezon da ikinci sıradan başlayacak yarışa ama önünde sezonun fırtına ismi var ve Pazar günü büyük bir çekişme olacağı aşikâr. Diğer yandan pole pozisyonun sahibi Sebastian Vettel, hırsı ve kazanma aşkıyla sezona takımıyla birlikte fırtına gibi girdi, öyle de devam ediyor ve patron olma yolunda ilerliyor. Artık olgunlaşmanın da vermiş olduğu rahatlıkla pistlerde acemi pilot kisvesinden çıkıp bir yıldız ve profesyonel gibi hareket eden bir Sebastian Vettel var. Yarışta çıkış anında bir hata yapmazsa genellikle ilk cepten başladığında zafere gidecektir Vettel. Bunun da temelde iki nedeni var biri geçen seneye göre hızı ve dayanıklılığı Redbull şasesi ve Renault motoru ile daha iyi harmanlayan Christian Horner ve ekibi, diğeri ise daha olgun ve hızlı olan Vettel. Bu hafta sonu Shanghai pistinde ikinci sırada ise Vettel’i zorlamaya aday isim yukarıda da belirttiğim gibi Button olacak. Button ilk kez bu kadar üst sıralarda başlama fırsatı elde ettiği yarışta Vettel’i yukarılarda yalnız bırakmayacaktır. Yine 3. sıradan başlayacak Hamilton da bu sezon Vettel gibi istikrarlı bir sıralama turu performansı elde ediyor. Aslında istikrar ve Hamilton’u aynı cümlede kullanmak biraz tuhaf benim için ama o da bu konuda olgunlaşma gösteriyor sanırım. Çünkü Sepang’ı bir kenara bırakırsak aracının performansından dolayı olsa gerek Hamilton’dan Albert Park pistinde umduğum performansı bulamadım. Yarış boyunca Vettel’i zorlamasını beklediğim Hamilton zorlamaktansa onu 10, 15 saniye farklarla takip etmeyi tercih etti. Belki de sonuçta puan için yarıştığı bir yarışta daha istikrarlı giderek ikinciliği riske etmek istememiş de olabilir. Çünkü çılgınca sürdüğü yarışlarda özellikle F1’e geçiş yaptığından bu yana çok şey elde edemedi. Ama Hamilton’un bir yarışı vardır ki unutamamışımdır ve paylaşmak istiyorum sizlerle. Hamilton’u ilk tanıdığım yarıştır belki de, 2006 yılındaki Türkiye yarışı. GP2 de şampiyon olduğu o yıl Türkiye’de başlarda spin atıp sonlara düşmesine rağmen aracını çok zorlayıp gerilerden gelip ikinciliği almıştır. Ama dediğim gibi F1 bir heyecan yarışı değil, istikrar ve strateji yarışıdır.

Pazar günü Shanghai’de 5. cepten start alacak olan Alonso ise beklediğim gibi hala hırslı ve Ferrari’yi geçmişine döndürmeye çalışıyor. Mücadelesi ve hırsını Ferrari motorunun gücüyle tam anlamıyla birleştirebilirse yarın o da üst sıralarda yer alacaktır. Ayrıca arkasında start alacak Massa da Sepang’daki 5.’likle moral bulmuş durumda, bu bağlamda Ferrariler yarın beklenmedik şekilde üst sıraları zorlayabilirler. Bu arada Rosberg de 4. cepten başlayacak olması nedeniyle sürpriz yapmaya bir diğer aday. Rosberg yarın istikrarlı ve biraz hızlı olabilirse bir podyum çıkarması muhtemel olabilir diye düşünüyorum. Bu arada yarışların kaderini tayin eden hava Pazar günü itibariyle kuru ve orta sıcaklıkta olacak gibi duruyor son anda bir kara bulut çökmezse pistin üzerine. Umarım Çin yarışı keyifli bol geçişli bir yarış olur. Yarın bu keyifli geçmeye aday yarışı izlemek isteyenler saat 10.00 da televizyonların başına geçmeyi unutmasınlar…

Leave a Reply