Turun ilk ayağına ev sahipliği yapan Konya’da bol gollü, heyecanlı bir 2-2 skoru vardı. Böylece Türk Telekom Stadyumu ev sahipliğinde Galatasaray – Atiker Konyaspor maçı yine seyir zevki yüksek bir maç olması dilekleriyle başladı. Sarı-Kırmızılılar klasik bir 4-2-3-1 formasyonu ile Muslera – Nagatomo, Hakan, Serdar, Linnes – Donk, Selçuk – Feghouli, Belhanda, Sinan – Gomis ilk 11’i ile sahaya çıktı. Atiker Konyaspor teknik direktörü Mehmet Özdilek ise Patrik – Ferhat, Selim, Volkan, Skubic – Jonsson, Amir – Orkan, Fofana, Vedat – Eto’o isimleriyle aynı taktiksel dizilime sahip bir kadroyu belirledi. Kuşkusuz “Şifo” Mehmet elinde Jahovic gibi yedekten skor katkısı yapabilecek silahlara sahipken Fatih Terim ise Fernando, Denayer gibi eksik oyuncuları yokluğunu düşünmüştür.
Maç Galatasaray’ın baskısıyla başladı, Gomis de maçın başında kaleyi bir yokladı. 7. dakikada da Konya ekibi ilk tehlikeli pozisyonunu duran toptan buldu. Konyaspor’da 11. dakikada Ferhat sakatlanıp oyundan çıktı, bu değişikliğe kadar dengeli bir oyun sergilenirken 13. dakikada sürpriz bir gol geldi. Defansta Hakan Balta’nın hatasıyla kaleyi karşısında bulan Fofana skoru 0-1 yapan golü kaydetti. Hemen sonrasında Selçuk’a yapılan faulün ardından, Sinan’ın ortasında Serdar Aziz estetik bir kafa vuruşuyla skora denge getirdi. Sonrasında iki tarafın da fırsatlar bulduğu bir oyun halini alan maçın 24. dakikasında Feghouli’nin şutu, ve sonraki dakikada Linnes’in ortası hedefini bulamadı. 26. dakikada, ceza sahasının hemen önünde, Gomis’e yapılan faul sonrasında topun başına geçen -Gomis’in itirazından ötürü sarı kart gördü- Selçuk İnan 90’ın hemen üstünden topu auta yolladı. 32. dakikada yine Linnes’in ortasında Gomis net fırsatı değerlendiremezken artık Galatasaray, bariz bir şekilde oyun üstünlüğünü ele geçirmişti diyebiliriz. 41. dakikada Gomis’in pasında yine Feghouli olası bir golü değerlendiremedi. İlk devrenin uzatmasında bulunan fırsatlardan da gol çıkmayınca takımlar soyunma odasına eşitlikle gitti.
İkinci yarıya Galatasaray yine top hakimiyetine sahip bir şekilde başladı. Ceza sahasında pozisyon da yakalayan Sarı-Kırmızılılar, 51. dakikada Gomis’in ayağından golü buldu; defansta -oyuna sonradan giren- Eren Albayrak’ın yaptığı hatalı kafa vuruşunda top önüne düşen Afrika kökenli Fransız golcü hata yapmadı. Şu bariz, pozisyonu hazırlayan Nagatomo sol kanatta Mariano gibi uzun süre etkili bir performans gösterecek. İkinci yarının başında 58. dakikaya kadar prese devam eden ve oyun üstünlüğünü arttıran Cimbom, Konyaspor’un yetenekli oyuncularına fırsat tanımayınca Özdilek Jahovic’i Eto’o yerine oyuna almak zorunda kaldı. Bu dakikada kullanılan kornerde de olası bir golü kaçıran Galatasaray, sonrasında da her iki kanadı etkinlikle kullanarak 59. dakikada Gomis’le önemli bir fırsat daha buldu. Bu dakikalarda gelişen cılız Konyaspor atakları genellikle topu 3. bölgeye taşıyamadan sonuçlanıyordu, ki bunda Selçuk ve Donk’un performansları farkı oluşturdu diyebiliriz. 61. dakikada Patrik’in Linnes’e yaptığı ilginç müdahalede hakem faul düdüğünü çalmazken, hemen sonraki kafa vuruşunu yine kaleci Patrik ayağıyla kurtardı. Art arda gelen korner ve şutlardan sonra oyundan düşen Anadolu ekibinde ise ne Orkan ne de Jahovic etkili olabildi. 70. dakikadaki pozisyon haricinde üstünlüğü elinden bırakmayan Terim’in takımı 2 dakika sonra yine bir pozisyonu cömertçe harcadı, sonrasında Garry Rodrigues Feghouli’nin yerine oyuna girdi. Değişiklik sonrası oyunda bir farklılık yaşanmazken, son 10 dakikaya rahat giren taraf ev sahibi oldu, Terim de Maicon’u Serdar Aziz’in yerine oyuna aldı. İki net fırsattan yararlanamayan Galatasaray sonunda golü 87. dakikada yine Gomis’in ayağından buldu. Ara pasta karşı karşıya kaldığı kaleciyi çalımladıktan sonra topu ağlara gönderen yıldız oyuncu söylentilere de tam anlamıyla yanıt verdi. Son olarak Sinan-Eren değişikliğiyle son hakkını da kullanan Terim’in ekibi, uzatma bölümlerine Rodrigues’le bir gol daha sıkıştırdı ve yarı finale adını yazdıran taraf oldu.
Maçın ardından kısa bir yorum yapmak gerekirse Galatasaray hem Sivas maçına, hem de önceki kupa maçına göre daha özgüvenli bir görünüm sergiledi. Bundan mühimi ise bu iyi performansı ligde daha da iyi hale getirmek. Akhisar Belediyespor karşısında bu oyun Terim’i finale taşır, fakat Başakşehir gibi güçlü bir rakip karşısında hatalarını azaltan bir ekip olmak zorunda Galatasaray. Çünkü bu camia, kendisini finansal bir darboğazdan çıkarabilecek olan şampiyonluğa aslında diğer takımlardan daha yakın.
*Kapak resmi cnnturk.com adresinden, diğer resimler sırasıyla sportstv.com.tr ve performgroup.com sitesinden alınmıştır.