Mayıslar Kimin?

Şampiyon olmak için geliyordu Eryaman Stadyumu’na Galatasaray. Okan Buruk 30 sene önce ilk şampiyonluğunu 30 Mayıs’ta, Ankara’da bir Ankaragücü maçında oyuncu olarak almıştı; ilginç bir tesadüftü bu tarih. Buruk sahaya Muslera-Boey-Nelsson-Abdülkerim-Kazımcan-Oliveira-Torreira-Rashica-Mertens-Kerem-Icardi ilk 11’ini çıkartırken Ankaragücü teknik direktörü Tolunay Kafkas ise Gökhan Akkan-Malcuit-Arda Kızıldağ-Mujakic-Hasan Ali Kaldırım-Taylan Antalyalı-Diack-Dokanovic-Milson-Ali Sowe-Zahid ilk 11’ini tercih etti.

Icardi maçın yıldızı olacaktı.

Ankaragücü maça başladı ancak, orta saha mücadelelerinden sonra ilk 5 dakikanın sonunda ceza sahasına giren takım Galatasaray’dı. Boey ve Kerem Aktürkoğlu’nun daha aktif olduğu maç başlangıcında Cimbom organize kalmaya çalıştı ve bunun meyvesini de çabuk aldı: Yıldız forvet Icardi kale sahası içinde Rashica’nın attığı ortaya plaseyi vurdu ve Galatasaray’ı 1-0 öne geçirdi. Sonrasında da oyundaki kontrolünü sürdüren Galatasaray ikinci golü de aramaya başlamıştı, bu arada Ankaragücü de Milson ile ceza sahasına girse de sonuç alamadı. Misafir ekibin kullandığı korner sonrasında Kerem’in açtığı ortada topa yükselen Icardi’nin yaptığı kafa vuruşu bu kez direğin yanından dışarı çıktı. Sonrasında orta saha mücadeleleriyle geçen 5 dakikalık sürenin ardından önce 14. dakikada Galatasaray’ın yaptığı hücumda Icardi gol fırsatını tepti, ardından 15. dakikada Diack Muslera’dan seken şutu tamamlayamayıp takımının ilk gol fırsatını kaçırdı. Hemen bir dakika sonrasında ise ceza sahasına sağ taraftan, ver-kaç ile giren Milson bu kez rakip kaleciyi mağlup etmeyi başardı: 1-1. 18. dakikada gelişen Galatasaray atağında bu sefer Rashica ceza sahasının dışından kaleyi yokladı ve kaleci Gökhan Akkan kurtarışıyla topu kornere çeldi. 20. dakikada bariz ofsayt olan pozisyon sonrasında Ankaragücü, oyunda dengeyi kurmaya başlamış gibiydi. Sonraki dakikada Icardi’nin yavaş şutunu kaleci rahatça kontrol etti, oyunda büyük bir tempo olmamasına rağmen takımların ceza sahalarına kolayca girebilmesi ilgi çekiciydi. Bir Ankaragücü pozisyon buluyordu, bir Galatasaray. Ama ilk sarı kartı gören 24. dakikada Icardi’ye yaptığı faul sebebiyle Arda Kızıldağ oldu. Oliveira’nın kullandığı frikik kalecinin kucağında kalırken dakikalar 26’yı gösteriyordu ve bundan sonra yağmur şiddetini arttıracaktı.

Milson’un golü yetmeyecekti.

29. dakikada orta saha mücadelesini kazanan Sarı-Kırmızılılar, Kerem’le hücuma kalktı. Icardi’ye pas atmayı kaçıran kanat oyuncusu, Rashica’yı ceza sahasında pozisyona soksa da onun şutu kaleciden döndü ve bariz bir gol şansı değerlendirilemedi. Bunun ardından karşılıklı ataklar olsa da, iki takım da gol fırsatlarını resmen tepiyordu. 32. dakikada anlaşamayan Ali Sowe-Hasan Ali Kaldırım ikilisi rakibe bir taç kazandırdı, sonrasında elde edilen pozisyonda ceza sahasına giren Galatasaray verimli bir sonuç alamadı. Bu dakikalarda Ankaragücü kalecisi Gökhan Akkan, hem ceza sahası içinde hem de dışında çok daha aktif oynamaya başlamıştı. Oyun ıslak zeminin de etkisiyle, ilk hamleyi hızlı yapan ve hataları değerlendirenin daha çok top kontrolü sağladığı bir oyun haline gelmişti. 36. dakikada Kerem’in serbest vuruşuyla gelişen pozisyon ofsayt sebebiyle dururken, sonrasında gelişen pozisyonda Cimbom korner kazandı, kaleci Gökhan topa sahip olurken sonrasında bu kez Muslera topu degajla uzaklaştırdı. Buradan gelişen pozisyonda ise Kerem’in soldan açtığı ortada Icardi kafa vuruşuyla Gökhan’ı yine mağlup ediyor ve 39. dakikada skoru 2-1 olarak tayin ediyordu. Sonrasında Nelsson’un Ali Sowe’u itmesiyle kazandığı serbest vuruşta Ankaragücü bu kez rakibini replike edemedi ve kafa vuruşu Muslera’nın kurtarışıyla sonuçlandı. İlk yarının sonuna dek gelişen pozisyonlarda sadece Zahid’in direkten dönen şutu ve Icardi’nin ceza sahasından çektiği şut akıllarda kalırken takımlar soyunma odasına 2-1’lik skorla gidecekti.

Ankaragücü’nün fendi artık zayıflamaya başlıyordu.

Devre arasında Tolunay Kafkas 3 oyuncu değişikliği yaparken oyundan çıkanlar Zahid, Diack ve Hasan Ali Kaldırım olurken, oyuna girenler Kitsiou, Hanousek ve Emre Kılınç oldu. İkinci yarıya Galatasaray başladı, ilk pozisyonu bulan ve ceza sahasına giren de onlar oldu. Taylan’ın hatalı pasında araya giren Icardi topu erken kontrol edemeyince şutu isabetli olmadı, sonrasında da orta saha mücadeleleriyle maç devam etti. 55. dakikada Abdülkerim, atağa çıkan rakipten topu çalarken pası attığı Kerem topu Icardi’yle buluşturdu ve yapılan faulün ardından Galatasaray serbest vuruş kazandı. Açılan ortada Nelsson topu kafayla ceza sahasına indirirken topu alan Icardi, bu kez iyi bir vole vuramadı ve Cimbom bir pozisyon daha kaçırmış oldu. Benzer bir pozisyonu da Ankaragücü oyuncuları Galatasaray yarı sahasında yakalarken Boey topu uzaklaştırdı. 56. dakikada gelişen atakta önce Rashica kaleciyle karşı karşıya kaldı, sonrasında yapılan kurtarışın ardından Kerem ceza sahasında yanlış pas tercihiyle pozisyonu değerlendiremedi. Sonrasında yine Ankaragücü atağı defans tarafından savuşturulurken bir pozisyonu da Cimbom Ankaragücü yarı sahasında harcıyordu. Son 30 dakikaya girilirken, oyun yine dengelenmiş gibiydi. 64. dakikada kullanılan serbest vuruşta Malcuit kafa vuruşuyla topu auta yollarken, bu pozisyonun ardından iki takım da değişikliklere başvurdu. Ev sahibinde Milson yerine Beridze oyuna girerken, Galatasaray’da Kazımcan yerine Dubois, Mertens yerine Barış Alper Yılmaz oyuna girdi. 67. dakikada topu göğsüyle kontrol eden Icardi’nin ceza sahasına incelikle servis ettiği top Galatasaraylı oyuncular yerine kaleci Gökhan’ın ellerinde kaldı, keza 70. dakikada Barış Alper Yılmaz’ın çektiği şut yine kalecide kaldı. Son 20 dakikaya girerken oyun üstünlüğü Galatasaray’daydı.

Barış Alper Yılmaz da önemli bir performans gösterdi.

Ender ilerleyen Ankaragücü ataklarında Galatasaray defansı daha derli toplu görünüyordu. Ama takım kontra atağa çıkarken Barış Alper Yılmaz, yerine girdiği Mertens kadar etkili olamıyordu – ta ki 73. dakikaya kadar. Yine bir kontra atak sonrasında defansın arkasına sızıp Kerem’in harika asistiyle kaleciyle karşı karşıya kaldı, topu kaleciden kurtarıp çektiği klas şutla takımı 2 farklı üstünlüğe taşıdı: 1-3. 77. dakikada ise benzer şekilde yaptığı koşuyla Icardi ceza sahasında golü atamadı ama, kazandırdığı kornerde kafayı vuran Sergio Oliveira bir gol daha yazdı skorborda: 1-4. Golü attıktan sonra da oyundan çıktı ve yerine Berkan Kutlu girdi, Rashica ise yerini Yunus Akgün’e bıraktı. Ev sahibi takım artık güç bela tutunabiliyordu oyunda. Bir süre Berkan ve Boey’in çarpışması haricinde kayda değer bir pozisyon olmazken, 85. dakikada Ankaragücü’nün kazandığı kornerde Beridze’nin şutu dışarı gidecekti. Sonrasında gelişen pozisyonda Galatasaray hücum faul yaptı ve Torreira yerini Midtsjö’ye bıraktı. Artık her şey Cimbom’un istediği gibi gidiyordu, cemiyette akşam için kanunlar hazırlanıyordu.

90. dakikada maçta 3 asisti olan Kerem ceza sahasında karşı karşıya kalırken şutu dışarı gitti, 90+1’de ise Ali Sowe şansını denedi ve Muslera bu şutu kurtardı. Yedek kulübesinde kutlamalar başlamıştı, Cimbom Cumhuriyetin 100. yılında başkent Ankara’da şampiyon oluyordu. Ve 5 dakikalık uzatmada son düdüğün çalmasıyla birlikte kutlamalar resmen başlamış oldu.

Ne diyebilirim ki? Galatasaray evine şampiyonluk kupasına almaya gidiyor, bir de maçı var hatta Fenerbahçe ile kutlama niyetine. Masözünden teknik adamına, futbolcusundan başkanına kadar, herkesi tebrik etmek gerek. Sonuna kadar hak edilmiş bir şampiyonluğu elde etti Okan Buruk ve öğrencileri; artık Galatasaray’a yakışır şekilde, Şampiyonlar Ligi’nde başarı tek hedefleri olacaktır.

*Kapak resmi sozcu.com.tr adresinden, diğer fotoğraflar sırasıyla cnnturk.com, karar.com, sozcu.com.tr ve aksam.com.tr sitelerinden alınmıştır.

Leave a Reply