Efsanelere Veda: Francesco Totti

“Bu sefer size ve bana verebileceğiniz sıcaklığa muhtaç olan kişi benim. Hani şu hep bana gösterdiğiniz…”. Yaklaşık 70 bin kişiye bu sözleri söylediğinizi ve karşılığında o 70 bin kişiden “Seni asla bırakmayacağız.” cevabı aldığınız düşünün. Futbolu seven ve statta maç izleme şansına erişmiş herhangi bir insanın bu sahneden sonra tüylerinin diken diken olmaması imkansızdır. Peki bu olay gerçek mi sizce? Şöyle dile getireyim; 70 binden çok daha fazla insan sadece tüylerinin diken diken olmasıyla kalmadı ve hüngür hüngür ağladı. Vedalar hüzünlüdür deriz ya. Daha da hüzünlüsü bir şehre, bir şehir dolusu insana ve daha fazlasına veda etmek olsa gerek. “Bir şehir” olgusunu duyunca bu hikayeyi yaşayanı tahmin etmek çok da zor değil: Francesco Totti.

Son maçında tribünlerde “Totti Roma’dır” yazısı. -Paolo Bruno/Getty Images

Bizden kilometrelerce uzakta yaşansa da aslında Francesco Totti’nin yaşamı sokak arasında top oynayan bütün çocukların hayalidir. 7 yaşında stada gidip maçını izleyip aşık olduğun bir kulüpte 28 sene boyunca sadece top oynamak değil adeta yaşamak. Gece uyumadan önce hep hayalini kurar top oynayan çocuklar: Taraftarı oldukları kulüplerde efsane olmak, herkes tarafından sevilmek, bir stad dolusu insan tarafından uğurlanmak. 21. yüzyılda bunu gerçekleştirebilen nadir futbolculardan birisi Totti.

92-93 sezonunda A takımda ilk resmi maçına çıkan ve 25 sene boyunca Roma için 307 gol kaydeden Totti bunun yanında birçok başarıya da imza attı ve sadece Roma tarihine değil futbol tarihine bir efsane olarak geçti. Başarılarını tek tek saymaya gerek yok ancak 30 yaşını geçen futbolcular için yaşlandı, yedeğe çekilir, ucuza gider yorumları yapılırken Totti tam 38 yaşında Şampiyonlar Ligi’nde önce Manchester City’ye, sonra da CSKA Moskova’ya karşı gol atarak bu turnuvada gol atan en yaşlı futbolcu unvanını kazanmıştır. O sadece takımına sadık bir futbolcu değildi. Aynı zamanda 38 yaşında Şampiyonlar Ligi’nde dünyanın en kaliteli takımlarından birine gol atacak kadar kaliteli ve yetenekliydi. O yeteneği ona çok genç yaşta formayı ve kaptanlığı getirmişti. Roma için ilk golünü attığında o kadar genç ve toydu ki ne yapacağını bilemeyip 3 farklı sevinci birleştirerek oradan oraya koşmuştu. O anı daha sonra La Gazzetta dello Sport’a verdiği bir röportajda aslında bir gol sevinci planladığını ancak yapmayı unuttuğunu söylemiştir.

https://www.youtube.com/watch?v=YAE1lSXMViI

Peki sadece bunlar mı Totti’yi efsane yapan şeyler? Tabii ki hayır. Daha nice özellikleri var ama özellikle Roma’ya kanının son damlasına kadar bağlı olması onu çok ayrı bir yere koyuyor. Golünü atarsın, formanın armasını öpersin, rakibi kızdırırsın böylece tribünler seni sever sana ayrı bir değer verir. Bunlar özellikle tribüne oynamayı seven futbolcuların taktiklerinden birkaçıdır. Totti’yi bu tarz futbolculardan ayıran şey ise gerçek Roma aşkıydı. Henüz Roma tarafından transfer edilmemişken bile tribündeki en ateşli taraftarlardan birisiydi. Ateşli taraftar olmayı bıraktığı zamanlar sadece 90 dakikalık bölümlerden oluşuyordu. Bu bölümlerde de Roma’yı desteklemek yerine zafere taşıyordu. Bu görevini yerine getiremediği sakatlık ve ceza durumlarında ise tribünde her zamanki yerini alıp takımını destekliyordu. Ne locasına gidiyor ne de evinden izliyordu maçı. O kadar yakındı ki Roma taraftarıyla, düğününe gelen Roma taraftarları “Roma’nın Gururu” yazılı pankart açtılar onun için. Sadece bu kadarı ile kalmıyor taraftarla olan bağı. Şimdilerde PES ve FIFA oyununa taşınmış olan o ünlü gol sevincini unutmak mümkün değil. Selfie çılgınlığının durmadan arttığı günlerde attığı gol sonrası gol sevinci olarak Roma tribünüyle selfie çekinmiştir. Onları her zaman ailesi gibi görmüş, tüm hayatını paylaşmıştı resmen.

Ünlü selfie sevinci

Bir paragraf da Totti’nin kişiliğine ve ailesine ayrılmalı sanırım. Onu Milan, Lazio ve Juventus’un tekliflerini reddederek Roma’ya gönderen annesi, Roma’dan asla ayrılmamasını söyleyip bu uzun ve heyecanlı serüvene yol açan anneannesini ve sürekli onu takip ederek kariyerinden vazgeçip kötü yönlere sapan bir genç –ki birçok genç ve yetenekli futbolcuda gördüğümüz bir durum- olmamasını sağlayan ailesine ayrı bir teşekkür etmek gerekiyor. Her fırsatta yardıma muhtaç insanlara yardım eden, düğününün görüntülenmesinden gelen gelirin tamamını yine yardıma ihtiyacı olan insanlara bağışlayan, hiçbir zaman parayı bazı değerlerin üstünde tutmayan bir insan… Hem futbolu, hem karakteri hem de insanlığı güçlü bir kaptan.

Futbol camiasında; efsane lafının bolca dağıtıldığı bu günlerde gerçek efsaneleri ve gerçek liderleri unutmamak dileğiyle. Totti de futbolun içinde olduğu her an, bize futbolun bir spordan daha fazlası olduğunu hatırlatan efsanelerden. Güle güle kaptan. Üzülerek “No Totti, No Party”.

Kaynakça:

  • Kapak Fotoğrafı: Reuters

Leave a Reply