Bugün bana göre D grubunun bütün kaderini belirleyecek iki maç oynanacak. İlki Çeklerle Hırvatlar arasında saat 7’de olacak. İkincisi ise A Milli Takımımız ile İspanya arasında saat 10’da olacak. Özellikle saatleri de belirttim; çünkü Hırvatistan-Çek Cumhuriyeti maçının sonucu bizim neredeyse bütün planlarımızı belirleyen şey olacak. Tabii ki Fatih Terim’in çıkıp böyle demesini beklemiyoruz ancak soyunma odasındaki havayı diğer maçın sonucu belirleyecek. Çekler Hırvatları yenerse beraberlik bizim için neredeyse bir zorunluluk olacak. Bu nedenle maçı kitlemeye çıkabiliriz ve bu sefer konsantre olursak belki sürpriz bir puan alırız. Sürpriz puan demişken de evet, kazanmamızdan bahsetmiyorum bir puan bile benim için şu an sürpriz konumunda. Özellikle ilk maçta oynanan futboldan sonra ülke genelinde aşırı karamsar bir hava var. Birçoğunuz bunun yanlış bir tavır olduğunu ve karamsar olmamamız gerektiğini söyleyecektir ancak ben buna katılmıyorum. Şuan önümüzde duran tek gerçek; takımın gerçekten çok kötü durumda olduğu ve kimsenin bunun sorumluluğunu üstlenmemesidir. Takımın en önemli oyuncularından Arda kendini futboldan çok reklamlara vermiş durumda, Gökhan para için hem kendini yıpratmakta hem de konsantre olamamakta, Caner boşandığı eşiyle ilgili haberler çıktığından beri kafasını sahaya veremiyor. Artık Emre gibi mücadele eden, Tümer gibi topun başına geçince “Gol geliyor” diyebileceğimiz, Nihat gibi heyecan yaratan, İlhan Mansız gibi estetik, Volkan gibi kaleden orta sahaya takım arkadaşını korumak için koşan birisi yok takımda. Belki kişiliklerini sevmezdik ancak bilirdik ki formayı giydikleri zaman ellerinden gelenin tamamını verirlerdi.Bugünkü oyuncuların ise belki hepsi tek tek bakınca büyük yetenek ve kişilik sahibi ancak bugüne kadar gördüğümüz üzere henüz birçoğunun kalbine milli takım ruhu yerleşmemiş ve bu yüzden takım bir bütün olmaktan çok uzakta.
Evet, ilk maç Fatih Terim çok kötü yönetti takımı. Ne taktiği doğruydu, ne direktifleri doğruydu, ne de oyuncuların mevkisi ancak bunların hiçbiri futbolcuların ruhsuzluğunun bir bahanesi olamaz. Karşı takımda kendilerini dünya çapında ispatlamış futbolcular hiç koşmadıkları kadar koşarken, her şeylerini verip tüm toplara atlarken bizim futbolcularımız adeta zorla halı sahaya getirilmiş amcalar gibilerdi. Sanki her biri Ronaldinho, her biri bir Ronaldo’ydu. Gerçi onlar bile o kadar yeteneklerine rağmen bunlardan daha fazla mücadele ederlerdi. Bu ülkeye bu karamsar havayı getiren yenilmemiz veya kötü oynamamız değildi, tamamen futbolcuların ruhsuzluğunun eseriydi.
Bugün akşam önümüzde belki de ölüm kalım maçı var. Eğer futbolcular söylenen o kadar laftan sonra azıcık gururları varsa akşam son nefeslerine kadar sahada koşarlar, basmadık yer bırakmazlar en azından ‘mücadele etti’ dedirtirler. Eğer hala kendilerini dünyanın en iyi futbolcuları sanıyorlarsa ise bu akşam sanıyorum ki bir Avrupa Şampiyonası hezimetine adımızı yazdırabiliriz. İngiltere’nin yaptığını İspanya’nın yapması çok daha kolay olur.
Gelelim rakip İspanya’ya… Son yılların en güçlü milli takımı İspanya da Xavi ve Iniesta’nın yaşlanması David Villa ve Torres’in sakatlığı sonrasında sıkıcı ve çok daha yavaş oynayan bir takıma döndü. Bu sene favori değiller ancak en değer verilmeyen oyuncuları bile Mata seviyesindeki oyuncular. Her ne kadar geçmiş senelerde gördüğümüz İspanya kadar güçlü olmasalar da fırsat verilirse kaliteli ayakları resital yapabilir. Yine de biz iyi de oynasak kötü de oynasak belirli bir sistemleri var ve bu sistem üzerinden oynayacaklar. Bizle oynadıkları için ekstra bir şey yapmayacaklardır. Eğer hırslı oynayıp mücadele edersek İspanyolların sistem takıntıları bizim için bir avantaja dönüşebilir çünkü genelde bir yedek planları yok. Üstelik teknik direktörleri de emekliliği çok yaklaşan Del Bosque.
Sonuç olarak bu akşam sonuç ne olursa olsun biz Türkiye’mizi desteklemeye devam edeceğiz ancak içindeki kişileri destekleyebilmemiz için önce onların bize bu akşam umut vermesi gerekiyor. Milyon dolarlar, eurolar alırken bir de durduk yere destek beklemek biraz yüzsüzlük gibi geliyor bana çünkü.
Kaynakça:
- Öne Çıkan Görsel: fanatik.com.tr