Güzel Oyun Hatırlanmaz,Kupalar Unutulmaz

Chelsea’nin kazandığı bu şampiyonlar ligi kupası bana başlıkta yazdığım sözü söyletme fırsatı verdi. Uzun yıllardır sporu takip eden birisi olarak, şunu belirtmek isterim ki özellikle final maçlarında güzel futbol oynayan takımlar eğer kupayı alamazlarsa 10-15 sene sonra kimse onların oynadığı güzel futbolu hatırlamaz. Mesela bugün ki şampiyonlar ligi finalinde Bayern Münih’in oynadığı iyi ve atak futbolu kupayı müzesine Chelsea götürdüğü için belli bir süre sonra “Bayern’de o finalde ne oynamıştı” şeklinde anılmayacak. Onun yerine 2012 yılında şampiyonlar ligini Chelsea kazandı diye bilecek herkes.

Aslında bu güzel futbol mantalitesi son yıllarda unutulmuş gibi dururken, bir anda Barcelona’nın oynadığı “Uzay Futbolu” ile tekrar gündeme geldi. Herkes Barcelona gibi oynayan, ayağa pas yapan, defansa kapanmayan, devamlı golü ve atağı düşünen bir futbol bekler oldu. Halbuki 2004 Avrupa Şampiyonasında Yunanistan’ın yaptığı, 2009 Şampiyonlar Ligi Yarı Finalinde Inter’in Barcelona’ya yaptığı ve bu sene Chelsea’nin yarı finaldeki Barcelona ve finaldeki Bayern maçlarında yaptığı Catenaccio dediğimiz defansif anlayışla mücadele etmek ve onu başarıyla gerçekleştirmekte inanılmaz zor bir iştir. Tabi futbolu tam olarak bilmeyen veya tuttuğu takıma karşı bu tarz bir defansif anlayış sergilendiğinde sinirlenen insanlar bunu kötü futbol olarak addederler. Bu anlayış kötü futbol veya futbolu çirkinleştiren bir anlayış olarak görülmemeli. Bu anlayış özellikle tek maç üzerinden oynanan final maçlarında rakibi durdurmaya yönelik ve oyunun hep kontrolde olmasını sağlayan bir anlayış olarak kabul edilebilir. Final maçları sonunda kupa olan ve önem derecesi maksimum düzeyde olan maçlar olduğu için, pat diye bir anda saldıra saldıra oynayan, rakibi kapan, devamlı pas yapan, şut çeken bir takım çıkarmak her kulübün harcı olamaz.

Ayrıca burada şunu da belirtmekte fayda var. Her futbol kulübü, genel itibariyle yıllardır benimsediği bir anlayış ve kültürle ilerler. Barcelona alt yapısı La Masia’dan itibaren pasa dayalı, topu ayakta tutan ve futbol seyircisinin “Göze Hoş Gelen Futbol” tabiriyle tanıttığı bir oyun oynarken, Chelsea yıllardır daha defansif bir anlayışla, önceliği gol yememek olan, defansı arkada ve sağlam kuran ve ilerde yetenekli gol ayaklarıyla gol arayan bir takımdı. Tabi bu futbol kültürünün yanı sıra eldeki kadrolarda bir oyunu oynamak için çok önemli. Bugün ki final maçında Bayern Münih çok daha zengin, atak futboluna yatkın Robben ve Ribery gibi çok önemli iki ofansif güce sahip, yine ofansta inanılmaz işler yapan Lahm gibi bir bek oyuncusuna sahipken, Chelsea daha çok defansif anlayışa sahip Obi Mikel gibi bir ortasaha, hücum gücü yüksek olsa da yine de kanat yardımları ve araya kaçabilecek bir forvet olmadan çok fazla etkili olamayan Mata ve Lampard’a sahip durumdaydı.

Chelsea’de uzun yıllar futbol oynamış ve bu kültürü bilen Roberto Di Matteo’da takımın bu kültürünü koruyarak başarılı olmasında çok büyük katkı sağladı.

Bu sezon ki Şampiyonlar Liginden çıkarılması gereken en önemli şey bence güzel futbolun özellikle final maçlarında hatırlanmayacağı, fakat kupayı alanın hiçbir zaman unutulmayacağı olmalı. Futbolseverlerin pek umrunda olmasa da kupayı almak isteyen bir takım için futbol içinde olan her yol mübahtır ve Chelsea’de gayet futbolun bir parçası olan Catenaccio ile bu kupayı terinin son damlasına kadar hak ederek kazandı.

Leave a Reply