2019 FIBA dünya kupası öncesi Milli takımımız için heyecan tam gaz devam ediyor. İlk turda B grubunda yer alan milli takımımız, grubu ilk sırada tamamlayarak ikinci tura da avantajla yükselmişti. Çin’de düzenlenecek olan Dünya Kupası’na giden yol ise I grubunda ilk üçe girmekten geçiyor. I grubuna baktığımızda Türkiye için en büyük rakiplerden biri İspanya diyebiliriz. Ay yıldızlıların fikstürüne baktığımızda ise I grubunda yer almasına rağmen milli takımımız bir önceki turda Letonya ve Ukrayna ile maç yaptığından, bu turda tekrar karşılaşma olmayacak. İlk maçını ise 14 Eylül’de Ankara Spor Salonunda Karadağ ile gerçekleştirecek.
Geçtiğimiz yıl Avrupa Basketbol Şampiyonasında istediğimiz başarıyı elde edemesek de, kadrosunda barındırdığı yetenekli, genç oyuncularla, fazlasıyla gelecek vaat eden bir takım olduğumuzu düşünüyorum. Avrupa’da artık basketbol ekolü haline gelmiş İspanya, İtalya gibi takımların yanında bize de gereken ilk ve en önemli faktör zaman. Milli takımımıza baktığımızda, takım çok üzün süredir birbiriyle oynayan bir takım değil. Hatta deyim yerindeyse Milli takımımızda bir devir kapanıyor diyebiliriz. Takım kimyasını tutturmak, diğer oyuncuların oyun stillerini öğrenmek önemli olduğu gibi bunlar için ihtiyacımız olan nokta da belirttiğim üzere zaman olacaktır. 2010 yılında 2.olan Milli takımımızla şu anki Milli takım kadromuz arasındaki en büyük fark artık farklı bir jenerasyon doğuyor ve bir devir değişiyor. Kadroda birçok 95-96-97 doğumlu oyuncu var.Önümüzdeki seneler için genç oyuncularımız arasında en büyük kozlarımız da NBA’de oynama fırsatını yakalayan Furkan ve Cedi demek yerinde olur. Hem geçtiğimiz yaz oynadığımız Avrupa Şampiyonası maçlarında hem de bu sene oynadığımız Ukrayna maçından tutun hazırlık maçlarına kadar 2 genç isim de potansiyellerini fazlasıyla gösterdi. Öyle ki Cedi Osman geçtiğimiz günlerde ev sahibi Almanya, Çekya ve İtalya’nın katıldığı Super Cup’ta MVP seçildi. Birlikte oynadıkları dakikaların artmasıyla takımın omurgası daha da otururken aynı zamanda tecrübelenmek de ilerideki başarılarımızın büyük bir faktörü olacaktır. Cedi ve Furkan’ın yanında Ege Arar, Metecan, Tolga Geçim, Kenan Sipahi, Buğrahan Tuncer de genç isimlerimizden birkaçı. Kısacası bana kalırsa hedefi şampiyonluk olan, beklentileri elinden geldiğince gerçekleştirmek için savaşacak olan yeni bir nesil gümbür gümbür geliyor.
Elimizdeki bir diğer koz da Milwaukee Bucks’ta ter dökecek olan, milli takıma geri dönen Ersan İlyasova. Milli takımımızda birkaç yıldır devam eden 4 numara eksiğimiz Avrupa’nın en iyi 4 numaralarından gösterilen Ersan’ın da takıma dönüşüyle bir nebze kapandı diyebiliriz. Tecrübeli oyuncumuz, kaptan Semih Erden ve Sertaç Şanlı ile beraber pota altı için büyük bir tehlike, aynı zamanda dışarıdan da şut tehditi olacaktır.
Ay yıldızlılar için bir de yeni ismimiz var: Scottie Wilbekin. Geçtiğimiz sezon David Blatt önderliğindeki Darüşşafaka Doğuş ile Eurocup şampiyonluğuna ulaşan Scottie Wilbekin, bu başarıda Darüşşafaka’nın önderlerinden biriydi. 25 yaşındaki genç yıldız bu başarıyı bir de 2017-2018 sezonu MVP ödülüyle taçlandırdı.Oyun kurucu, şutör guard pozisyonlarında oynayan Scottie, ülkemiz basketbolunun sorunlarında olan kısa oyuncu rotasyonu için de güçlü bir isim olarak kadroya dahil oldu.