F1’e 2015’te, daha 17 yaşındayken, Toro Rosso ile atılan Max Verstappen, F1 için yeni bir isim değil fakat birkaç yıldır biriktirdiği potansiyeli gün yüzüne çıkarmayı şimdi başardı. F1 pilotları içerisinde en yetenekli isimlerden biri olarak görünüyor öyle ki F1 tarihinin en genç yarış kazananı daha doğrusu en genç pilot rekorlarını silip süpüren kişi kendisi. Şimdilik her ne kadar “En Genç Dünya Şampiyonu” ünvanı Vettel’e ait olsa da geleceğin şampiyonu gözüyle bakılan Verstappen, bu ünvanı da Vettel’den alacak gibi.

 

F1’in giderek monotonlaşan bir platform olmasından sıkılan herkes için, ortalığı karıştıran ve kafasına estiği gibi yarışan bir pilotun olması, yarışlara renk katarak F1’i daha da izlenilebilir kılıyor. Özellikle yıllar geçtikçe istatiksel olarak izleyici kitlesi düşen F1 için Verstappen aranan kan diyebiliriz. Üstelik, genç pilot bir türlü kontrol altına alamadığı ve çoğu kez yarış kaybetmesine sebep olan agresifliğini de törpülemiş durumda. Önceleri otomobilini tıpkı çarpışan arabalara binmiş bir ergen gibi kullanan, saldırgan modda yarışan ve sürekli birilerine laf sokan bir Verstappen izliyorduk fakat şimdi amacını kesinleştirmiş ve mutlu sona ulaşmak isteyen istikrarlı bir pilot görüyoruz. Şöyle, bir yıl öncesine bakarsak, 2018 Kanada’da yaptığı hataların sebebi üst üste sorulunca “Eğer bir soru daha alırsam, birinize kafayla dalacağım.” cevabını vermesi eleştirilmesine yol açmıştı. Evet, 2018 Verstappen için gerçekten çok olaylı bir sezondu. İlk 6 yarışta sürekli birilerine çarptı ve kendisine verilen cezaların adil olmayışını sene sonuna kadar da dile getirdi. Belki de kariyeri açısından en büyük hatası yine 2018 sezonunda gerçekleşen Brezilya Gp’sinde, yarışı birincilikle götürürken tur bindirdiği Esteban Ocon’a çarpıp yarış sonrası da aynı agresifliği Ocon’a fiziki olarak sergilemesiydi. Fakat sezonun sonlarına doğru performansında düzelmeler oldu ve son beş yarışta podyuma çıktı. Kendisi de dünya üçüncülüğünü kaçırmasına çok içerlemiş olacak ki geçen sezondan bu yana büyük bir sıçrama gerçeklerştirdi.

Çoğu kişi, başına buyruk tavırlarıyla onun kibirli biri olduğunu düşünüyor, fakat takım patronu Christian Horner’ın da düşündüğü gibi verilen tavsiyeleri dinlememesi ve otoriteye baş kaldırması onun hatalarından ders almadığı anlamına gelmiyor. Anlayacağınız oldukça genç ve F3’ten direkt atlayarak F1’e geçen bir pilotun evrilmesi için gereken belki de buydu. Kendisinin de dile getirdiği gibi çoğu pilotun F2’deyken yaşadığı hataları o F1’de sergiliyor ve bu hataları bu sezonda en aza indirgemiş gibi görünüyor. Artık Verstappen, gelişip olgunlaşan ve karakteri oturan bir pilot ve bu süreçte ona en çok yardımı dokunan babası Jos oldu. Onun sayesinde hızlı gitmek için yavaş gitmesi gerektiğini öğrenip bunu bir strateji hâline getirdi.

Aslında, Verstappen’in bu yıl mücadeleye dahil olmasının bir diğer büyük sebebi de, Red Bull’un  ileriye dönük çok büyük bir adım atarak Honda güç ünitesini 2019’da daha güçlü bir hâle getirmesi. En büyük rakibi Hamilton onun hakkında: “Takımı ona istediği otomobili verirse kesinlikle başarılı olacak.” demişti ve öyle oldu da. 

 

Açıkçası, Max’in 2019 sezonundaki başarısının fragmanını, 2018 ABD Gp’sinin 54. turunda Lewis Hamilton ile girdiği mücadelede görmüştük. Bu sezon da Verstappen’in birinciliğiyle sonuçlanan Avusturya ve çok uzun süre akıllarda kalacak olan olaylı Almanya Gp’si bize gerçek bir şampiyonluk mücadelesi izlettirdi.

Elindeki paket iyi olmadığı zamanlarda en iyi araçla yaşıyormuş gibi iyi sonuç almaya odaklıyken şimdi iyi bir paket ile sınırları zorlayınca ortaya inanılmaz bir performans çıktı. Anlayacağınız, F1’de artık yavaş yavaş iştah kabartan Lewis-Max mücadelelerini izlemeye başlıyoruz. Eğlence başlasın!… 

 

 

Görseller

www.verstappen.nl

motorsport.com

Leave a Reply