Sonunda 2020 F1 yarışlarını arka arkaya izlemeye başladık. Biz F1 fanları için, iki hafta Avusturya’da ve geçtiğimiz pazar Macaristan’da gerçekleşen yarışlar üzerine konuşacağımız ve analizini yapacağımız birçok şey birikti. Yarışların askıya alındığı süre boyunca, CEO Chase Carey sıkça 15 ya da 18 GP’i 2020 takviminde tutma arzusunu dile getiriyordu fakat pandemi sebebiyle bu sayılar gün geçtikçe düştü. Haziranın başında ilk 8 yarış yeri ve tarihi açıklandı. Bunlar Red Bull Ring’te üst üste iki defa gerçekleşen Avusturya GP, Macaristan GP ve yine art arda iki yarışın olacağı Silverstone, Barselona İspanya GP ve bunları takip eden Belçika ve İtalya GP. Son olarak takvime İtalya Tuscan ve Rusya olmak üzere iki yarış daha eklendi. Böylece F1 2020 Avrupa ayağı belirlenmiş oldu. Uygun bir dünya şampiyonluğu niteliğine sahip olması için F1’in iki farklı kıtayı da ziyaret etmesi gerekecek. Anlayacağımız sezon aslında Ekim’de Monza’daki yarışla sona ermeyebilir. Diğer bir yandan Ross Brawn’ın görüşüne göre bu sekiz yarış dünya şampiyonası için minimum geçerliliği sağlayabilir.
Hatırlayacağınız üzere Avustralya’dan sonra Monako, Fransa, Azerbaycan, Japonya ve Singapur takvimden silinmişti. Almanya ise fanların izlemesine izin verilmediği sürece yarışa ev sahipliği yapmayacağını dile getirdi. Kanada GP hâlâ iptal edilmemesine rağmen sert kış koşulları dolayısıyla gerçekleşemeyecek gibi duruyor. Öte yandan Bahreyn, Çin ve Vietnam 2020 sonlarına doğru F1 yarışlarına ev sahipliği yapmayı ümit ediyor.
Gerçekleşen yarışlara gelince bu sezon da gridin ilk çizgisinde değişiklik olmadan Mercedes üstünlüğünü görüyoruz. Mercedes son altı yılda altı şampiyonluk aldı, fakat bu yıl rakipleriyle arasını sadece üç yarışta çok ciddi bir şekilde açtı. Şimdiye kadar yaşadıkları tek sorun ilk yarıştaki vites kutusu problemleriydi. Sezon başlarında ezbere yarışlar izlememek adına herkes çok ümitliydi, özellikle Red Bull veya Honda’nın ezber bozacağını, Mercedes’in bir sezonu daha domine etmesini engelleyeceğini düşünenler olsa da bunun imkansızlaşmaya başladığını görüyoruz. Alman ekip daha şimdiden, üç pole ve üç zafer elde ederek 121 puanla ilk sırada yer alıyor.
Bu sezon Red Bull’un birkaç defa Mercedes’i zorladığına şahit olduk. Ancak yine de aradaki puan farkı yine de açık. Macaristan’da en hızlı pit stopu yine Red Bull yaptı. Hiçbir takım 2 saniyenin altına inemedi fakat 2.04 saniye ile Red Bull diğer takımlara göre avantaj sahibi oldu. Sezon başından beri takım pilotları Max Verstappen ve Alex Albon denge sorunları yaşadı ve aracı kontrol etmekte çok zorlandılar. Fakat Verstappen buna rağmen Macaristan GP’ de mükemmel bir performans ile ikinci oldu. Bu hafta sonu takım çok iyi veriler topladı ve bunu önümüzdeki yarışlara olumlu bir şekilde yansıtacaktır.
Ferrari’de ise işler karışık. Eski Ferrari başkanı Montezemolo bu sezondan ümidini kestiğini, gelecek sezon için endişelendiğini ve çok sayıda sorumluluk altında kalan Binotto’nun bundan sonrası için sert kararlar vermesi gerektiğini dile getirdi. Eğer araçta büyük bir değişim ve bir gelişme sağlanamazsa, gelecek sene takım için daha da zorlu geçecek gibi duruyor.
Kötü bir sezon geçiren başka bir takım da Alfa Romeo. Takımın pilotu Kimi Raikkonen, Macaristan GP’yi felaket olarak yorumladı. Sıralama turlarında takım arkadaşıyla birlikte tüm pilotlara geçilen Raikkonen yarışa son sırada başlamıştı. Bunun üzerine bir de startta arabasını yanlış park etmesi üzerine 5 saniye ceza aldı ve yarışı 15. olarak bitirdi. Bu hatasını asfaltın fazla kaygan olmasına yoran Raikkonen, aracı geri almak için zamanının olmadığını ve bunun utanç verici bir durum olduğunu dile getirdi. Gayet net cevaplarıyla bilinen Kimi, kendilerini geliştirmek için gereken cevabın çok basit olduğunu, kendilerini her alanda geliştirmeleri gerektiğini söyledi.
Sürekli bir umutla ilerlemesini dilediğimiz Williams’ta da bu yıl işler bir önceki yıla göre daha da kötü bir hâl almış gibi duruyor. Takımın Pilotu George Russell’a göre asıl sorun yarışlarda sıralama turlarına göre daha geride olmaları. Macaristan’da güçlü bir sıralama turu geçiren takım, yarışı puansız bitirdi ve bu durum da Russell’ın söylediklerini doğrular nitelikte. Anlayacağımız, takımdaki tek değişim geçen yıla göre cumartesi ve pazar günlerinin yer değişmesi.
Sezonun ilk üç yarışında en çok tartışılan takım ise Racing Point oldu. Geçen yılki Mercedes’ten ilham alınarak tasarlanan RP20 ile takım pilotları Sergio Perez ve Lance Stroll güçlü bir tempoya sahipti. Kural gereği takımlar bazı parçaları kendileri tasarlamak zorunda ve bir tanesi de fren kanalları. Bu konuda takımın fren kanallarını da Mercedes’ten aldığı yönünde iddialar var. Hatta geçtiğimiz son iki yarışta Renault, Racing Point’i protesto etmişti. Açıkçası Racing Point’in, Mercedes’i taklit etmesi diğer tüm takımlar tarafından da eleştirildi. Ancak takıma göre bu diğer tüm takımların yaptığı şey ile aynı.
Takımların gidişatı, önümüzdeki yarışlara göre elbet değişecektir. Diğer sezonlardan farklı olarak bu sezon tüm takımların daha fazla veri toplayıp avantaj sağlamaları gerekecek. Bizim adımıza kısa sürecek bir sezon fakat ani ve şaşırtan değişimler her an gelişebilir. Takipte kalalım!
Görseller:
formula1.com
