Millilerimizin Avrupa Yolculuğu & Vakıfbank Türk Telekom Doha’da

Aroma Türkiye Bayanlar&Erkekler Voleybol Ligi’nin bitmesinin ardından yaz döneminde bir çok turnuva düzenlendi.Bunlardan en önemlisi de geçtiğimiz ay düzenlenen CEV Avrupa Bayanlar ve Erkekler Voleybol Şampiyonasıydı .Bu şampiyonada filenin aslanları play-offlarda şampiyonaya veda ederken,filenin sultanları Avrupa 3.sü olarak şampiyonalardaki başarılarına bir yenisini daha ekledi.Şimdi takımlarımızın bu şampiyonadaki mücadelelerini ele alalım.

Filenin aslanları gruptaki  ilk mücadelelerini  Sırbistan karşısında verdi.Sırbistan’ın sert servislerine ve etkili bloklarına,bizim basit savunma ve hücum hatalarımız eklenince Sırbistan karşısından 3-0 yenik ayrıldık.2.grup maçımızda ev sahibi Avusturya’yı  kendi seyircisi karşısında üstün oyunumuzla hiç set vermeden 3-0 ‘lık net bir skorla mağlup ettik.Grubumuzun son maçında karşımızda Slovenya vardı.Hakem hatalarıyla dolu nefes kesen  119 dakikalık mücadeleden 3-2  yenilerek ayrıldık.Her ne kadar yenilmiş olsak da filenin aslanları tribündeki seyircilere ve ekran başındaki izleyicilere mükemmel bir maç keyfi  yaşattı.Bu yenilgi,şampiyonada bizim için çok fazla bir etki yaratmadı.Filenin aslanları grupta 4 puan toplayarak Play-Off lara kaldı.

Play-Off ‘taki rakibimiz C grubundan 2. olarak çıkan Fransa’ydı.Maç boyunca servis açısından çok fazla olumsuzluk yaşadık.Hücum ve savunmadaki şanssızlıklarımız bu maçta da bizi bırakmayarak maçta 3-1 yenik düşmemize neden oldu.Bu yenilgiyle birlikte Filenin Aslanları çeyrek finale kalamayarak şampiyonaya üzüntülü bir şekilde veda etti.Maç sonucunda Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık’ın “Bir zamanlar neredeydik,şimdi nerelere geldik.”yorumu da dikkatleri çekti.

Filenin sultanlarına gelirsek,sultanlarımız ilk maçlarında grubumuzdaki takımlardan Azerbaycan ile karşılaştı.Stresli başlayan maça genel olarak baktığımızda takım oyunumuz tam kıvamında olup,Bahar’ın etkili blokları ve Neriman’ın üstün oyunu sayesinde bu maçtan da 3-1 lik güzel bir skorla ayrıldık.Gruptaki 2.Karşılaşmamız Hırvatistan’laydı.Bu maçta Eda Erdem dışında hücum anlamında etkili olan oyuncu olmayıp maçı 3-0 lık üzücü bir skorla kaybettik.Gruptaki son maçımızda ise karşımızda ev sahiplerinden biri olan İtalya vardı.Maç boyunca ilk iki maçta olduğu gibi bazı servis ve hücum hatalarımız vardı.Bu maçta İtalya’dan Del Core’nin ve Costagrande’nin muhteşem oyunu dikkatleri çekse de,yine takım ruhumuzla bu maçı 3-2 almasını bildik ve böylece sultanlarımız play-offlara kalma hakkı elde etti.

Play-Off larda ise D Grubu 3.sü olan İspanya ile mücadele ettik.Milli takımımız bu sınavı etkili hücum ve savunmasıyla 3-0 lık güzel bir skorla geçti.Ayrıca ilk 3 maça göre Bahar Toksoy’un servis yüzdesindeki artış gözden kaçmayacak kadar büyüktü.Böylece millilerimiz bu kolay maçı da alarak çeyrek final vizesini almaya hak kazandılar.Filenin sultanları çeyrek finalde son Dünya şampiyonu olan Rusya ile eşleşti.Millilerimiz bu maçta son Dünya şampiyonu Rusya’yı 3-0’lık mükemmel bir skorla devirdi.Millilerimiz,Rusya’nın en etkili blokçularından Natalia Goncharova’nın bloklarına rağmen %51 hücum yüzdesiyle güzel bir voleybol seyri yaşattı.Bu galibiyetle birlikte takımımız yarı finale adını yazdırdı.Yarı finalde bir diğer ev sahibi olan takım Sırbistan ile eşleştik.Maça çok kötü başlayan millilerimiz ilerleyen bölümlerde oyunu toparladı ve 2-0 yenik devam eden setlerde durumu 2-2 yaparak izleyenleri ne kadar heyecanlandırsalar da tie-break setinde Sırbistan’a 15-12 yenilerek maçı 3-2 kaybederek finale ismimizi yazdıramadılar. 3.lük maçında ise grupta karşılaştığımız İtalya milli takımıyla tekrar mücadele ettik.Hatalara rağmen milli takımımız İtalya’yı 3.lük maçında 3-2 yenerek hem keyifli bir maç izletti hem de Avrupa 3.sü olarak yine Türkiye’nin haklı gururu oldu.

Genel olarak takımlarımızın performansına baktığımızda oyuncularımızın yaz döneminde olması sebebiyle kısa periyotlarda oyundan çabuk düşmeleri,maç eksikliği ve bazı anlarda kendi performanslarının altında bir grafik çizmeleri gözlerden kaçmıyordu.Ayrıca turnuva boyunca bayanlarda en çok Neriman Özsoy ile Gizem Güreşen’in performansı,erkeklerde ise Ahmet Pezük ile Serhat Coşkun’un performansı beğeni kazandı.

Takımlarımızdaki eksikliklere bakarsak erkek takımımızda en büyük sorun hücum ile savunma arasındaki dengeyi kuramamamız oldu.Dengeyi pek kuramadığımız için de iyi hücum-kötü savunma,iyi savunma-kötü hücum gibi durumlar ile karşılaştık.Bayanlarımızda ise genel sorunumuz servislerimizdeydi.Onun dışında pek sorun göze çarpmadı.Sonuç olarak,hem bayan hem erkek takımımız bizlere güzel maç seyri yaşattı.

Teşekkürler Filenin Sultanları.

Teşekkürler Filenin Aslanları.

Eski adıyla Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom hatırladığımız gibi 2010-2011 CEV Şampiyonlar Ligi final maçında Azerbaycan ekibi Rabita Bakü’yü yenerek Şampiyonlar Ligi’nde yenilgisiz olarak kupayı kaldıran ilk takım oldu.Böylece Şampiyonlar Ligi şampiyonu olan ekibimiz her sene düzenlenen Dünya Kulüpler Şampiyonası’na katılmaya hak kazandı.8-14 Ekim 2011 tarihleri arasında Doha’da düzenlenen turnuvada ekibimizin de bulunduğu A grubunda Kenya Prisons(KE) ve Mirador(DO) yer aldı.Ekibimiz etkili oyunuyla ve sert hücumuyla gruptaki sınavlarını hiç set vermeden 3-0’la geçerek yarı final vizesini eline almış oldu.

Yarı finalde B grubu 2.si olan Brezilya ekibi Osasco ile karşılaşan Vakıfbank Türk Telekom,Nikoliç ve Glinka’nın muhteşem performansıyla,Bahar Toksoy ve Fürst’ün etkili bloklarının da katkısıyla maçı yine 3-0 gibi net bir sonuçla almasını bildi.Bu maçta Fürst 19 sayı ile maçın en skorer oyuncusu olurken onu Glinka 18 sayı ile takip etti.Takımımız bu maçta 8 ace ve 9 blok yaparak dikkatleri üzerine çekti.Takımımız final maçında ise Rabita Bakü karşısında mücadele etti.Bu maç 3-1 lik Rabita Bakü üstünlüğüyle bitti ve takımımız 2011 Dünya Kulüpler Şampiyonası 2.lik madalyasını aldı.Aslında Rabita Bakü bu maçta savunma anlamında kendisinden beklenmeyecek kadar iyi bir performansla oynarken Vakıfbank Türk Telekom da kendisinden beklenmeyecek kadar kötü bir oyun performansı sergiledi.

Bu turnuvada Vakıfbank Türk Telekom gibi güçlü bir ekip için tek zorlayıcı maç Rabita Bakü ile oynadığı final maçıydı.O maçta da gerek hücum anlamında gerekse savunma anlamında çok sorun yaşadı ama turnuvaya genel olarak baktığımızda Maja Poljak’ın yokluğunu hissettirmeyen bir takımı ve aynı performansıyla devam eden Glinka,Nikoliç gibi üst düzey oyuncuları izledik.2011 Dünya Kulüpler Şampiyonası ödüllerine baktığımızda Fenerbahçe’nin 2 sene formasını giyen Natasha Osmokrovic(Nati) 4 ödül birden alarak tüm gözleri üzerine çekti.

MVP-En skorer- En iyi hücum- En iyi manşet:Natasha Osmokrovic (Rabita Bakü)

En iyi blok….:Adenizia Silva (Osasco)

En iyi pasör…:Irina Zhukova (Rabita Bakü)

En iyi servis….:Bahar Toksoy (VAKIFBANK TÜRK TELEKOM)

En iyi libero…:Gizem Güreşen (VAKIFBANK TÜRK TELEKOM)

Leave a Reply